Şampiy10
Magazin
Gündem

Bu sistemin hiç mi suçu yok

.

ABONE OL
Vatan Haber

TEOG sonuçlarının açıklanmasının ardından intihar eden A.B.Y, bu çarpık sistemin değiştirilmesi gerektiğini bir kez daha kanıtladı...

Üzgünüm, kızgınım, canım acıyor, mutsuz ve umutsuzum... Bu satırları, “13 yaşındaki A.B.Y, TEOG sonuçlarının açıklanmasından sonra bunalıma girip banyoda kendini bornoz kemeriyle astı!” haberi üzerine duyduğum tarifsiz keder ile yazıyorum. Bütün hafta, düzineyle köşe yazısı yazıldı. Okudum. Ve ben de bu yazımı, ailelere nasihat veren ve ez cümle aileyi sorumlu tutan köşe yazarlarına karşı yazıyorum! Soruyorum size: Sistemin hiç mi suçu! Ve cevabım da sorunun içinde saklı! Asıl suçlu olan bu sınav sistemidir! A.B.Y. kızımızı da çocukluğundan koparıp, hunharca yutan yine bu saçma sınav sistemidir! Dikkat: Küçük A.B.Y’nin yenik düştüğü bunalım, tüm çocukların hayatına kastediyor! Çok mu biliyorum! Evet çok biliyorum! Benim de kızım, A.B.Y ile birlikte sınavdaydı bu yıl! Ne yaşadığımızı bir Allah,bir de ben biliyorum!

Önce hemen olası önyargıları cevaplamak isterim. Evet bu kadar genç nüfus ve bu kadar az sayıda iyi okulu olan bir ülkede sınav olmazsa olmazdır. Yani, sınav karşıtı, hatta “haydi eller havaya, çocuğum mutlu olsun, yan gelip yatsın” yazıları ile köşeleri dolduran annelerden değilim. Her çocuğun ihtiyaçları, kapasitesi, ilgi alanları ve hedefleri farklıdır; gayet bilincindeyim. Yerleştirme için sınav gerekiyorsa ve çocuk da istekliyse, öğrencinin düzenli çalışmasına hiç itirazım olmaz. Ama tek bir şartım var: “Emeğinin karşılığını almak!” İşte ülkemiz insanının trajedisi burda yatıyor, çünkü bu ülkenin büyük çoğunluğu hakettiğini hiçbir yaşta kazanamıyor!

Çark küçük yürekleri acımasızca eziyor

Her yıl sınavlarla ilgili eleştirel yazılar yazıyorum ama bu yıl kızım da girdiği için yanlış anlaşılmamak için yazmamıştım. Ta ki, A.B.Y’nin trajedisini duyana kadar... Ve şimdi anlatıyorum: Sınav sırasında ne yazık ki kızım da bir travma yaşadı. Detaylı olarak anlatamıyorum çünkü Ada’nın özelini paylaşmayı doğru bulmuyorum. Emin olun görüp görebileceğiniz en çalışkan öğrencilerden biridir. Bizim evde konuşmalar hep tersine yaşandı, “çalışma kızım”, “bırak artık elinden o kitabı“, “daha fazla test çözmeni yasaklıyorum”... İşte benim Ada’ya söylenmelerimden bazıları. Kızım da, “Sen bu sınavın önemini bir türlü anlayamadın anne” diye dikildi karşıma her seferinde. Sınav gününe kadar tek korkusu, her yıl tekrarlanan hatalı sorulardı; ne yazık ki korktuğu başına geldi. Fen Bilgisi’nde sonradan iptal edilen o hatalı soruya takılıp panik oldu ve o panik beklediği başarıyı, derece yapmasını engelledi. İlk defa, emeğinin karşılığını alamamayı yaşamıştı. Bu ülkede her gün, bir lokma ekmek için saatlerini verip emeğinin karşılığını alamayan milyonlar ne demek istediğimi çok iyi anlar! Çünkü mesele çalışıp- çalışmama, başarılı olup- olamama değil; mesele, sistemin hatası yüzünden emeğinin çiğnenmesi meselesidir.

Çocukları ve gençleri serseme çeviren bu sistem değiştirilmeli

Her sene psikolojik travmalar görüyoruz

Ne A.B.Y’yi, ne ailesini tanımıyorum! Allah’tan rahmet ve büyük sabır diliyorum. Kim bilir neydi A.B.Y’nin küçücük kalbinin kaldıramadığı telaş? Hayallerini yıkan, haksızlık karşısında aklını başından alan... Ne sarsıntılar yaşanıyor her sene! Öyle aile baskısı filan değil mesele! Çalışkan olup karşılığını beklemek, garipseniyor bu memlekette! Bir arkadaşımın çocuğu bulaşıcı hastalık kaptı sınav öncesi mesela ve bir diğerinin gripten ateşi çıktı sınavda, bir başkası ise kustu. Psikolojik filan değildi bunlar. Mazereti de yoktu... Çünkü öyle “Kendimi iyi hissetmiyorum” deyince, mazeret sınavına almıyorlar kimseyi. En kötüsü ise, tüm sınavı doğru yaptığından emin olan bir öğrencinin sonuçlar açıklandığında cevap anahtarını kaydırdığını farketmesiydi. Aile, çocuğu toparlamak için götürmedik psikolog bırakmadı. Sınav günü arabanın lastiği patlasa, yılların emeği çöpe, gençler de bunalımın pençesine... Lise, üniversite, KPSS ve diğerleri... Ne bilgiyi, ne beceriyi ne zekayı ne çalışkanlığı ölçen; hatalı sorularla, imkânsız sürelerle, bir senelik emeği bir günün şansına bırakan -yurt dışındakilerin aksine- insafsız seçme sistemiyle çocukları ve gençleri serseme çeviren bu sistemi değiştirmenin zamanı geldi de çoktan geçti!

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Müslüm filmine dair...
  2. Kızkardeşlik duvarı
  3. Gelecek bize nasıl gelecek
  4. Yoksa siz “Tarihin sıfır noktası”nı hala görmediniz mi?
  5. Nafaka...
  6. Okullar açılırken veli dilekleri
  7. Geç gelen yaz geç gider
  8. Nobel Akademisi’nde kriz
  9. “Y” ile “Z” kuşağı yetersiz ve mutsuz
  10. Çocukları kandileriyle başbaşa bırakın

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.