Anthony Bourdain bile...
.
Şoktayım... Eminim benim gibi pek çoğunuz “Artık bu adam bile intihar ettiyse” diyordur. Büyük hayranı olduğum, programlarının hiçbir bölümünü kaçırmamak için kayıt kutusunu doldurduğum ünlü şef ve çok daha ötesi, muhteşem bir seyyah Anthony Bourdain’in intiharı sonrası zihnim öyle bulanık ki, düşünceler birbirine düğümleniyor. Bu kadar zeki, bu kadar iyi eğitimli, bu kadar saygın, bu kadar başarılı, dışarıdan bakıldığında her şeye fazlasıyla sahip hatta pek çok insanın yerinde olabilmek için can attığı birinin, kendi canına kastetmesi, size de inanılır gelmiyor değil mi? Oysa kimler kimler muhteşem görünen yaşamlarına , kendi istekleriye veda edip gitti öylece...
Derin çaresizlikler
Her seferinde sanki ilk kez böyle bir olayla karşılaşmış gibi hissetmemiz, yaşamdan ne anladığımızı bir kez daha sorgulatıyor bize. “Nasıl bir hayatımız olsa mutlu oluruz” sorusuna verdiğimiz cevaplar listesinde hedefe ulaşmış insanlar, oraya vardıklarında “bu değilmiş mi” diyorlar acaba? Uzaktan baktığımızda mükemmel yaşamları olanların bilmediğimiz büyük eksiklikleri, tahammül edemedikleri derin çaresizlikleri, neden bu kadar şaşırtır bizi? Birkaç kere yakın çevremde çok uzak ama bir o kadar yakın ünlü insanların yaşam öyküsünde şahit olduğum intihar vakaları, kimsenin iç dünyasını aslında bilemeyeceğimiz gerçeğini suratımıza çarpıyor. Ve bir de mutluluğu, başarı ile taçlanmış mükemmel yaşamlarda aramanın beyhudeliğini...
Sadece son haftalarda duyduğumuz yaşamına son veren ya da son verdiği düşünülen ünlü isimlere bakın, DJ ve şarkıcı Avicii, yarattığı markasıyla moda dünyasının starlarından Kate Spade, şef ve programcı, modern zamanların seyyahı Anthony Bourdain ve şüpheli ölümüyle intiharı düşündüren Modern Family dizisinin 20 yaşındaki genç oyuncusu Jackson Odell...
Tarih boyunca ne dehalar, olağan üstü yazarlar, Oscarlı oyuncu ve yönetmenler içimizi ürperterek yaşamlarına son vererek çekip gittiler; Serseri Aşıklar Jean Seberg ve yazar sevgilisi Romain Gary, Oz Büyücüsü Judy Garland, Nobel ve Pulitzer Ödüllü Ernest Hemingway, torun Margaux Hemingway, efsane oyuncu şair Sylvia Plath, günümüzde hala en çok okunan yazarlardan Stefan Zweig, Nirvana grubunun muhteşem vokalisti Kurt Cobain, dünya kadınlarına ve feminizme yöne veren romancı Virginia Woolf, Robin Williams, Hollywood efsanelerinden yönetmen Tony Scott ve şu an aklıma gelmeyen kimler kimler...
Destek hattı gerekli
Anlıyoruz ki, kimin içinde ne onulmaz yaralar, doldurulmaz boşluklar, kalabalıklarla kapanmaz yalnızlıklar sakladığı belli değil. Belli ki herkesin desteğe ihtiyacı var, görünürde en mükemmel yaşantısı olanların bile... Sadece bir şansımız olduğuna göre, yaşamı kutsamak gerek; sevdiklerimiz için, kendimiz için, hayatın ta kendisi için... En ufak bir duygusal çalkantıda destek almaktan çekinmemek gerek. Hayatın savuran dönemeçlerinde psikolog ve psikiyatrlarla el ele yol almak gerek. Yaşama dört elle sarılmak diye tarif vardır, iki elimiz olduğuna göre diğer iki eli sağlam bulmak gerek. Ve muhakkak, devletin 10 yıl evvel “lüks” bularak kapattığı yardım destek hattını yeniden açması gerek. Elbette, bu hatta, psikiyatri konusunda profesyonellerin destek vermesi gerek.
Bugün Bayram, içimizi daha fazla karartmayalım, az tatlı yiyip, biraz da iyi şeylerden konuşalım. Büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öper; akranlarıma kucak dolusu sarılmak isterim. Sevdiklerinizle birlikte, güneşte demlenmiş bir bardak çay ile yürekten süzülmüş muhabbetler dilerim... Bayramımız kutlu, mutlu, huzurlu, hayırlı olsun.