Havaalanında, panoların arkasındaki 16 metre uzunluğunda, 7 metre yüksekliğindeki duvarın arkasına hiç baktınız mı? Orada bir hazine var...
İstanbul’a bir yurt dışı seyahatinden döndükten, Atatürk Havalimanı’nda pasaport kontrolünden geçtikten sonra karşınıza tavandan sarkan iki pano çıkar. Bunlarda havalimanına inmiş olan uçaklardan çıkan bavulları kaç numaralı bantlarda bulabileceğiniz yazılıdır. Yolcular genellikle panoların önünde beş on saniye geçirir ve kendi uçaklarının geldikleri şehrin adını bulduktan sonra, o panoda yazılı olan band numarasının olduğu tarafa doğru yönelirler. Bazıları acele de eder, çünkü her ne kadar bavullarının gelmesi daha sürecekse de yapılacak Duty Free alışverişleri vardır. Ve çoğu yolcu bagaj bandı numaralarını bulmak için baktıkları panoların arkasındaki, 16 metre uzunluğundaki ve 7 metre yükseklikteki duvarı görmez. Oysa o duvardaki rafları dolduran raflardaki 15 bin çeşit şarap ile ATÜ’nün mağazası belki de bütün dünyadaki havalimanlarının en etkileyici şarap mağazalarından birisidir.
Güney Afrika’nın birbirinden lezzetli Shiraz’ları
7 metre yükseklikteki duvar ülkelere göre bölünmüştür. Fransa, İtalya, İspanya ve Yeni Dünya ülkeleri, her birinin en iddialı şarapları kadar, daha makul fiyatlı şarapları beğeninize sunulmuştur. Bu gerçekten bir şarapseverin görmesi gereken bir manzara, kaçırmaması gereken bir mağazadır.
Yeni Dünya şarapları arasında hele Shiraz seviyorsanız, Avustralya bölümünü kaçırmamalısınız. Burada gözünüze hemen yanında iki sıfırlı fiyatıyla Penfolds’ün efsanevi şarabı Grange çarpacaktır. Grange sizi fiyatıyla korkutursa, Penfolds merdiveninden sırasıyla St Henri Shiraz, Bin 389 Cabernet Sauvignon-Shiraz ve Koonunga Hill ile inebilirsiniz. Bunların hepsi Avustralya’nın Shiraz’larının neden bu kadar ünlü olduklarının iyi birer örneğidir.
Yeni Dünya’nın yükselen yıldızı Güney Afrika da son yıllarda birbirinden lezzetli Shiraz’larıyla dikkat çekiyor. Boschendal, Cathedral ve La Motte hepsi Güney Afrika şaraplarının en güvenilir rehber kitabı Platter’s South African Wines’dan 5 üzerinden 4 buçuk almış, makul fiyatlı Shiraz’lar. Bu şaraplar gene özellikle Shiraz seviyorsanız içtiğinizde sizi pişman etmeyecek şaraplar.
Mağaza şaraptan ibaret değil, malt viskiler ve purolar da burada
Şili ve Arjantin’e gelince, Güney Amerika ülkeleri ATÜ’nün 7 metre yüksekliğindeki “şarap duvarı”nde rakipleri Avustralya ve Güney Afrika kadar iyi temsil edilmiyorlarsa da, en iyi Şili şaraplarından Almaviva ve Casa Apostolle Clos Apalta aynı Grange gibi ısı ve nem kontrolü olan özel şarap dolaplarında meraklılarını bekliyorlar.
Mağaza tabii ki sadece şaraptan ibaret değil. Ülkemizde giderek daha zor bulabildiğimiz sevdiğimiz malt viskilerin çoğunu da 7 metrelik şarap duvarının önünde uzanan bölümde bulmak mümkün. Bu arada puro meraklıları için de Avrupa’nın en iddialı puro mağazalarından birisi devasa bir hümidor şeklinde bir köşeye oturtulmuş. Fransız, İtalyan ve İspanyol şaraplarına gelince, özellikle dünyada hiçbir havalimanı mağazasında bulamayacağınız kadar zengin Bordeaux bölümüne önümüzdeki hafta göz atacağız.
Duty Free’den artık 2 şişe yerine 3 şişe şarap alınıyor
Duty Free’den şarap almakla ilgili iyi bir gelişme de bir ara sadece 2 şişeye indirilmiş olan limitin kişi başı 2 litre, yani 3 şişe şaraba çıkarılmış olması. Bu tabii ki bir şişe de viski, cin veya rakı gibi yüksek alkollü içki almış olan yolcular için geçerli değil, çünkü limitler kişi başı ya 1 litre (yani bir şişe) sert alkollü içki ya da 2 litre (yani 3 şişe) şarap almanıza imkan veriyor.
Alışveriş yaptığınızda pasaport numaranız kayda geçtiğinden aynı yurda girişte salondaki diğer Duty Free Shop’larda içki alamıyorsunuz. Oysa İngiltere başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde bu limitler yurda girerken gümrük vergisi ödemeden yanınızda getirebileceğiniz içkiler için geçerli. Yanınızda daha fazlası, örneğin üç beş şişe viski, cin ve 10 şişe kadar da şarap varsa, gümrük memurunu bunların kendi tüketiminiz için olduğunu ikna etmeniz halinde, vergisini ödeyerek yurda sokmanız mümkün. Biz de ise nedense devlete ek vergi sağlayabilecek böyle bir uygulama düşünülmemiş.
“Peki gümrük memuru yanınızdaki içkilerin kendi tüketiminiz için olduğuna nasıl ikna oluyor” diye soracak olursanız, bilmem, herhalde şöyle bir tipinize veya (bira) göbeğinize bakıp “Bu adam veya kadın bunları içerbilir mi” diye öyle karar veriyordur.
ATÜ’de duvarlar arkasındaki şarap mabedi
Orada bir hazine var...
Haberin Devamı