Yemyeşil bir vadi düşünün, dünyanın en güzel şehirlerinde birisine sadece bir saat mesafede. Üç tarafını saran sarp dağların yamaçlarından başlayıp neredeyse bütün vadiyi kaplayan bağlar. Vadinin derinliğinde, dağlarla sarılı şirin bir kasaba, bir ana yol, birkaç sokak, etrafa serpiştirilmiş restoran, kafe ve butikler, dükkanlar. Burası Franschhoek, Cape Town'a bir saat, Güney Afrika'nın en önemli şarap bölgesi olan Stellenbosch'a 15 dakika mesafede adeta cennetin ortasına kondurulmuş bir kasaba. "Fransız köşesi" anlamına gelen adını 17. yüzyıl sonlarından buralara yerleşen Fransız Huguenot göçmenlerden almış, şarapçılık beyazların bölgeye ilk yerleştiği günlerde başlamış.
Franschhoek Cape bölgesinin gastronomi merkezi kabul ediliyor. Kasabanın içindeki Le Quartier Française otelinin Tasting Room adındaki restoranı son yıllarda hep "Dünyanın en iyi 50 restoranı" arasında yer alıyor. Güney Afrikalı şef Margot Janse mutfakta mucizeler yaratıyor, hal böyle olunca da Tasting Room'da yer bulabilmek için birkaç ay önceden rezervasyon yaptırmak gerekiyor. Ancak Franschhoek'da iyi yemek yemek için seçenekleriniz Tasting Room ile sınırlı değil, ülkenin en iyi şeflerinden Reuben'in kendi adını taşıyan restoranı, ana caddenin kenarındaki Dutch East (çok iyi pizzası ve Darling Slow Beer ve Native Ale gibi harika biraları var) ve birçok şaraphanenin bağların içindeki restoranları var. Bunlardan Grand Provence hem konumu, hem de yemekleri ile denenmeye değer. Franschhoek'da yemek yemek aynı Cape Town'da olduğu gibi oldukça ucuz, en iyi restoranlarda bile çok iyi bir şarap dahil adam başı 100 TL civarında bir hesap ödüyorsunuz. Otellere gelince, onların iyileri çok pahalı, ama çok da iyi.
Tablo gibi bir bağda bulunmaz tatlar
Franschhoek'un ana caddesinin sonunda Huguenotların anıtı var. Kasaba burada bitiyor ve vadinin sonundaki dağlar yükselmeye başlıyor. Hint Okyanusu kıyılarındaki dünyada balinaları karadan izleyebileceğiniz (bizim sonbaharımız, onların ilkbaharında) en iyi yerlerden birisi olan Hermanus kasabasına giden yol bu dağlara tırmanarak önünüzde yükseliyor. Yolun kenarında babunlar geziniyor, hatta canları isterse yolun ortasında yatıyorlar. Yamaçlarda yerlerini yavaşça ormanlara terk eden bağlar var. Bunlardan bir tanesi Güney Afrika'nın en efsanevi şaraplarından birisinin Boekenhoutskloof'un bağları. Vadiye hakim bir yamaçta tablo gibi bir bağa bakan harika bir balkonda oturup bu muhteşem şarapları tadabiliyorsunuz. Franschhoek'daki bütün şarap üreticileri bölgeyi ziyaret edenlere şaraplarını büyük bir hevesle tattırıyorlar. Boekenhoutskloof (Bûkenhautsklôf okunuyor) harika bir Syrah ve belki ondan da daha güzel bir Cabernet Sauvignon yapıyor, ikisinin de tatlarına doyum olmuyor, hele bu kadar güzel, kelimenin tam anlamıyla cennet gibi bir yerde tadıldıkları zaman. Ama ne yazık ki ikisini de bulmak çok zor, satın almak isterseniz ikinci şarapları Chocolate Block ile yetinmek zorunda kalıyorsunuz, ki onu Cape Town ve Johannesburg havalimanlarında da bulmak mümkün.
Neden Denizli'yi de bu hale getirmiyoruz?
Boekenhoutskloof'un hemen yanındaki bağların tam ortasında Fanschhoek'un en güzel otellerinden birisi var. Birkaç yıl öncesine kadar Kleine Gernot olarak biliniyordu, şimdiki adı ise Holden Manz. 10 oda, bölgenin tipik Hollanda mimarisindeki bir evin avlusunun kenarına dağıtılmışlar. Önünüzdeki çok geniş bahçenin ortasında ördeklerin yüzdüğü bir göl, kenarında bir gazebo ve etrafınızı saran bağlar. Arka bahçede gerektiğinde Afrika güneşinden kaçabilmenizi mümkün kılan küçük bir yüzme havuzu. Holden Manz sizi adeta gezmekten vazgeçirip, bütün gün bahçesinde tembel tembel oturtan bir otel. Ama zaten bazı seyahatlerde aslında istediğimiz de hiçbir şey yapmamak olmuyor mu, hele elinizdeki kadehte Holden Manz'ın ağzınızda tatlı izler bırakan nefis port'u gibi bir şarap ve önünüzde göz alabildiğince uzanan bağlar varsa?
Franschhoek'a giderken veya dönerken uğramak zorunda olduğunuz Cape Town'ı bu yazıya sığdırmak gibi bir niyetim yok. Ama şarap seviyorsanız, Waterfront'taki Belthazar adlı restorana uğramanızı öneririm. Harika steak'leri ve daha önemlisi muhteşem bir şarap listeleri var. Güney Afrika şaraplarının arasında neredeyse yok yok ve 200'den çok şarabı şişe açtırmadan kadehte içebiliyorsunuz. Aralarında Boekenhoutskloof da bulabilirsiniz. Sonra elinizdeki kadehten harika bir Güney Afrika şarabını yudumlayıp dünyanın en güzel şehirlerinden birisini seyrederken kendinize "Neden Denizli Güney veya Saroz gibi bizim şarap bölgelerimizde Franschhoek'daki, Stellenbosch'daki gibi bağlar arasında dolup taşan çok iyi restoranlar, güzel oteller yok" diye hayıflanabilirsiniz. Biz öyle yaptık ve kadehimizdeki nefis şaraba rağmen canımız sıkıdı, hemenkonu değiştirdik.
Franschhoek'da bağların ortasında kalınabilecek en iyi oteller...
- Le Quartier Française (kasabanın içinde) www.lqf.co.za
- Le Franschhoek www.lefranschhoek.co.za
- Holden Manz Estate www.holdenmanz.com
- La Residence www.laresidence.co.za
Güney Afrika şarapları için en iyi rehber kitap her yıl çıkan ve bütün üreticileri tanıtıp şaraplarına 5 üzerinden puan veren PLATTER'S. Cape Town'un en iyi şarap dükkanı Waterfront'taki Caroline's...
Şarapseverlerin cenneti Güney Afrika
Haberin Devamı