Artık belli oldu ki AKP liderinin Başbakan ve daha sonra da 2014 yılına kadar Cumhurbaşkanı olması için mecliste çok kuvvetli bir istek ve irade var.

Bu siyasetçinin yasa ile birçok sorununun olması bir ayrıntı olarak görülüyor, partisinin oy almış bulunmasının onu hukuk üstü kıldığına inanılıyor.

Dün bazı internet siteleri ve gazeteler "Cumhurbaşkanı yalnız kaldı!" başlıklarını attılar.

Bunun sebebi şuydu:

Sayın Cumhurbaşkanı, Anayasa değişikliğini "kişiye özgü değişiklik" olarak gördüğü için veto etti.

Basına yansıdığı kadarıyla bu konuda liderlere bir ön uyan da yapmış ve Anayasa'nın kişiye özgü değişikliklerle zorlanmamasını istemişti.

Ama belli ki siyaset Cumhurbaşkanı gibi düşünmüyor.

Yani anayasa değişikliğinin "kişiye özgü" yapıldığını kabul etmiyor.

Buna gerekçe olarak bazı çevrelerde Murat Bozlak ve Akın Birdal'ın yasaklarının da bu değişiklikle kalkacak olması örnek olarak gösteriliyor.

Bu durumda anayasa değişikliği (kurnazca hazırlanmış ihale dosyaları gibi) sadece Erdoğan'ın durumu tarif edilerek yapılmış olmuyor, Akın Birdal ve Murat Bozlak gibi kişileri de kapsayarak genel bir hak teslimine dönüşüyor.

Ben de tam bu noktada, kamuoyunda yanlış bilinen bu durumu düzeltmek için devreye girmek istiyorum.

Anayasa değişikliği Murat Bozlak ve Akın Birdal'ın milletvekili seçilememe durumlarını ortadan kaldırmıyor.

Yani bu değişiklikle Tayyip Erdoğan'a geçit var, Murat Bozlak ve Akın Birdal'a yok.

Anayasa'nın 76. maddesinde şöyle bir ibare yer alıyor: "...bir yıl veya daha fazla hapis ile ağır hapis cezasına hüküm giymiş olanlar...........affa uğramış
olsalar bile milletvekili seçilemezler."

76. maddedeki "ideolojik veya anarşik eylemlere" ibaresi "terör eylemlerine" olarak değiştiriliyor ama 'bir yıl' bölümüne dokunulmuyor.

Çünkü Erdoğan'ın aldığı ceza bir yılın altında ama Bozlak ve Birdal'ın cezalan birer yıl.

Dolayısıyla Erdoğan seçimlere katılabiliyor, 312'den bir yıl hüküm giyen Akın Birdal ve TMY'nın 8. maddesinden bir yıl hapis cezasına çarptırılan Murat Bozlak milletvekili olamıyor.

(Eğer Erdoğan'ın cezası bir yılın üstünde olsaydı, emin olun bu bölüm de değiştirilirdi. Ama niyetleri yargılayamadığımız için bunu kanıtlamak mümkün değil.)

Kısacası Bozlak ve Birdal gibi "ideolojik ve anarşik eylemlere" katılmaktan hüküm giymiş insanlara bu yol kapalı.

Ama işlediği suç aynı biçimde tarif edilmiş olan Recep Tayyip Erdoğan'a açık.

Kaldı ki Murat Bozlak ve Akın Birdal, Siirt seçimlerinde ülke barajı nedeniyle de engelleniyorlar. Bu da akla "Kullanılmayan hak hak değildir" kuralını getiriyor.

Önümüzdeki günlerde çok tartışılacağını sandığım bu konuya açıklık getirmek için not düşüyor ve durumu kayda geçiriyorum.