İki yüz yıl önce Bavyera veliaht prensi Ludwig, Theresa von Saxe-Hildburghausen ile evlenmeye karar verince Münih’in biraz dışındaki bir kırda büyük bir düğün düzenlenmiş. Halk düğünde o kadar eğlenmiş ki düğünün değil ama bu eğlencenin her yıl tekrarlanmasına karar verilmiş. Bir süre sonra Münih Belediyesi bu organizasyonu üstlenmiş ve yer Bavyera ve başkenti Münih olunca ortaya bira festivallerinin en ünlüsü Oktoberfest çıkmış. Oktoberfest her ne kadar “Ekim festivali” demekse de son yıllarda havalar daha güzel oluyor diye Eylül ayının sonlarında yapılıyor. Bu yıl ki Oktoberfest de dün Münih Belediye Başkanı’nın ilk bira fıçısına musluğu takıp bira servisini başlatmasıyla başladı ve 3 Ekim’e kadar sürecek.
Oktoberfest hâlâ artık gelin hanımın adını taşıyan ama artık şehrin içinde kalan çayırda, Theresienwiese’de yapılıyor. Festival boyunca 6 milyondan fazla ziyaretçi festivalde çadır kurmalarına izin verilen Münih Belediye sınırları içindeki bira üreticilerin binlerce kişi kapasiteli çadırlarında 7 milyon litre bira içecekler. Bu çadırlardan en büyüğü 10 bin kişilik Hofbräu’un, en güzeli ise muhtemelen Bavyera’nın bulutların arasından görünen mavi semalarını çadırın içine yansıtan Hacker-Pschorr’un çadırıdır. Oktoberfest için biraz daha alkollü özel bir bira üretilir. Bu rahat içimli bira festival boyunca erkekli kızlı garsonların ellerinde onar onar taşıdıkları litrelik bardaklarda içiliyor. Biranın yanında yarım milyona yakın piliç, 300 bin sosis ve yüzden fazla bütün sığır yenilecek. Bu kadar bira içilen bir festivalde tuvaletlerdeki hayvanların su içtikleri yalaklara benzeyen pisuvarların uzunluğu ise daha da uzatmadılarsa tam 878 metre! Oktoberfest’in her yıl Münih şehrine ekonomik katkısı ise, bira festivali deyip geçmeyin, 850 milyon avro!
Japonya'dan Amerika'ya
Münih ve Oktoberfest’i her yıl yazıp çiziyorum, onun için bu yıl değişiklik olsun biraz da Bavyera dışındaki bira festivallerinden, daha doğrusu Oktoberfest’lerden bahsedelim. Örneğin birayı pek seven Japonların Tokyo ve Osaka gibi büyük kentlerde yaptıklarından. Gerçi Japonlar nedense Oktoberfest’i Mart gibi biraz alakasız aylarda düzenliyorlar, ama giysileri, litrelik bira bardakları, hatta Alman halk şarkıları, daha doğrusu bira şarkılarıyla sağa sola sallandıklarında Japon olmaları dışında kendilerini Almanya’da farz edebilirler. Bir başka büyük bira ülkesi olan ABD de Oktoberfest konusunda oldukça iddialı. Almanlar zaten ülkenin en büyük etnik gruplarının başında geliyorlar. Hal böyle olunca da Alman bira bahçeleri ve bira festivalleri Birinci Dünya Savaşı öncesi yıllardan beri sürdürülen bir gelenek olarak devam ediyorlar.
Brezilya’daki küçük Almanya