Size bu hafta bir sahil kasabasını anlatacağım. Bir kenarından küçük bir derenin denize aktığı geniş bir kumsal ardındaki yemyeşil tepelerin önünden göz alabildiğine uzanıyor. Deniz çekilmiş, kumsalın üzerinde kalan incecik bir su tabakası gökyüzünün mavisini, bulutların beyazını ayna gibi yansıtıyor. Med cezirin uzağa attığı dalgalar kumsalı gene de dövüyor, dalga sesleri martıların çığlıklarına karışıyor. Hava soğuk, ne de olsa kış. Kumsalın üstünde çizmelerini giymiş insanlar yürüyor, çocuklar koşuşturuyor, ama kalabalık sayılmaz. Burası İskoçya, zaten sakin bir ülke…
Sahil kasabaları kış aylarında çok güzel olur. St Andrews, Edinburgh’a bir saat mesafede sakin bir kasaba. Ama bir yandan da dünyanın turizm bakımından en önemli yerlerinden birisi, özellikle golf turizmi açısından. Buradaki 1754’te kurulmuş olan Royal and Ancient Golf Club dünyanın en eski ve en önemli golf kulübü ve bu golf sahasında hayatında hiç olmazsa bir kere oynamak her golfçünün en büyük hayali. St Andrews özellikle bahar ve yaz aylarında para harcamaktan çekinmeyen turistlerle doluyor. Buna bir de İskoçya’nın en iyi üniversitelerinden birisini eklerseniz bu 17 bin nüfuslu kasaba çok canlı bir merkez haline geliyor.
Golf kulüpleri ile meşhur
Royal and Ancient’ın sadece 2 bin 500 kadar üyesi var ve burada oynayabilmek için üyelerden birisini tanımanız gerekir. Ama Burada golf oynamasanız bile kulübün lambrilerle kaplı salonlarından önünüzde uzanan manzarayı seyrederek içki içmek unutulmaz bir deneyim oluyor.
Etrafınızdaki masalarda oturan üyeler sanki asırlardır orada oturuyorlar. Royal & Ancient ilk kadın üyelerini baskılara dayanamayarak 2014 yılında kabul etti, ama her yıl o kadar az üye alıyorlar ki, erkeklerin egemenliği daha yıllarca süreceğe benziyor.
St Andrews’un en iyi oteli golf sahalarının hemen kenarındaki Old Course Hotel. Kasaba golf sahalarından deniz kenarından bir zamanlar Britanya’nın en görkemli katedrallerinden birisi olan St Andrews Cathedral’in harabelerine kadar devam ediyor. Deniz kenarına sıralı birkaç otelden Hotel du Vin çok güzel. Otelden çıktığınızda sola dönünce golf sahalarının önündeki West Sands plajına, sağa dönünceyse adeta denizen içinden yükselen eski kalenin yanından katedrale kadar keyifli bir yürüyüş yapabilirsiniz.
St Andrews küçük bir kasaba, ama yemek yemek için çok keyifli restoranlara sahip. Ama onlara gelmeden tabii ki Britanya’da olduğumuza göre publardan bahsetmek gerekecek. Size Market Street’in üzerinde iki pub önereceğim. The Central güzel yemekleri olan geleneksel bir pub. The Keys Bar ise ellerinde pint bardaklarında biralarıyla bağıra çağıra birbirleriyle sohbet eden yerel halkın arasına karışabileceğiniz çok tipik bir pub. Britanya’daki her şehir ve kasabada olduğu gibi, St Andrews’ta da iyi bir Hint restoranı var, Maisha; iyi bir fish & chips restoranı var, o da Tailend. St Andrews Brewing Company’de kendi yaptıkları biraları tadabilir, Forgans’da iyi et, Adamson’da iyi yemek yiyebilirsiniz.