Geçen cuma akşamı Kıbrıslı Türk soydaşlarımız bana büyük bir hediye verdiler. Kuzeyden gelen binlerce Türk kardeşimiz, Maria Faranduri ile verdiğimiz ortak barış konserini büyük ve göz kamaştırıcı bir şölene çevirdiler.

Türk ve Rum on binlerce Kıbrıslı'nın doldurduğu alanda sadece barış türküleri söylendi. En ufak bir tatsızlık ve gerginlik yaşanmadı.

Yunanistan'ın en büyük yorumcusu Maria Faranduri'nin gür sesinden Lefkoşa göğüne akan Türkçe Nazım Hikmet dizelerine binlerce kişi eşlik etti.

Bu, bir kardeşlik şöleniydi.


Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş "Livaneli'nin Türk kesimine geçişine izin vermediler" diye açıklama yapmış.

Demek ki sayın Cumhurbaşkanı'nı yanlış bilgilendirmişler.

5 Temmuz günü, yani konserden bir gün sonra, ben ve arkadaşlarım Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne geçtik ve günümüzü orada geçirdikten sonra Geçitkale Havalanı'ndan kalkan KKTC Havayolları uçağıyla İstanbul'a döndük.

Bu davranışın önemini çok iyi bildiğim için, konser öncesi ısrarla KKTC'den döneceğimi söylemiştim.

T.C. pasaportlu kişilerin Kuzey'e geçişlerine izin verilmediğini biliyordum.

Bu yasağın benim için kaldırılmasını ve geçişime izin verilmesini rica ettim.

Dediğimiz gibi de oldu.


Başlangıçta bu konserin Yeşil Hat üzerinde düzenlenmesi planlanmıştı.

Fakat Birleşmiş Milletler Barış Gücü, on binlerce kişinin katılacağı bu konserde güvenliği sağlayamayacağı gerekçesiyle izin vermedi.

BM'nin, Genel Sekreter imzalı kırmızı pasaportunu taşıyan bir kişi olarak, ben bu izni resmen kendilerinden talep ettim.

Ama güvenlik kaygılarını öne sürdüklerinde onlara hak verdim.

Çünkü bu konsere yapılacak en ufak bir provokasyon, barış sürecinin yara almasına ve yıllarca geri atılmasına neden olabilirdi.

Bu yüzden konser Yeşil Hat'a elli metre mesafedeki bir meydanda yapıldı. Binlerce soydaşımız da rahatça bu konsere geldi.

Zaten amaç Türkleri ve Rumları bir araya getiren bir konser düzenlemekti. Amaç gerçekleşmiş oldu.


Daha önce Kuzey Kıbrıs'ta hem Lefkoşa, hem de Akdoğan stadyumlarında konserler vermiştim.

Sayın Serdar Denktaş'ın düzenlediği Lefkoşa konserine Rauf Denktaş da katılmıştı.

İlk fırsatta yine vereceğim.

Son barış konserinden önce T.C. Dışişleri Bakanlığı, Sayın Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Sayın Serdar Denktaş ve adadaki bütün muhalefet partileri ile görüştüm. Hepsi desteklerini belirttiler.

Daha sonra bu tarihi günü gölgelemek isteyen bazı "milliyetçi" (!) çevreler, bir Yunan şarkıcının Kuzey Kıbrıs'taki programını iptal etmesini dillerine dolamak istediler.

Ama iki olay birbiriyle karşılaştırılamazdı; ikincisi bir otel eğlencesiydi. Hani Kıbrıs denilince bizim basının aklına gelen kumarhane otelleri ve oradaki manken eğlenceleri kapsamında bir olay.

Bu çevrelerin, on binlerce Türk ve Rum Kıbrıslı'nın gözyaşları içinde birbirlerine sarılarak verdiği barış ve birlikte yaşama mesajını gölgelemeye güçleri yetmez.

Yunanistan ve Kıbrıs Rum basınına yaptığım konuşmalarda da belirttiğim gibi, işin temeli eşitlik ve barıştır.

Kıbrıslı Türkler ve Rumlar, eşit yurttaşlar olarak, barış ve mutluluk içinde yaşama hakkına sahiptirler.

O büyük alanı tıklım tıklım doldurmaları da bu iradenin ortaya çıkışı olarak algılanmalı.