1.000 TL’lik alışverişin nakit yerine kredi kartı ile yapılması vergi gelirlerini 20 TL artırıyor. Buna göre kredi kartının, vergi gelirlerine katkısı bu yıl 7.2 milyar lira olacak.
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “almayın” çağrısı sonrasında başlayan kredi kartı tartışması sürüyor. Kimileri kredi kartının “zararlarından” bahsederken kimileri de kredi kartının ekonomiye katkısına dikkat çekiyor. Aslında söylenenlerin hepsinde gerçeklik payı var. Tüketicilerin büyük bölümü bankaların kredi kartına uyguladığı yüksek faizden ve alınan kart aidatından şikayetçi. Bu şikayetlerde haksız da değiller.
Bazı bankalar kart aidatı ve faiz konusunda gerçekten “acımasız” davranıyor. Fakat bu konularda önlemler de alınıyor. Tüm bankaların bundan sonra müşterilerine “aidat”ın alınmadığı kredi kartı seçeneği sunmalarına yönelik düzenleme üzerinde çalışmalar yapılıyor. Hatta geçtiğimiz günlerde Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, hazırlanan kanun tasarısına göre aidatsız kredi kartı sunmayan bankalara verilecek idari pazara cezasının 5 milyon liraya çıkarıldığını söyledi. Merkez Bankası da kredi kartında uygulanacak azami faiz oranlarını düşürme eğiliminde. Gelelim eleştirilerin odağına yerleşen kredi kartının ekonomiye sağladığı katkılara...
Enflasyonu düşürüyor
Prof.Dr. Şükrü Kızılot, Prof.Dr. Cem Kılıç ve Doç. Dr. İbrahim Tokatlıoğlu’nun Bankalararası Kart Merkezi (BKM) için hazırladıkları kapsamlı bir çalışma var.
‘Kartlı Ödeme Sistemleri Ekonomik Katkılar’ raporuna göre, kredi kartı kullanımı büyümeyi desteklerken, işsizliği ve enflasyonun aşağı çekiyor. Oluşturulan ekonometrik modeller sayesinde kredi kartının vergilere olan katkısı da hesaplanmış. Çıkan sonuca göre, 1.000 TL’lik nakit kullanımı yerine 1.000 TL’lik kredi kartı kullanımı vergi gelirlerini 20 TL artırıyor. BKM verilerine göre, ilk 5 ayda kartla 150 milyar liralık harcama yapıldı. Aynı trend devam ederse bu yıl 360 milyar liralık harcama kart ile gerçekleştirilecek. Yani kredi kartı, kayıtdışına kayış nedeniyle yaşanacak 7.2 milyar liralık vergi kaybını önleyecek.
Kredi kartı 2008 krizinin derinleşmesini engelledi
‘Kartlı Ödeme Sistemleri Ekonomik Katkılar’ raporunda, Türkiye’nin 2008 yılındaki global ekonomik krizi az hasarla atlatmasının nedenlerinden birinin de kredi kartları olduğuna dikkat çekiliyor. Raporda, “Hanehalklarının tüketim harcamalarını hızlı bir şekilde düşürmesini engelleyen en önemli unsur kriz döneminde etkin çalışan tek kredi kanalı olan kredi kartları olmuştur.
Kredi kartlarında yapılan promosyonlar (taksitlendirme, taksit öteleme, puan kazanma vb. gibi) tüketim harcamalarının ertelenmesini engelleyerek krizin daha da derinleşmesini engellemiştir” ifadeleri oldukça dikkat çekici. Kredi kartının üye işyerlerinin müşterileri sayısını artırdığı ve iş hacimlerini genişlettiği belirtilen raporda, kredi kartlarının ekonomik büyümeye katkısının rakamsal ifadesi ise şu şekilde: Kredi kartları ile 1.000 liralık harcama GSMH’yi 0.0142 lira artırıyor.
Borcunu ödeyemeyen kişi sayısı artıyor
Kredi kartının ekonomiye katkılarının yanında “doğru kullanımı” da bir o kadar önemli. Hanehalkı borçluluk oranlarının kontrolsüz biçimde yükselmesi ekonominin tamamı için de bir tehdit oluşturabilir. Bu nedenle bazı uzmanlara göre kredi kartı cüzdanlarda taşınan birer ‘el bombası’. Merkez Bankası verilerine göre, şu anda tüketiciler kredi kartları aracılığıyla toplam 84.7 milyar liralık kredi kullanmış durumda. 5 Temmuz itibarıyla kredi kartında takibe düşmüş alacakların oranı yüzde 4.86 yani 4 milyar 119 milyon lira. Bu oran global ekonomik krizin etkisiyle 2009’da yüzde 12’lere çıktı.
Kart borcunu ödemeyen kişi sayısına bakıldığında hızlı bir artışın olduğu görülüyor. 2012’de 453 bin 656 kişi kart borcunu ödeyemezken söz konusu rakam bu yılın ilk 5 ayında 325 bin 179 kişi olarak gerçekleşti. Yani ilk 5 ay da geçen yılki rakamın yüzde 70’ine ulaşıldı. 2011 yılında 238 bin 645 kişi, 2010 yılında 222 bin 360 kişi, 2009 yılında da 277 bin 333 kişi kredi kartı borcunu ödeyemedi.