İstanbul’da dokuz keyifli gün

Bayram tatili yine dokuz güne uzadı, gidenler gitti...

Haberin Devamı

Kalanlar, dokuz günlük tatilde aile ziyaretleri dışında ne yapacaklarını planlamakla meşguller. Bayramı İstanbul’da geçirecek olan okurlarımıza eskilerden, yenilerden bazı önerilerim var.

Başka olur Napoli pizzası
İstanbul’a yürekten “Hoşgeldin” dediğimiz bir restoran, Napoli’nin ünlü pizzacısı: Fratelli La Bufala. Pizzanın anavatanı Napoli’den. İstanbul’daki Fratelli La Bufala, Kanyon ile Tefken binalarının arasındaki Levent Loft’un girişinde grubun dünyadaki 86. restoranı olarak açıldı. Napoli pizzaları biraz farklıdır. Aslında orijinal pizza, Napoli pizzası olduğu için diğer pizzalar biraz farklı demek gerekir. Kenarları pek kıtır olmaz, hatta ekmeğin kenarı kıvamında biraz şişkince ve yumuşak olur. Sosu oldukça suludur, pizzanızı yerken ağzınızın suyuna karışır ki, bu da iyi bir şeydir. Menülerinde 20 kadar pizza var, ama asıl denenmesi gerekenler, en temel pizzalar olan Margherita ve Marinara. Dünyanın en ünlü pizzası Margherita ilk olarak 19. yüzyılda Kraliçe Margarita’nın adına hazırlanmıştır, üstünde sadece domates sosu ile mozzarella ve sanki İtalyan bayrağının renklerini tamamlaması için konulmuş bir fesleğen yaprağı olur. Fratelli La Bufala’da Napoli’nin ünlü buffalo mozzarella’sını bulmak da mümkün. Napoli civarının dünyaca ünlü mandalarının sütünden üretilen bu yumruk boyundaki peynirin bütün dünyada tutkunları var.

İstanbul’da bir Akdenizli
Bir yeni misafir de, Swissotel’in tepesindeki Gaja’ya yeni gelen Şef Murat Karaduman. Murat, Viyana’nın tanınmış restoranlarında başladığı kariyerini Akdeniz Mutfağı’nda uzmanlaştığı Portekiz’in güneyinde, Vila Joya otelinin restoranında sürdürmüş, şimdi de İstanbul’da. Geçen hafta davet ettikleri bir tadım yemeğinde hem gördüklerim, hem tattıklarım kayda değerdi. Hele tatlı ile servis edilen Corvus’un yeni tatlı şarabı Passito 2004, yıllardır özlemini duyduğumuz bir Türk tatlı şarabıydı.

Doyumsuz manzara...
İstanbul’un başka bir yemek zirvesi de, en güzel İstanbul manzarasına sahip Tepebaşı’ndaki Marmara Pera otelinin tepesindeki Mikla. Buradan adeta Tarihi yarımadanın üzerine sarkıyorsunuz, geceleyin aydınlatılan camilerin görüntüsüne doyum olmuyor. Mehmet Gürs, Mikla’nın menüsünü yenilemekle kalmayıp, 12 yemek ve onlarla uyumlu 4 şaraplık bir tadım menüsü de hazırlamış. Detaylarını bayramdan sonra paylaşırız, ama muhteşem bir manzaraya karşı uzun bir yemek keyfi istiyorsanız, aklınızda olsun.

Sezen Aksu ve Kadir İnanır’ın adresi
Marmara Pera otelinin yanındaki sokağa girip Asmalımescit’e doğru ilerlerseniz bu meyhaneleriyle ünlü sokağın köşesinde kırmızı tenteli Brasserie La Brise ile onun karşısındaki Ece Aksoy’un restoranı dikkatinizi çeker. Yılların Ece’sinin geçen yıl açtığı yeni yerinde her akşam ünlü simalara rastlamak mümkün: Bazı akşamlar restoranın arka bölümünde Sezen Aksu, bazı akşamlar ise ağabeyliğin gereği, bütün ağırlığıyla rakısını yudumlamakta olan Kadir İnanır. Ama oraya asıl yemekler için gitmelisiniz. Ece’nin mezelerinde neredeyse her hafta gittiği Bolu, Gemlik ve Ayvalık, hatta ünlü Burhaniye pazarlarından topladığı otlar başta olmak üzere yedikleriniz tarladan sofranıza geliyor. Boşnak yemeklerin ardından bayram günü ağzınızın tadını devam ettirmek için severseniz iyi bir sakızlı muhallebi, biraz daha maceracıysanız Şık Latife adlı tatlıyı denemelisiniz.

DİĞER YENİ YAZILAR