Şarap içerken fuzuli kelimeler

Adamın biri çıkmış “hayat kötü şarap içmek için çok kısa” demiş, diğerlerine de hangi şarabın iyi, hangi şarabın kötü olduğunu tespit etmek görevi düşmüş

Haberin Devamı

Artık neredeyse herkes şarabını yudumlarken kokusu ve tadı hakkında birkaç kelime bile olsa bir yorumda bulunmaya çalışıyor. Şarapların kokuları, tatları, hangi şarapta ne lezzetler bulunmalı diye kitaplar yazılıyor. İnsanlar içtikleri şarapların özelliklerini tartışmaktan, sadece keyif ve lezzet almaktan ibaret olması gereken şarap içmeyi bir ıstırap haline dönüştürebiliyor. Gerçekten şarabın tadını o kadar da alabiliyor muyuz; içtiğimiz şaraptan aldığımız keyfi sadece tadı mı etkiliyor?
Robin Goldstein adında bir yemek yazarı 500 gönüllüye fiyatları 1 dolar 50 cent ile 150 dolar arasında değişen 540 şarabı tattırmış. Şimdi adamın işi gücü yok muymuş diye sorduğunuzu duyar gibi oluyorum, ama araştırmasından o kadar ilginç sonuçlar çıkmış ki, bunları “The Wine Trials” adlı bir kitapta toplamış. Kısaca özetleyecek olursak, bu 500 meraklı arasından Amerika’nın Washington eyaletinin 10 dolarlık bir köpüklü şarabını 150 dolarlık Dom Perignon şampanyaya tercih edenler de, 2 dolarlık Kalforniya Cabernet Sauvignon’larını 55 dolarlıklardan daha iyi bulanlar da çıkmış.
Ama bu ekstrem durumların dışında da fiyatları 15 doların altında olan 100 kadar şarap, içenler tarafından kendilerinden birkaç kat daha pahalı olan birçok şaraptan daha lezzetli bulunmuş.
Neticede ders çalışmıyoruz
Oysa insanlar içtikleri şarabın fiyatını bildikleri zaman iş hemen değişiyor. Herald Tribune gazetesindeki bir habere göre Amerika’nın önde gelen eğitim kurumlarından California Institute of Technology ile Stanford Business School tarafından yapılan bir araştırmada 21 kişinin önüne aynı şarap iki farklı kadehte konmuş ve kendilerine bunların oldukça farklı fiyatlarda farklı iki şarap olduğu söylenmiş. Hangi şarap, hangi üzüm, hangi bölge filan yok. İki kadeh, iki şarap, ikisi de aynı, ama içecek olanlar onları farklı fiyatlarda iki farklı şarap sanıyor. Kaç kişi bunlar aynı şarap demiş dersiniz? Araştırmayı yapanlar ciddi kurumlar, ciddi kişiler olunca, cevapları da sadece kelimelere bırakmamışlar. Şarapları içtikten hemen sonra alınan beyin tomografileri 21 kişinin hepsinin daha pahalı olduğunu sandıkları şaraptan daha çok zevk aldıklarını göstermiş. Bu da aslında kötü bir şey değil. Hepimiz kıyafet olsun, araba olsun, daha pahalı olduğunu bildiğimiz şeylerden nedense daha çok zevk alırız. Daha pahalı olduğunu bildiğimiz şeylerde kötü özellikler aramayız.
Belki de keyif aldığımız şeyleri bu kadar ciddiye alıp, bu kadar analiz etmememiz daha doğru olur. Neticede ders çalışmıyor, şarap içiyoruz. Kadehimizdeki şarabın o an algıladığımız tadını etkileyen başka faktörler de vardır. Örneğin bulunduğumuz yer. Toskana’da bağların arasında yudumlayacağınız bir Chianti, size yanınızda getirip evinizde içeceğiniz aynı şaraptan çok daha lezzetli gelebilir. Yemekle şarap uyumu hakkında çok yazılıp çizilir, çok konuşulur, ama içtiğiniz şarapla onu paylaştığınız arkadaşlarınızın uyumu, bulunduğunuz ortamın uyumunun önemi nedense hep göz ardı edilir. Mey’in Amerikalı şarap danışmanı Daniel O’Donnell geçenlerde bir öğlen yemeğinde şarabını yudumlarken bir uzman olarak konuyu çok güzel özetledi: “Bazen arkadaşlarımla yemek yerken masadaki şarapla ilgili o kadar çok yorum yapılıyor ki, içimden ‘kesin sesinizi’ diye bağırmak geliyor. Bir şarabın içindeki kırmızı orman meyvelerinin kokusunu alamamanız o şarabı mahvetmeniz için yeterli bir neden değildir. Siz şarabın keyfini çıkarmaya çalışın.” Güzel bir Katalonya şarabı, bir Penedès yudumluyorduk ve gerçekten de şarabın lezzeti fuzuli kelimelere pek yer bırakmıyordu.

DİĞER YENİ YAZILAR