2010 Türk şarapları için çok iyi bir yıldı. Doksanlı yıllarda başlayan çabalar artık iyice sonuçlarını vermeye başladılar. Fransızlar “Yeni bir bağdan şarap alabilmek için en az beş yıl, iyi bir şarap alabilmek için ise on yıl gerekir” derler. Bizim yeni bağlarımızın çoğu da artık beş yaşlarını, hatta bazıları on yaşlarını doldurdular, olgunlaştılar ve iyi şaraplar vermeye başladılar. 2010 yılı Türk şarapları için çok iyi bir yıldı. Geçen sene ülkemizi ziyaret edip şaraplarımızı tattıktan sonra Financial Times’daki köşesinde çok olumlu bir yazı yazan Master of Wine Jancis Robinson’dan sonra bu yılda aralarında Oz Clarke gibi çok ünlü şarap yazarlarının olduğu bir grup Wines of Turkey platformunun davetlisi olarak Türkiye’ye gelip şaraplarımızı kör tadımda tattılar, notlar verdiler ve ülkemizin çeşitli yerlerindeki bağları ziyaret ettiler. Bazı şaraplarımıza “çok iyi” anlamına gelen 20 üzerinden 17 notunu verdikleri gibi, bunu köşelerinde okuyucularıyla paylaştılar. Bu da Türk şaraplarının dünyaca tanınmalarına önemli bir katkı sağladı.
Türk şarapları’nın tadı ile bu yıl yeniden barıştık
Bu arada bizde şaraplarımızla daha arkadaş olmaya başladık. Artık çoğumuz tek marka şarap içmiyor, çeşitli yemeklerle farklı şarapları tatmaktan hoşlanıyoruz. Öküzgözü, Boğazkere gibi yerli üzümlerin dışında Cabernet Sauvignon, Marlot ve son yıllarda Shiraz ile haşır neşir olduğumuz gibi, son iki yaz olduğu gibi yıllardır unuttuğumuz roze şarapları da bir anda “in” yapabiliyoruz. Veya bir anda Chardonnay revaçta iken pek aklımıza gelmeyen Sauvignon Blanc’ı geç de olsa keşfedip tercih etmeye başlayabiliyoruz.
Kısacası üzüm çeşitlerimiz gibi markalarımızda çoğalmaya başladı. Bu alışık olmadığımız zenginliğin içinde ise içeceğimiz şarap konusunda bazen kararsız kalabiliyoruz. Ben de yılın son yazısında size hiç değilse 2011’de yardımcı olsun diye yılın dikkat çeken şaraplarına bir daha değineyim dedim. Gusto dergisinin son sayısında Ahmet Örs, Kadir Albayrak, Mehmet Yalçın, Prof. Dr. Nihat Aktan, Osman Serim ve Ulus 29’un someliyesi Stephane Vattepain tarafından geleneksel “Türkiye’nin en iyi şarapları” seçimi yapılmış. Ben Gusto’nun da yazarı olmama rağmen herhalde şarap kadar, hatta daha çok bira da sevdiğimden beni bu jüriye pek almıyorlar, ama altın ve gümüş listelere aldıkları şaraplara itirazım olmadığı için sizlerle de paylaşayım.
Pamukkale’den gelen yeni şarap serisini beğendik
Kırmızılarda Corvus Blend No:3 2006, Gülor “G” Cabernet Sauvignon-Merlot 2007 ve Kayra Vintage Öküzgözü 2007, beyazlarda Pamukkale Abfora Chardonnay Reserve 2007 ve Pamukkale’nin içtenlikle “Şarap dünyamıza hoş geldin” dediğimiz yeni prestij serisinden Nodus Chardonnay 2009 ve rozelerde bütün yaz boyunca keyifle içtiğimiz Doluca Verano 2009 altın listeye girmeyi başarmışlar.
Gusto jürisinin gümüş listesine gelince, beyazlarda Doluca Karma Chardonnay-Narince 2008, Kavaklıdere Cotes d’Avanos Narince-Chardonnay 2009, Kavaklıdere Prestige Narince 2008, Kayra Vintage Chardonnay 2009, Sarafin Chardonnay 2008 ve Umurbey Sauvignon Blanc 2007, rozelerde de Pamukklake Anfora Trio 2008 ile Turasan Cappadocia 2010 mutlaka içilmesi önerilen şaraplar olarak ön plana çıkmışlar. Kırmızılarda Büyülübağ Cabernet Sauvignon Reserve 2007, Doluca Signium 2008, Kavaklıdere Angora 2009, Pendore Syrah 2008, Pamukkale Nodus Shiraz 2009, Sevilen 900 Cabernet Sauvignon 2007 ve Urla’nın Nero d’Avola 2008 ile Reserve Syrah-Cabernet Sauvignon 2008’leri gümüş listeye girebilmişler.
Bronz listede ise altı ve gümüş listelerde rastlayamayıp haksızlık edilmiş dediğim şaraplardan gözüme Sarafin Sauvignon Blanc 2009, Turasan Seneler Chardonnay 2009, Doluca Karma Merlot-Boğazkere, Sarafin Shiraz 2008 ve Sevilen Centum Syrah 2007 çarptı. 2010 yılında beni en memnun eden şaraplardan şişede dinlendiği her geçen gün daha da lezzet kazanan Doluca Alçıtepe ile harika bir beyaz şarap olan Kavaklıdere Cote d’Avanos Sauvignon Blanc’ın Gusto jürisini gözünden, daha doğrusu damaklarından kaçmış olmasına ise şaşırdım. Oysa Doluca Alçıtepe yazarınızın naçizane kanaatine göre Kavaklıdere Pendore’nin harika Syrah ve özellikle Boğazkere’siyle 2010 yılının en heyecan verici şarabıydı. Belki de arada bir bira seven şarap yazarlarına da sormalarında yarar olabilir. Wines of Turkey platformunun La Brise’deki şarap yemeğinde “Burada isli Bamberg birası Aecht Schlenkerla varmış, ben ondan içeyim diyen” dünyaca ünlü şarap yazarı Oz Clarke gibi!
Yılın en iyi yerli şarapları listesi
Türk şarapları’nın tadı ile bu yıl yeniden barıştık
Haberin Devamı