Bağların ortasında bir şarap oteli

Birkaç yıl süren inşaattan sonra karşılarındaki tepeye konan binaya pek anlam verememişlerdi Elciego’nun köylüleri

Haberin Devamı

Çünkü İspanya’nın kuzeyinde, Bask bölgesinin başladığı yerdeki köyleri yüzyıllardır pek bir değişikliğe uğramamıştı. Kum rengi binalara köyün etrafını saran bağların yeşilliği ilkbahardan itibaren biraz renk veriyordu, o kadar.
Oysa şimdi karşılarındaki tepede yükselen bina daha önce hiç görmedikleri bir “şey”di. Denizin dalgalarını andıran sarmal çatıları güneşin altında metalik renkler saçıyor, köylüleri bir uzay aracı kadar şaşırtıyor, hatta belki de korkutuyordu. Anlam veremedikleri bu binadan bahsederken ona “şey” demeleri belki de bundandı.
Gerçi 2 saat mesafedeki Bilbao’ya gitmiş olsalardı, orada benzer çatıların altında yükselen benzer bir binayı, ünlü Kanadalı mimar Frank Gehry’nin Guggenheim müzesini görmüş olacaklar ve Elciego’yu bütün dünyada tanıtacak olan Marquès de Riscal otelini belki de o kadar yadırgamıyacaklardı.
Mahzene özel asansörle iniliyor
Vinos de los Heredos de Marquès de Riscal, İspanya’nın en ünlü şarap bölgesi olan Rioja’nın kalbinde 1858 yılından beri şarap üreten bir şirket. Bağlarının ortasına bir otel inşa etmeye karar verdiklerinde Frank Gehry’nin kapısını çalmışlar. O da günün farklı saatlerinde pembeden çelik mavisine kadar farklı renklere bürünen dalgaları andıran titanyum bir çatının altında muhteşem bir otel yapmış.
Herbiri birbirinden farklı dizayn edilmiş odalar, Michelin yıldızlı bir şefin yönetiminde bir restoran, vinothèrapie yapılan Caudali spa ve 1861 yılından bu yana rekoltelerden şarabınızı seçebileceğiniz “La Catedral” adı verilen özel bir asansörle inilen şarap mahzeni. Bütün bunlar çok güzel de, Marques de Riscal’in en keyifli yeri bu uzay çağı şaheserini arkanıza alıp karşınızdaki tepede 16. yüzyıldan kalma San Andreas kilisesinin hakim olduğu Elciego’yu seyredebileceğiniz otelin terası. Hele elinizde buz gibi değil, ama oldukça soğuk bir kadeh roze şarap tutuyorsanız! Roze şarap içecekseniz, burası dünyada bunu yapacağınız en keyifli yerlerden biri olmalı.
Böyle bir oteli yapmak pek kolay olmamış. Özellikle Kanadalı mimarı ikna etmek oldukça zor olmuş.
Uzun toplantılardan sonra Marquès de Riscal’in yöneticilerinin akıllarına dahiyane bir fikir gelmiş ve Gehry’i tozlu mahzenlerin en eski şarapların bulunduğu bölümüne götürmüşler. Ve örümcek ağlarının arasından bir şişe şarabı çekip çıkarmışlar. Şişenin üzerinde Frank Gehry’nin doğum yılı olan 1929 yılı yazılıymış. Gehry sadece Marquès de Riscal’in 1929 rekoltesini içmekle kalmamış, otelin projesini çizmeyi orada kabul edip rivayete göre 12 milyon dolar almış.
Bize de yaptığı muhteşem otelin terasında karşımızdaki Ortaçağ köyü manzarasına karşı Rioja güneşinin altında roze şarap içmek kalmış.
Soğuk bir kadeh roze şarap
Şikayetçi olduğumu sanmayın. Soğuk bir roze şarap bizim gibi Akdeniz ülkelerinde yaz güneşinin altında içilebilecek en iyi içkilerin başında gelir. Ama ne var ki, bizde Kavaklıdere Lal, Doluca Verano ve Sevilen “R” gibi iyi roze şaraplar olduğu halde, pek rağbet görmüyorlar. Oysa özellikle Nişantaşı restoranlarında öğlen yemeklerini ebedi rejimleri gereği salata yiyerek geçiren hanımefendilere salatalarının yanında (biraz salatalarına lezzet katmak, biraz da kendilerine keyif vermek üzere) birer kadeh roze şarap öneririm.
Diyetisyenlerine sorsunlar, günde birkaç grissini daha az yemek şartıyla bir kadeh şarap içebilirler. Sevgili eşim Lale, Canan Uysal’a sorup izni aldı, benden söylemesi.

DİĞER YENİ YAZILAR