Sicilya
Akdeniz’in başka bir dev adası... Girit’in karlarla kaplı yüksek dağları varsa buranın ise yanardağı var. Avrupa jet sosyetesinin uğrak yerlerinden Taormina’nın adeta kayalıkların üzerinden denize düşen otelinde kalıp denize girebilir, öğleden sonra da Etna Yanardağı’na çıkabilirsiniz. Sicilya’ya gitmişken Ada’nın başkenti Palermo ve ona yarım saat mesafede Ortaçağ’dan beri değişmemiş bir görüntüsü olan Cefalu mutlaka görülmeli. Cefalu’nun dar sokakları antikacılarla, eski şehrin dışında uzanan sahili ise plajlar ve birbirinden güzel restoranlarla dolu. Ekim ayında ısı 20-24 derece...
Beyrut
Bir zamanlar “Orta Doğu’nun Paris’i” derlerdi Beyrut için. 1975-90 yılları arasında şehri ve ülkeyi mahveden iç savaştan sonra Beyrut barları, restoranlar ve otelleriyle muhteşem bir dönüş yapıyor. Bütün önemli otel zincirleri deniz kenarında yer kapmaya çalışan Beyrutlular, Centrale veya Three Sixty gibi hip barlarda Martinilerini yudumluyor. Lübnan’ın muhteşem yemekleri, harika mezeleri, bizim rakımıza benzeyen arak’ı ve Chateau Moussar gibi dünya çapında ünü olan şaraplarıyla tam bir gastronomi cenneti... Yemyeşil tepelerin Akdeniz’e kavuştuğu yerde kurulu olan Beyrut da bu mevsimde çok güzel bir şehir.
İskenderiye
Hem deniz kenarında bir kente gidip güneşlenmeye devam etmek, hem de dünyanın yedi harikasından birini görmek istiyorsanız, bir taşla iki kuş vurmak buna denir. Kahire THY ile sadece 2 saat mesafede. Piramitleri gördükten sonra trende yorucu iki saat daha geçirip İskenderiye’ye varabilirsiniz. İskenderiye birçok Akdeniz kenti gibi deniz kenarına yayılmış, denize bakan evlerinin önünde insanların akşamüstü yürüyüşlerini yaptıkları, yiyip içtikleri bir kordon (onlar “Corniche” diyorlar) ile gerdanlığı takılmış bir güzel. Yeni açılan Four Seasons kordonun bittiği yerde, şehre ve denize hakim bir konumda.
Zanzibar
Türk Hava Yolları’nın Nairobi, Darüsselam ve Entebbe gibi Doğu Afrika şehirlerine uçmaya başlamasıyla bir zamanlar gidilmesi oldukça zor olan Kenya, Tanzanya, hatta Uganda gibi ülkeler “geceyarısı bin, sabah orada ol” kadar yakın oldu. Hem de çok makul fiyatlara! Hal böyle olunca da Kenya’daki Lamu veya Tanzanya’nın “zan”ı Zanzibar gibi adalar ulaşılır oldu. Zanzibar ziyaretçilerine muhteşem denizinin yanında Stonetown gibi Arapların bu sahillerde cirit attıkları, hatta buraları yönettiği dönemin derin izlerini taşıyan kasabalar da sunuyor.
Normandiya
Yazlık yerler havalar serinlediğinde de çok güzel oluyor, “Şöyle kazağımı çekip pantalonumun paçalarını sıvar sahilde yürürüm” diyenlerdenseniz, Ekim ayında Normandiya sahilleri tam size göre. Paris havalimanına iki saat mesafedeki Honfleur hem harika restoranlarla dolu, hem de vaktiyle empresyonist ressamları hayran bırakmış kadar güzel. Mont St Michel denizin ortasındaki bir adada yükselen kilisesiyle Fransa posterlerinin müdavimi. Cancale, Fransa’nın istiridye başkenti, limanı salaş istiridye lokantalarıyla dolu ve istiridye mevsimi de tam başlamak üzere. St Malo ise deniz kenarında surlarla sarılı bir Ortaçağ şehri. Uzun bir haftasonu seyahati için harika bir güzergah!
