Siyasi konular birikti
Euro bölgesi Yunanistan’ın tetiklediği borç krizini çözebilecek mi? Küresel mali piyasalar papatya falı açıyor. Çözecek, çözemeyecek, çözecek... Borsalar haftaya sakin başladı. Ama sepet kur 2.20 TL’ye geri döndü.
Tüketici güven endeksi eylül sonuçları açıklandı. TÜİK ve Merkez Bankası müştereken hazırlıyor. Temmuz ve ağustosta gerilemişti. Eylülde belirgin artış var. Büyüme için iyi, dış açık ve enflasyon için kötü haberdir.
Temmuz istihdam verileri TÜİK tarafından yayınladı. Haziran-Ağustos dönemini kapsıyor. Hızlı büyüme iş gücü ve istihdamda güçlü artış getiriyor. Mevsim etkisi arındırılmış işsizlik oranı yüzde 10’un biraz üstünde istikrar kazandı. Tüketici güvenini destekler.
Maliye Bakanı Şimşek bugün bir basın toplantısı ile 2012 bütçesini tanıtıyor. Temel göstergeleri Orta Vadeli Program’dan biliyoruz. Gene de ayrıntılar önemlidir. Eylül sonu bütçe gerçekleşmesi de çıkıyor. Değerlendireceğim.
Fransa’da ön seçim
Siyasi konular birikti. Örneğin “Wall Street’i İşgal Et” hareketini keyifle izliyorum. Düşünsenize, küresel finansın başkentinde “vampir kapitalizm” pankartı açılıyor. Mali kesime yönelik tepkinin sertleştiğini gösteriyor. Analizi uzundur. Sonraya bırakıyorum.
Diğeri Fransa’da gerçekleşti. Medyaya yansıdı. Sosyalist Parti Cumhurbaşkanı adayını vatandaşın katıldığı ön seçimle saptadı. İlk turda en yüksek oyu alan iki aday adayı ikinci tura kaldı. Pazar günü 3 milyon oy kullanıldı.
Fransa’da geniş katılımlı ön seçim ABD’de olduğu gibi zorunlu değil. Buna karşılık yasal bir engel de yok. Partiler kendileri karar veriyor. Tüm seçimlerin dar bölgeli olması ön seçimi kolaylaştırıyor.
Sivil anayasa yapmak isteyen Türkiye’yi yakından ilgilendiriyor. Seçim sistemi ve aday belirleme yöntemi demokratik işleyişin en kritik unsurlarından biridir. Seçmen-temsilci ilişkisinin asli belirleyicisidir.
Dolayısı ile yeni anayasa seçim sistemini ve aday belirleme yöntemini masaya yatırmak için iyi bir fırsattır. Türkiye’nin sorunu sadece yüzde 10 seçim barajı değildir. Dar bölge, iki turlu seçim, ilk turda tercih kullanma vs. diğer reformlar da zorunludur.
AB’de siyasi değişim
Adayların televizyon tartışmalarını kısmen izledim. Hollande’ın milliyetçiliği gıdıklayan söylemi rahatsız etti. Aubry’yi daha hakiki buldum. Ekonomik programları az çok özdeşti. Dinlerken Strauss-Kahn’ın yarış dışında kalmasına üzüldüm.
Hollande neden kazandı? Kamuoyu yoklamalarında Sarkozy’ye karşı daha şanslı çıkıyordu. Vatandaş oyunu kullanırken “hangisi bana daha yakın” kadar “hangisi seçimi kazanır” diye bakar. Sağduyulu bir tavırdır.
Türkiye açısından iyimser bir senaryo ile bitirelim. 2012’de Sarkozy gidiyor. Hollande geliyor. 2013’te Merkel kaybediyor. Sosyal Demokrat-Yeşiller koalisyonu kuruluyor: Yeni dışişleri bakanı Cem Özdemir. Neden olmasın? Bir kenara yazın.