Şampiy10
Magazin
Gündem

Bayram rüzgarını erken getiren haberler

Önümüz bayram... Bugün, belki de en ihtiyacımız olan “güzel haberlere ayırdım sayfamı.”

ABONE OL
Vatan Haber

Bir çocuğun bayram sevinci dolsun yüreğinize. Biri beni yaşadığım, diğeri ise haberini izleyerek mutlu oldugum iki çocuk sevinci size... Gördüğüm her yanlışı rahatlıkla dile getirdiğimi ve eleştiriyi sevdiğimi bilmeyenler, bugün bir politikacıyı ve bir polisi alkışladığım için kızacaklar bana. Varsın öyle olsun. Ben, iyi gördüğümü de söylemeyi borç bildim, olumsuzluklardan şikayeti bildiğim kadar. İşte size haftanın güzellik yaşatan örnekleri: Onlar ki bayram rüzgarını erken estirdiler bazı hanelere. Şimdiden herkese güzel bir bayram ve bayram havasında günler dileğimle...

Bir engelli çocuk, ben ve bir Bakan...

Basit bir twitt ve bir yardım isteğim, habercilerin takibine takıldı bu hafta. Bende kendi sayfamda anlatmak istedim olanı biteni.

Pamuk gibi kalpli bir kadın tanıdım kısa zaman önce. Biz ona “Teyze” diyoruz. Hani, içinin güzelliği yüzüne vuran insanlar vardır ya işte onlardan bizim Teyze. Teyze’nin bir de torunu var, canından çok sevdiği. Adını söylediği vakit, yüreğindeki kelebekler çıkıyor nefesiye. 5 yaşındaki kız torun bazı kalıcı engellerle gelmiş dünyaya. Daha bir ayrıcalıklı seviliyor belki de bu sebeple. Teyze canını dişine takmış, hayatını torununa adamış. Beş iş bulsa hepsine gidecek, yeter ki torununun ihtiyaçları karşılansın. Bakımı zor bir çocuk olduğu için, kızımızın annesi ancak çocuğuna yetişebiliyor. Onu bir an yalnız bırakması mümkün değil. Bu yüzden çocuğun babası yani bizim teyzenin oğlu da çoğunlukla yarı zamanlı işlerde çalışabiliyor, kızının bakımına yardım edebilmek için.

O kızına bakarken de eşi ev işlerini yemeği filan toparlamaya çalışıyor. Teyzenin bütün hayali kız torununu okutabilmek. Çocuğun engelli olması, bizim teyzeye engel olmuyor. Ne yapacak edecek, torununu okutacak, rehabilitasyonunu sağlayacak ve onu daha güzel günlere taşıyacak. Ama teyzenin önüne bürokratik engeller çıkıyor bu defa. Çocuğu kabul edecek bir okul bulamıyorlar. Yürüyemediği için ve kendi tuvalet ihtiyacını karşılayamadığı için hiçbir okul kabul etmiyor aileyi. Oysa, engelli çocukları kabul etmez zorunluluğu kanuni hakları.

Ancak, özel okullar bulabiliyorlar kabul eden. Eh özel okul fiyatları da malum, ailenin durumu da... Teyze, “Olsun, daha çok çalışırım” diyor ve daha fazla ek iş arıyor. İşte bu arada biz tanışıyoruz. Ben, devletin çocuğa bakım yardımı bağlaması gerektiğini ve çocuğun eğitim hakkı olduğunu, okulların kabul etmek zorunda olduğunu anlatıyorum. Teyze de biliyor haklarını ama “almıyorlar işte çocuğu” diyor. Ben evlerinin çevresindeki rehabilitasyon merkezlerini, okulları başvuracakları her yeri söylüyorum. Anlıyorum ki çoğuna gitmişler, kalanlarına da benim sözüm üzerine gidiyorlar.

Ama sonuç alamıyoruz. Daha önce bir yardım kampanyasında çalışırken tanıştığım ve kız çocukların erken yaşta evlendirilmesi ile ilgili tüm haberlerde kendisine sıklıkla twitt atıp, sıkça kadınları mağdur edenleri şikayet ettiğim Sayın Fatma Şahin’e twitt atıyorum yine ve şöyle yazıyorum: “Engelli bir yavrumuza okul bulamıyorum, yardım edin!”