Girit
Ege adalarının en büyüğü olan Girit aslında pek ada hissi vermiyor. Karlı dağlarla kaplı adanın yerleşimleri hep Ege’ye bakan kuzey sahilinde. Hanya, Girit’in Osmanlı zamanındaki başkenti, hâlâ Osmanlı izlerini taşıyan tavernalarla dolu limanı akşam saatlerinde çok güzel oluyor. Hanya’ya yakın Samaria kanyonu karlı dağların içine saplanmış gibi, Samaria’dan yolunuza devam ederseniz uçurumlarla dolu Güney sahiline varırsınız. Denize girmek için en iyi yer ise kuzeydoğu sahilindeki Aya Nikolaos. Buradaki Blue Palace, Ege sahillerinin en güzel otellerinden birisi. Girit’e gitmişken otlarıyla meşhur mutfağını ve özellikle zeytinyağını mutlaka tatmalısınız. Ekim ayında ısı 20-24 derece...
MadeIra
Atlas Okyanusu’nun ortasındaki Madeira’ya Lizbon’dan uçuluyor. Sarp kayaların üzerinde uzanan yemyeşil platolar, küçük köyler, adanın adıyla anılan harika bir şarap... Madeira, Porto ve Sherry gibi likör şaraplar olarak bilinen 18 derecelik sert ve tatlıca şaraplardan, oraya kadar gitmişken kesinlikle tatmalısınız. Reid’s Palace yüz yıldır dünyanın en iyi otellerinden biri olarak anılmaya devam eden bir efsane, orada kalacaksanız bavulunuza birkaç şık kıyafet koymayı ihmal etmeyin. Madeira seyahatinin bir bonusu olan Cafe Brasileiro’da bir kahve mi içersiniz, yoksa tepedeki kalesine tırmanan dar sokaklardaki lokallerden birisinde fado mu dinlersiniz bilemeyiz, ama Avrupa’nın en muhteşem şehirlerinden birinde olmanın tadını çıkartın.
Marakeş
Ekim ayı Marakeş için harika bir zaman. Yaz sıcağı etkisini azaltmaya, Atlas dağlarından gelen serinlik akşamları kendisini hissettirmeye başlamıştır. Marakeş‘te, eski evlerden bozma çok sayıda kaliteli butik otel ve harika restoranlar var. Siz şehrin hemen kenarındaki Caravanserai’yı tercih edin. Avlusunda harika bir havuzu, antikalarla döşenmiş odaların balkonlarından Atlas dağları manzarası var. O muhteşem renkler ve kokular ile kaplı Chez Chegrouni klasik Fas mutfağı için yemekleri ve manzarasıyla ideal. İyi de Marakeş deniz kenarında değil diyorsanız, iki-üç saat mesafedeki Essaouira’ya gidebilirsiniz. Okyanus kıyısında bembeyaz evlerle dolu tembel bir kasaba ve kilometrelerce plajlar. Ekim ayında daha ne istersiniz ki? Ekim ayında ısı 24-28 derece...
Endülüs
Endülüs’e gitmek için o kadar çok sebep var ki... Müslümanların 500 yıl buralarda kaldıkları yıllardan kalma camileri, saraylarıyla Cordoba, Granada... Denize uzanan bir yarımada üzerinde pırıl pırıl ışıldayan Avrupa’nın en eski şehri Cadiz, onun hemen yanıbaşında ünlü tatlı şaraplara ve sherry’e adını veren Jerez buranın görülmesi için idial sebepler. Bir de Cebelitarık, rüzgarın sürekli dövdüğü kilometrelerce uzanan plajlarında karşı kıyıda Afrika kıtasını seyrederek sörf yapabileceğiniz Tarifa, güneş ve denizi seven herkesin isimlerini duyduklarında dudaklarında bir gülümseme beliren Marbella ve Malaga. Bunlara İspanya’nın en güzel ve en zengin şehirlerinden Sevilla’yı ve flamenkoyu eklerseniz, siz mevsim ne olursa olun Endülüs’ü bir görün.
Umman
Türk Hava Yolları ile geceyarısı binip sabaha karşı varacağınız başka bir nokta da Umman. Umman’ın başkenti Muskat Portekizlilerden kalma kalelerle taçlandırılmış kayalıkların arasında sıkışmış bir liman. Arkasını sarp, kayalık, sipsivri ve çok güzel dağlara yaslamış. Muskat’ta Chedi, Al Bustan ve Shangri La gibi çok üst düzeyde oteller ve harika bir deniz var. Ekim ayı da hâlâ bize göre çok sıcak. Umman’a kadar gitmişken Muskat’a iki saat mesafedeki Nizwa görülmeli. Üç milyon palmiye ağacı tarafından sarmalanmış olan bu vaha kentinden sonra Arabistan çölü başlıyor.
Sonbaharda gidilecek güneşli tatil rotaları
Rotanızı sonbahar güneşine çevirin...
Haberin Devamı