Buenos Aires’de et ve şarabın farklı lezzeti

Arjantin’in parillaları ve Malbec şarabı

Haberin Devamı

Buenos Aires’liler için “Kendilerini İngiliz zanneden İspanyolca konuşan İtalyanlar” derler. Buenos Aires de kendisini bir Avrupa şehri zanneden bir Güney Amerika başkentidir. Bir yandan futbol ile yatıp futbol ile kalkarken, öte yandan ülkenin en popüler sporlarının arasında İngiliz asilzadelerinin favori sporu polo ile eski İngiliz sömürgelerinin dışında pek oynanmayan rugby’i sayarlar.
Yeme içme tutkunlarını ise Arjantin’de iki şey ilgilendirir. Birincisi uçsuz bucaksız pampalarda yetiştirilen sığırların dünyaca ünlü etleri ve bunların servis edildiği et lokantaları, yani parilla’lar. İkincisi de And dağlarının eteklerindeki ovaların bağlarından çıkan ve bu etlerin yanına pek uyan baharatsı ve tok içimli Malbec şarapları. Ama gelin görün ki, ikisi de Arjantin’de denenince hayal kırıklığı olabiliyor.
Buenos Aires’in en ünlü parilla’larından La Brigada ile Boca Juniors’lu futbolcuların uğrak yeri El Obrero duvarları futbol takımlarının bayrak ve formalarıyla kaplı, hayat dolu restoranlar, hani daha kapıdan içeriye girdiğinizde içinizi ısıtan, iyi ki buraya gelmişim dedirten restoranlar. Ama gelin görün ki, Arjantinliler etlerini orta ötesi, hatta oldukça pişmiş yemekten hoşlanıyorlar. Garsonları “bizim etlerimiz çiğe yakın olsun” diye uyarsanız bile neticede kocaman tabakta önünüze konulan et çok lezzetli, ama gene de orta pişmiş oluyor. Dolayısıyla yazarınız gibi yıllardır Almanya, İngiltere gibi ülkelerde bile her gördüğü Arjantin et lokantasının kapısından girmeden yapamayan birisi için bu manzarayı Buenos Aires’de görmek hayal kırıklığı, daha doğrusu hayallerin yıkımı oluyor.
Şaraba gelince, birisinin Arjantinlilere kırmızı şarap oda sıcaklığında servis edilir dendiğinde kastedilen oda sıcaklığının Avrupa’nın kış aylarında neredeyse 20 derecenin bile altında olan oda sıcaklığı olduğunu izah etmesi gerekir. Buenos Aires’in en iyi parilla’larında bile canım Malbec’ler oda sıcaklığında servis ediliyor. Ama dışarıdaki 35 derece, oda sıcaklığı dedikleri de ona yakın olunca kadehinizdeki Malbec ile boğuşuyorsunuz. Gerçi ben pek boğuştum diyemem, çünkü sevgili arkadaşım Ülker Yaşin kendisini sıcak Malbec’in de aslında pek kötü olmadığına ikna etmeye çalışırken, biz masadaki diğer arkadaşlarımla çok güzel bir Bockbier olan Quilmes’e yatay geçiş yapmıştık bile. Ve kızıl-kahve renkli Quilmes, La Brigada’nın mönüsünde
T-Bone steak’lerin arasında keşfettiğimiz ızgara Chorizo sosisleriyle muhteşem gidiyordu.

İstanbul’da kıvamında pişmiş etler yemek mümkün

Bizim buralara dönecek olursak, bilmem farkında mısınız ama, Emre Mermer’in birkaç yıl önce açtığı Dükkan Steak House’dan sonra bir steak house patlaması yaşıyoruz. Daha New York’daki Peter Luger veya Smith & Wollensky gibi steak mabedleriyle aşık atacak durumda değiliz, ama artık İstanbul’da da dinlenmiş, kıvamında pişirilmiş, çok lezzetli etler yemek mümkün.
Dahası artık onlara eşlik edebilecek çok iyi şaraplarımız da var. Corvus’un dışında pek Malbec’imiz yok, ama onun yerine steak’imize eşlik edebilecek artık gerçekten iyi diyebileceğimiz Sarafin ve Büyülübağ gibi Cabernet Sauvignon’larımız ve iyi bir steak’in yanına harika uyabilecek Kavaklıdere Pendore, Sevilen Centum ve Sarafin’in nefis 2009 rekoltesi gibi Shiraz’larımız var. Hem de steak house’larımız çoğunda Buenos Aires’deki Malbec’lerin aksine ideal ısılarda servis ediliyorlar.
Chorizo’ya gelince, bizim steak house’larımızda onu bulmak pek mümkün değil, ama onun yerine Günaydın ve Nusr’et gibi iddialı steak house’larımız ev yapımı sucuklarını öneriyorlar. İşte o sucuklar da Cabernet Sauvignon olsun, Shiraz olsun, kırmızı şarabın pes ettiği nokta. Hatta bence bir T-Bone steak’in bile pes edip, damağımızı sucuğun insafına terk edip gitmeyi tercih ettiği, giderken de “Bunun yanında bence iyi bir bira için” dediği nokta. Ama steak house’larımız, olan sucukları ve olmayan biraları ayrı bir yazı konusu. Bu konudaki düşüncelerimi kısmen Gusto dergisinin Kasım sayısında okuyabilirsiniz, kalanları ise kimseye haksızlık etmemek için bir iki steak daha yiyeyim, sizinle burada paylaşırım.

DİĞER YENİ YAZILAR