Kalkıştan biraz sonra hostes mönülerimizi getirdi. Tam bu akşam makarna mı, tavuk mu yesem diye düşünürken, elimdeki THY business class mönüsünün okumaya çalıştığım gazeteden daha ilginç olduğunu gördüm. Başlangıçlardan sonra 3 ana yemek vardı. Karnıyarık, dil balığı ve kuzu pirzolası... Uçakta kuzu pirzolasını denemenin ilginç olacağını düşündüm. Viyana seyahatimizin amacı Türk Hava Yolları’nın yakında bütün hatlarda uygulamaya koyacağı yeni mönülerinin tanıtımıydı. Şık tabaklarda başlangıç olarak sunulan zeytinyağlı enginar tam kıvamında, ağızda hemen erimeyecek dirilikteydi. Sezar salatası ise ana yemek tabağı boyunda bir tabakta sunuluyor. Krutonları unutulmamış, sosu da iyi bir restoranı pek aratmayacak lezzetteydi. Ana yemeklere gelince, otlu papardelle eşliğindeki kuzu pirzolası orta pişmiş, kurumamış, kestiğinizde suyunu akıtan, hostesten ilk başta rejimde olduğunuz için almadığınız ekmeği istemenize neden olacak lezzetteydi. Yanımdaki arkadaşım karnıyarıktan memnundu.
Tatlıya gelince, asıl sürpriz oradaydı, çünkü çikolata tartı, Viyana’nın en ünlü pastanelerinden Demel tarafından hazırlanmıştı. Demel gibi vaktiyle Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun saray tedarikçisi olan bir müessesenin pastasını, hem de uçakta verirseniz, işte o zaman uçmaya başlarsınız derim. Ama hiç mi kritiğin yok diyecek olursanız, yemeklerin yanında verilen Fransız Merlot’su ile Türk şarabı, vasat kaldılar. THY, Avusturya’nın Do&Co şirketiyle yeni bir airline catering şirketi kurdu. Do&Co, yıllardır Viyana’da yaşayan Attila Doğudan adında bir Türk’ün şirketi. Atilla beyin, babasının sahibi olduğu İstanbul’daki Kervansaray’dan, dünyanın en önemli catering şirketlerinden birisinin patronluğuna olan yolculuğu aslında bizim ekonomi sayfalarına konu olması gereken bir başarı hikayesi. Ben kısaca özetleyeyim: Attila Bey’in catering macerası, 1992’de Budapeşte Grand Prix ile başlamış. Bu yıl 19 Formula 1 yarışından 17 tanesinin VIP catering hizmetleri Do&Co tarafından verilecekmiş. America’s Cup, Portekiz’deki 2004 yılı Avrupa Şampiyonası (100 bin kişiye VIP yemekleri), Lufthansa’nın Frankfurt havalimanındaki First Class Lounge hizmetleri, Londra’daki British Museum’un cafe ve restoranları Do&Co’nun diğer işlerinden bazıları. Bunlara bir de Viyana sosyetesinin en önemli davetlerini eklemek gerekir. Zaten Avusturyalılar Atilla Doğudan’ı o kadar benimsemişler ki, ünlü pastaneleri Demel’i satın aldığında, hiç gocunmamışlar. Attila Bey, bize Viyana-İstanbul hattında verilen hizmeti iç hatlar dahil 3 ay içinde bütün hatlarda bulabileceğimizi söyledi. Neden inanmayalım ki?
THY’nin mönüsü ’uçuruyor’
Sadece iki saatlik Viyana-İstanbul uçuşu için koltuklarımıza oturmuş, gazetelerin sayfalarını karıştırıyorduk
Haberin Devamı