Bugün 23 Nisan
Bu topraklara yüreğimizi kazımışız, Türkiye'yiz, hepimiz! Bugün 23 Nisan, kutlu olsun!
Bugün 23 Nisan... Ülkemiz tarihinin en önemli günlerinden, en büyük bayramlarımızdan biri. Milletin Meclisi'nin açıldığı, egemenliğin kayıtsız şartsız milletimize verildiği günün, bağımsız ulusumuzun 97. doğum günü... Ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, Ulu Önderimiz Atatürk'ün, hepimizi özgür kılarak, hayatlarımızı sonsuza kadar değiştirdiği bu önemli günü, çocuklarımıza bayram olarak armağan ettiği gün. Arada bir bozulsa da dengemiz, dalgalarla boğuşsa da gemimiz, kırılsa da fırtınalardan kalbimiz, yıkılmayız biz! Bu topraklara yüreğimizi kazımışız, Türkiye'yiz, hepimiz! Eyyyyy Büyük Atam, eğer ki biz, açtığın aydınlık, demokratik, laik, özgürlük yolundan yürüyemezsek, bıraktığın tam bağımsız Türkiye'yi çocuklarımıza devredemezsek, miras bıraktığın hakları koruyamadığımız için evlatlarımızın yüzüne bakamayacak kadar acze düşersek; taşa dönelim cümlemiz! 23 Nisan, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'mız kutlu olsun.
Son soğuklar da bitti
Bahar geldi - yaz kapıda- kış geri döndü -çok ısındı - çok soğudu derken, bu hafta iyice serseme döndük diye değil mi? Aslında, yüzlerce yıldır kulağımıza fısıldayan kadim deyişlere kulak verirsek, her sene 18 Nisan'ın, yılın "son soğuk günü" olduğunu ve peşi sıra gelen bir kaç eserekli günden sonra artık kat'i bir şekilde bahar ve yazın sökün edeceğini biliriz. Kaba tabiriyle "Kocakarı" deyişlerinde ne sırlar gizli. Ben hemen günü gelmişken, 18 Nisan soğuğunu bize fısıldayan eski bir deyişi paylaşmak istiyorum.
"Kork Aprilin 5'inden, öküzü ayırır eşinden"... İşte bu hafta başı, tam 18 Nisan günü birden buza kesen hava durumunu haber veren yüzlerce yıllık deyiş. Aslında tamamı şöyle: "Korkma zemherinin kışından, kork Aprilin 5'inden, yolcuyu yolda eğler, öküzü ayırır eşinden"
April diye geçen, tahmin ettiğiniz gibi İngilizcesi de April olan Nisan ayı. Rumca, april - abril - abrul, nisan demek. 16.yüzyılda Yunanca "aprilios" tan Anadolu Rumlar'ına "april" olarak geçmiş. "5 Nisan ne alaka şimdi" derseniz, cevabım hazır: Rumi takvim ile şu an bizim kullandığımız miladi takvim arasında 13 gün var. Nenelerin April 5 dediği, miladi takvimde 18 Nisan. Öküzü eşinden ayıran hikaye ise şöyle, adam bahar geldi havalar güzelleşti diye düşünüp hayvanlarıyla yola çıkmış ama 18 Nisan soğuğuna yakalanınca yolda kalmış ve o kadar soğuk olmuş ki öküzü donarak ölmüş. Zemherinin kışından bile betermiş bu soğuk. Zemheri nedir peki? Rumca'da, Ocak ayı.
Bu haftaki soğukları "koca karı soğukları" ile karıştırmayalım. O, mart ortasına denk gelen, 10-17 haftası için söylenir. Tabirin aslı da "Berdül'acüz"dür. Acüz, kuyruk sokumunun son kemiği demek. Yani öyle bir fırtına var ki,"Artık insanın o son noktasına kadar girip, donduruyor" diye tarif ediliyor. Acüz kelimesi "Acüze" ile benzeştiği için, Acüze de yaşlı demek olduğu için ve yaşlılar da mart ortası soğuklarda çok telef olduğu için, zamanla olmuş adı "Kocakarı soğukları"... Buradan çıkarılacak iyi haber şöyle, güzel havalar bizi bekliyor.