Gelen telefonla her şey değişti

Akşam üstü telefonum çalıyor. Bir an “Hangi Fatma Hanım” diye düşünüyorum. Yardımcılarından birine yönlendirip kolaylıkla çözebileceği bir konu için bizzat kendi aramış olması şaşırtıyor beni. Bakanlığı bir tarafa, bir kadın bir anne olarak çok üzüldüğünü seziyorum sesinden. “Olmaması gerekirdi” diyor. Meseleye “tek bir” çocuk olarak değil, aynı durumda kalmış olabilecek pek çok engelli çocuk olabileceği noktasından yaklaşıyor.

Herkesin devlet hizmetlerinden faydalanabilmesi gerektiğini, bunun için çalıştıklarını anlatıyor ve hizmetin ulaşmadığı örneklere işaret ettiğim için teşekkür ediyor. Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Aylin Çiftçi arıyor ardından ve o da hakların halka ulaşmasına engel olan durumların işaret edilmesinin önemli olduğunu belirtiyor ve teşekkür ediyor. Neticede, bizim Teyze’nin torunu okula yerleştiriliyor, bakım aylığı bağlanıyor. Aileye bayram erken geliyor ve tabii böyle bir sevince şahit olduğum için bana da...

Gönül istiyor ki konulan yasalar her birim tarafından harfiyen uygulansın ve haklar kolaylıkla alınsın. Aksi durumları, bakanlığa şikâyet etmek herkesin vatandaşlık görevidir.

Vergilerimizin, engelli çocuklarımızın ve bakıma ihtiyacı olan vatandaşlarımızın ihtiyaçları için harcandığını görmek hepimizi mutlu eder. Kuralların uygulanmadığı durumlarda da takipçisi olmak yine biz vatandaşlara düşer. Dilerim, aynı durumda yardım bekleyen herkes, kanunlarca belirlenmiş haklarını, tanıdık aramadan mücadele etmeden kolaylıkla alır. Aksi durumla karşılaşıldığında mutlaka Aile ve Sosyal Yardım Bakanlığı’na durum bildirilmeli ve şikayette bulunulmalı. Bakanlık, kuralların ve yasaların tüm birimleri tarafından uygulanması gerektiği konusunda oldukça hassas. Emin olun dikkate alınacaktır.

Aile ve Sosyal Yardımlaşma Bakanlığı’nın çalışmaları gerçekten takdiri hak ediyor. Bunu daha önce de twitter hesabımda defalarca, farklı olaylar için dile getirdim ve hatta tepki aldım. Nasıl ki yeri geldiğinde eleştiri yapmaktan geri durmuyorsak yapılan iyi şeyleri takdir ile karşılamaktan da geri durmamalıyız. Elbette kadın cinayetlerinden kız çocukların evlendirilmesine kadar çözülmesi gereken pek çok sorun var ülkemizde. Ama sadece olumsuzlukları değil yapılan iyi şeyleri de görmek gerek. İyi şeylerin, iyi şeyleri doğuracağına inanmak gerek.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı dikkatine not

Engelli raporlarının bir süresi var. Süre dolduğunda yeni bir rapor alarak engelin yeniden ispatı gerekiyor. Bakım aylıkları ancak böyle alınabiliyor. Bazı kötü niyetli kişilerin devletten haksız kazanç sağlamasını önlemek için konulmuş bu kural kalıcı engeli olan kişileri kapsamamalı. Bu konuda düzenleme yapılması gerektiğine dikkat çekmek isterim. Aksi halde bu engelli vatandaşlar için, hem bedenen bir külfet hem de psikolojik bir eziyete dönüşüyor.


Şırnak’taki çocuklara polis amcadan bayram sevinci

Milletvekili Sebahat Tuncel’den tokat yedikten sonra açtığı tazminat davası sonucu 36 bin 720 lira kazanan Şırnak Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürü Murat Çetiner, aldığı tazminatın ilk taksidini, önceden verdiği sözü tutarak, şehit ve desteğe muhtaç Şırnaklı ailelerin çocuklarının eğitimine harcadı. Dedim ya bu ülkede güzel şeyler de oluyor ve bunları duydukça bayram rüzgarı erkenden içimize esiyor. Bize de güzellikleri gördükçe eleştiri oklarını bir süreliğine kenara bırakıp, ellerimizi alkış için kullanmak kalıyor.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Müslüm filmine dair...
  2. Kızkardeşlik duvarı
  3. Gelecek bize nasıl gelecek
  4. Yoksa siz “Tarihin sıfır noktası”nı hala görmediniz mi?
  5. Nafaka...
  6. Okullar açılırken veli dilekleri
  7. Geç gelen yaz geç gider
  8. Nobel Akademisi’nde kriz
  9. “Y” ile “Z” kuşağı yetersiz ve mutsuz
  10. Çocukları kandileriyle başbaşa bırakın

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.