“Türk Lezzet Müzesi”, Ağustos ayında 42 Maslak’ta açılıyor. Müze için il il yöresel lezzetlerin haritasını çıkarıldı.
Geçenlerde Maslak’ın en yeni gökdelenlerinden 42 Maslak’ın “penthouse” dairelerinin şehre tepeden bakan balkonlarından birisinde bir yemeğe davet edildim. Baştan söyleyeyim, ben gökdelenlere karşı olan biri değilim, hatta bulundukları şehirlere bir güzellik kattıkları bile söylenebilir. Özellikle İstanbul’da Maslak veya Levent gibi bir arada olup bir kütle gibi yükselen ve hava kararınca ışık kütleleri oluşturdukları yerlerde. Tepelerindeki bir balkonda durup etrafı seyretmek de çok keyifli oluyor. Ama son yıllarda özellikle Anadolu yakasında gördüğümüz etraflarındaki binaların arasından tek başına fışkıran yüksek yapıları ise pek sevmediğim gibi güzel şehrimizin silüetini mahvettiklerini düşünüyorum. 42 Maslak’ı yapan şirketin sahiplerinden Erol Özmandıracı yemekte heyecanla binayla ilgili bir projelerinden bahsetti. Ben doğrusu ilk başta “her binada çok proje olur” diye düşündüm. Dikkatimi de etrafınızdaki gökdelenler ile altımızda uzanıp giden şehrin ışıkları ve adeta uçaktan gibi seyrettiğimiz Boğaziçi’den ayırmak için pek çaba sarfetmedim. Ama sonra bu projenin bir “Türk Lezzet Müzesi” olduğunu söyleyince Erol bey dikkatimi çekmeyi başardı.
Müze yaz sonu açılıyor
Erol Özmandıracı 42 Maslak’taki yeme içme yerleriyle ilgili Mehmet Yaşin’e danışmış. Yaşin TV programı için yıllarca Anadolu’yu karış karış gezmiş, ülkemizin her iline ve bir çok ilçesine gidip “Lezzet Durakları” keşfetmiş ve bu kendi tabiriyle bu “damak çatlatan” lezzetleri izleyicileri ve okurlarıyla paylaşmıştır. Yani Mehmet Yaşin’in ülkemizin lezzetleriyle ilgili bulunabilecek en tecrübeli damağa sahip olduğu tartışma götürmez. Bu yıl beraber yaptığımız “Görevimiz Yemek” programı için Anadolu’nun dört bir köşesinde yaptığımız TV çekimlerinde sadece Mehmet’in Anadolu’yu ve mutfaklarını değil, Anadolu’nun da onu çok iyi tanıdığını gözlerimle gördüm. Mehmet Yaşin kendisine konu danışılınca hemen “neden bir yemek müzesi kurmuyorsunuz” diye sormuş. Sonra Anadolu’nun dört bir köşesine yıllardır yaptığı seyahatlerden aklında kalan “lezzet durakları”ndan bir liste yapıp Erol Özmandıracı’nın önüne koymuş. Bunlardan bir çoğu ikna edilmiş. Antakya künefelerinden, yemeklerinden, Adana, Bursa, Erzurum cağ kebaplarına, Adapazarı köftecilerinden Kayseri mantıcılarına, Samsun pidecilerinden Gaziantep baklavacılarına onlarca şehrin çoğu yarım yüzyıldır ünlerini sürdüren müesseseleri yakında 42 Maslak’ın altındaki Lezzet Müzesi’nde tabiri caizse ayağımıza kadar gelmiş olacaklar. Mehmet Yaşin “Ayrıca bu müze alanı, bir hasret giderme alanı da olacak. İstanbul’da Anadolu’nun dört bir yanından gelen insanlar yaşıyor. Bu insanlar memleketlerinin mutfağına duydukları özlemi, bu alandaki mekanlarda giderecekler” diyor. Bu arada Burçak Madran’ın katılımıyla projenin şarkılı, türkülü, fotoğraflı, resimli, filmli bir müze haline getirilmesi fikri de ortaya çıkmış. 42 Maslak’daki Türk Lezzet Müzesi yaz sonuna doğru açılacakmış. Erol Özmandıracı hedeflerinin Anadolu’nun dört bir köşesinden buldukları bu lezzetleri ilk önce Türkiye’ye, sonra da dünyaya açmak olduğunu söylüyor. Zaten projenin daha sonra Türkiye’nin ve dünyanın önemli şehirlerinde uygulanması planlanıyor.