Dünyanın en iyi biraları Belçika"da

9 derecelik ve altın renkli Duvel´i denemeden dönmeyin

Haberin Devamı

Brüksel’in tarihi kent merkezinde Mort Subite adlı barda oturmuş biramı yudumluyordum. Bardağımdaki bira Belçika’nın Trappist adı verilen manastır biralarının en iyilerinden Westmalle idi. Belçika’da altı manastırda keşişler tarafından yapılan biralar dünyanın en iyi biraları arasında hep en önlerde yer alırlar. Normandiya’daki Trappe manastırındaki keşişler Fransız ihtilali sırasında buradan kovulunca Belçika’ya gelmişler ve kendilerine verilen topraklarda manastırlar kurmuşlar. Zamanla kendi peynirlerini ve özellikle paskalya sırasındaki oruçta gıda alabilmek için biralarını yapmaya başlamışlar. Oldukça yüksek alkollü bu biralar zamanla manastırların masraflarını çıkarmak için halka da satılmaya başlanmış ve bira meraklıları arasında çok aranır olmuş.
Sevgili dostum Ali Sirmen “Gurmeler bir bakıma hafifmeşrep kadınlara benzerler, oynaşmayı severler, bir yemeği yerken veya içkiyi yudumlarken, başka yemekleri ve içkileri hayal ederler” der. Ben de o misal bardağımdaki Westmalle’yi yudumlarken biraz sonra içmeyi planladığım Orval’i düşünmeye başlamıştım. Orval, birkaç yıl önce aramızdan ayrılan ünlü bira ve viski yazarı Michael Jackson’un bir kere ağzından kaçırdığına göre “İçebileceğiniz en iyi biradır”; hiç değilse aynı Westmalle ve diğer Trappist biralar Achel, Chimay, Rochefort ve Westvleteren gibi dünyanın en iyi biralarından birisidir.

9 derecelik ve altın renkli Duvel’i denemeden dönmeyin

Mort Subite, Brüksel’in orta çağdan kalmış pazar meydanı Grand Place’ın hemen yanında. Etrafında gotik binalar yükselen bu meydan Avrupa’nın en güzel meydanlarından birisi. Brüksel yürüyerek gezmek için çok keyifli bir şehir. Belçika bira ve çikolatası kadar çizgi romanlarıyla da ünlü. Tenten başta olmak üzere birçok çizgi romanın ana yurdu burası. Şehrin çeşitli sokaklarında binaların kör duvarlarına çizilmiş 35 kadar devasa çizgi roman karesinde tanıdık kahramanlara rastlamak mümkün. Bir de çizgi roman müzesi var ki, hem Tenten, hem de Art Nouveau meraklısıysanız mutlaka uğramanız gerekir. Art Nouveau mimarinin Tenten ve çizgi romanla ne alakası var derseniz, bu müze en önemli Art Nouveau mimarlarından Horta’nın bir binasında bulunuyor.
Söz Art Nouveau’dan açılmışken, orada kalmasanız bile bu stilin özellikle kafesi ile iyi örneklerinden Metropol Otel"e uğramalısınız. Orada yudumlayacağınız bira ise Biere d’Abbaye denilen (manastır geleneklerine ve isimlerine göre, ama manastırların dışında üretilen) biralardan Leffe, Maredsous veya buğday birası Hoegaarden olabilir. Şehrin en iyi restoranı 3 Michelin yıldızlı Comme Chez Soi da yemekleri kadar harika Art Nouveau dekorasyonu ile dikkat çekiyor. Kavisli işlenmiş ahşapların arasına serpiştirlmiş vitraylar ve bir pencereden içini görebildiğiniz rastladığım en iç açıcı restoran mutfağı.
Brüksel’e gelmişken bir de midye ve/veya istridye yemeden olmaz. Efsanevi midye restoranı Leon etrafına saçılmış onlarca deniz mahsülü restoranı arasında hemen dikkat çekiyor. Bütün yemeklerin yanında buraların olmazsa olmazı kızarmış patates bulunuyor. Belçikalılar bir ülkede medeniyetin biranın soğukluğundan ve kızarmış patatesin sıcaklığından anlaşılabileceğini söylerler. Biraz abartmışlar derseniz, hemen Leon’un yanıbaşındaki bir sokağın içindeki Delirium adlı bara uğramalısınız derim. Delirium da 2 binden fazla farklı bira var. Burası dünyanın en çok bira bulunan barı. Müşterilerinin çoğu bildiğimiz sarışın lager biralardan içiyorlar, ama siz onlara uymayıp, Belçika’nın en efsane biralarından 9 derecelik bir altın renkli ale olan Duvel’i deneyebilirsiniz. Bardağı sıvayan dantel gibi köpüğü (Brüksel dantelleri de meşhurdur) ile gözünüzü, tadı ile de damağınızı sıvayacağından emin olabilirsiniz.
Belçika’yı bir ülke olarak bir arada tutan şeylerin futbol milli takımı ve bira olduğu söylenir. Bir zamanlar Avrupa’nın en iyileri arasında yer alan futbol milli takımlarının yakın zamanda geçen hafta Avusturya’yı yenerek bize iyilik yapmalarının dışında pek bir başarısı yok. Bir zamanlar Avrupa’da fırtına gibi esen Anderlecht’te artık vasat bir takım olmaktan ileriye gidemiyor. Ama Belçika’nın biraları kesinlikle dünyanın en iyileri arasında yer alıyorlar.

DİĞER YENİ YAZILAR