Michelin yıldızı olamayan İstanbul’un kaderi

Her yıl yeni Michelin yıldızı alan ülke: Almanya

Haberin Devamı

Yirminci yüzyılın başlarında insanlar şehirlerarası yolculuklarda otomobil kullanmaya başlayınca lastik üreticisi Michelin rehber kitaplar hazırlamaya başlamış. İlk başta amaç çok özel otomobillerin şoförlerinin nerede lastik tamircisi, tamirhane, kalacak yer veya restoran bulabileceklerine yardımcı olmaktı. Yirmili yıllarda bazı restoranların ve otellerin tavsiye edilmesine başlanan Michelin Guide’lerda 1926 yılında ilk defa restoranlara yıldız verilmeye başlandı. İkinci ve üçüncü yıldızların verilmesi ise 1931 yılında oldu. Bir yıldız o restoranın bulunduğu şehirdeyseniz mutlaka orada yemelisiniz, iki yıldız o şehrin yakınlarından geçiyorsanız o restoranda yemek için yolunuzu uzatmaya değer, üç yıldız ise sadece o restoranda yemek için bile bulunduğu şehre gidilir anlamına geliyordu. Michelin Guide böylece gastronomi dünyasında özellikle “fine dining” için en önemli rehber oldu.
Ancak çok seyahat ediyorsanız gideceğiniz ülkeler ve şehirlerdeki iyi restoranları bulabilmek için başka rehberler de vardır. “Dünyanın en iyi 50 restoranı” her yıl dünyanın dört bir yanından şefler, restoran sahipleri ve yemek yazarlarından oluşan bir jüri tarafından seçiliyor. (theworlds50best.com) Jüri üyeleri sadece son 18 aydır gitmiş oldukları 5 restorana oy verebiliyorlar, kendi ülkelerinde oy verebilecekleri restoran sayısı ise 2 ile sınırlı. Bu şekilde ortaya oldukça güvenilir bir liste çıkıyor. Bu listeye göre dünyanın en iyi restoranı (El Bulli’nin 3 yıllık hakimiyetinden sonra) Kopenhag’ta.

Yıldızı olan tek Türk restoran sahibi Hamburg’ta

Dünyanın çeşitli yerlerindeki iyi restoranları seyahat etmeye ve yiyip içmeye meraklı olan bir arkadaşınıza sormak da iyi bir fikir olabilir. Ama yemek zevkinizin o arkadaşınızla iyi kötü benzer olması önemlidir. Örneğin yazarınız Paris’e gittiği zaman mümkün olduğu kadar çok brasserie’de yemek yemeye gayret eder ve eğer bir arkadaşı Paris’te restoran önermesini isterse neredeyse sadece brasserie önerir. Almanya’ya gidecek bir arkadaşına ise, hele gideceği yer Münih ise, harika bir bira eşliğinde nefis bir yemek yiyebileceği birden çok yer önerebilir. Dolayısıyla bira ve Alman yemeklerine duyduğu sevgiyi paylaşmayan bir arkadaşı “Mutlaka git” diye önerdiği restoranlardan hayal kırıklığı içinde yazarınızın kulaklarını çınlatarak ayrılabilir. Alman yemekleri ile ilgili nedense çoğumuzun önyargıları vardır, ama Almanya’nın neredeyse her yıl en çok yeni Michelin yıldızı almayı başaran ülke olduğundan haberiniz var mı? Münih’te birkaç tane, iki milyon nüfuslu Hamburg’da ise tam 11 Michelin yıldızlı restoran var. Bunlardan biri olan Le Canard Nouveau’nun sahibi ve şefi olan Ali Güngörmüş ise Türk. Evet, Hamburg’da Michelin yıldızlı bir Türk var, ama bizim sık sık dünyanın gastronomi başkentleri arasında göstermeye çalıştığımız İstanbul’da (her ne kadar Michelin yıldızı alma iddiası ile açılmış olan bir restoranımız varsa da) Michelin yıldızı sayısı “sıfır.”
Almanya ve biradan şaraba geçecek olursak, şarapseverlerin gidecekleri şehirlerdeki iyi şarap restoranlarını bulabilmeleri için en iyi rehberlerden birisi Wine Spectator dergisinin her sene yayınladığı “Best Restaurants for Winelovers” listesidir. Wine Spectator’un listesinde dünyanın birçok ülkesinden tam 3 bin 743 restoran bulunuyor. Ortak özellikleri yemeklerinin lezzetinden çok, muhteşem şarap listelerinin olması. Bunların arasından “Grand Award”, yani “Büyük Ödül” kazanan 75 restoranın şarap listelerinde en azından bin 500 şarap bulunması, mönülerinin bu şaraplarla uyumlu olması, mahzenlerindeki şarap miktarının da bu kadar kapsamlı bir listeyi destekler olması gerekiyor.

Malezya ve Kazakistan’ın olduğu listede bile adımız yok

Florida’nın Tampa şehrindeki Bern’s Steak House’un şarap listesinde 6 bin 600 farklı şarap, mahzenlerinde ise yarım milyon şişe bulunuyor. Bern’s bu çaptaki bir listeyi Büyül Ödül’ü ilk aldığı 1981 yılından beri müşterilerine sunuyormuş. Macao’da yeni açılan Don Alfonso 1890 ise daha ilk yılında müşterilerinin karşısına 6 bin 160 şaraplık bir liste ve 174 bin şişe ile doldurulmuş bir mahzen ile çıkmış. Avrupa’da tabii ki geri kalmıyor. Paris’in efsanevi restoranı La Tour d’Argent 14 bin şarap ile adeta ansiklopedi gibi bir şarap listesine sahip. La Tour d’Argent’in mahzenlerinde ise 420 bin şişe şarap müşterilerinin gözlerine çarpmadıkları sürece yıllanmaya devam ediyorlar. Floransa’daki Enoteca Pinchiorri ise 4 bin 500 şaraplık listesini mahzenindeki 100 bin şişe ile destekliyor.
Türkiye’ye gelince, bu yıl yanılmayayım diye 3 bin 743 restoranlık listeyi defalarca kontrol ettim, belki İstanbul’dan da bir restorana, örneğin şehrimizin en iddialı şarap listesine sahip olan Sunset’e rastlarım diye, beyhude! Michelin yıldızı olamayan İstanbul’un Endonezya, Malezya, Kazakistan, Lübnan, Umman, hatta Vietnam’dan restoranların bulunduğu “Best Restaurants for Winelovers” listesinde de adı yoktu. Ben en iyisi bu yazıyı bitirip kendime bir bardak soğuk bira koyayım.

DİĞER YENİ YAZILAR