Türkiye’de şarapçılık tüm zorluklara rağmen gelişti ve Tekirdağ‘da yapılan 2. Trakya Şarap Yarışması gibi uluslararası uzmanların dikketlerini çeker oldu.
Ülkemizdeki şarap üretimi Tekel’in tekelindeyken ve bizlerin de daha ithal şaraplar ile tanışmadığımız yıllarda kendi kendimize şarap yarışmaları düzenler ve hep kendimizi birinci, ikinci, hatta üçüncü seçerdik. Sonra şarap ithalatının önü açıldı, şarap dünyasının bildiğimiz üç beş üzümden ibaret olmadığını gördük. Gerçi o yıllarda daha şarapların içindeki üzümleri de pek bilmezdik, çünkü etiketlerdeki bilgi bize o üzümleri “kırmızı şaraplık üzümlerden mamüldür” diye tanıtırlardı. Sonra 1980’lerde Kalecik Karası diye bir üzümden yapılan şaraplarla, 1990’lı yıllarda ise yabancı üzümlerle tanıştık ve bu üzüm işini pek sevdik. Kısa zamanda hepimiz uzman olduk ve şaraplarımızı üzümlerin ismini vurgulayarak sipariş etmekten pek hoşlanır olduk. Neyse ki aradan geçen bu yıllarda şarap dünyamız da bütün zorluklara ve engellere rağmen büyük bir özveri ile bu işe gönül verip bıkmadan usanmadan yeni bağlar diken şarapçılarımız sayesinde çok zenginleşti. Artık uluslararası yarışmalarda da derece alan, madalya alan şaraplarınızın sayısı göğsümüzü kabartacak miktarlara vardı. Hal böyle olunca bizim buralarda yapılan şarap yarışmaları da uluslararası uzmanların dikketlerini çeker oldu; aynı bu ay Tekirdağ‘da yapılan 2. Trakya Şarap Yarışması gibi...
Dünyaca tanınmış uzmanlar Türk şaraplarını değerlendirdi
Yarışmada dünyaca tanınmış Master of Wine’lar Christy Canterbury ve Peter McCombie ile 2007 yılının Dünya Sommelier Şampiyonu Andreas Larsson Trakya’nın 16 üreticisinin 62 şarabını tattılar ve bunlardan beş tanesine şarap dünyasında “en iyiler” arasında anlamına gelen 90 ve üzeri puan verdiler. Bu şaraplarımız 92 puan ile Umurbey Reserve Cabernat Sauvignon-Merlot 2012 ve Sarafin Shiraz 2014, 91 puan ile Barbare Ambiance 2012 ve Chateau Nuzun Cabernet Sauvignon 2012, 90 puan ile de Chateau Nuzun Syrah 2012.
Yarışma 5 kategoride yapıldı ve “En İyi Roze” Suvla Karasakız Blush 2015, “En İyi Varyetal Karakter Gösteren Kırmızı“ Sarafin Shiraz 2014, “En İyi Kupaj Kırmızı“ Umurbey Reserve Cabernet Sauvignon-Merlot 2012, “En İyi Tatlı Şarap” Gali Eternity 2013 olarak brinciliğe lâyık görüldüler. “En İyi Beyaz” seçilen Kayra Versus Chardonnay-Viognier 2013 ise beş kategorinin birincileri arasında yapılan ayrı bir tadımda “Trakya’nın İyi Şarabı“ olarak “Best of the Best” ünvanını da almayı başardı. Yarışmayı düzenleyen Vinipedia’nın dirktörü Burçak Desombre, “Hedefimiz aldığımız sonuçlarla dünyayla boy ölçüşecek şaraplarımızın olduğunu göstermek” diyor. Bunu yapmanın yolunun ise kendi kendimize yarışmalar yapmaktan çok uluslararası uzmanların, Trakya Şarap Yarışması‘ndaki gibi dünyadaki sadece 318 Master of Wine’dan bazılarının not verdiği, dünya basınında da ses getiren yarışmalar düzenlemek olduğu açık.
"Trakya Bağ Rotası Kırklareli’nden Eceabat’a uzanan bir güzergâh."
Bağ rotası
Trakya’nın bu iddialı şaraplarının bize ne kadar yakın olduğunu yazmama bilmem gerek var mı? Hayır, markette raflarda bulacağınız şaraplardan değil, bağlardan bahsediyorum. Trakya Bağ Rotası Kırklareli’nden Eceabat’a kadar Trakya’nın yemyeşil tepeleri arasına serpiştirilmiş bağları, bağ evlerini gezebileceğiniz güzel bir güzergâh. Hakkında çok yazıldı çizildi, onun için ben bu haftalık bu harika coğrafyanın megakentimize ne kadar yakın olduğunu hatırlatmakla yetineceğim. San Francisco yakınlarındaki Napa vadisi, Cape Town yakınlarındaki Stellenbosch ile Fransschhoek, Adelaide yakınlarındaki Barossa vadisi her yıl milyonlarca “şarap turisti”çeken şarap bölgeleri. Bize turist gelmesine daha çok var, ama bir yandan bir mi buraları gezmeye başlasak dersiniz?