Münih’te iki haftadır 6 milyon civarında ziyaretçi iki hafta içinde 6 buçuk milyon litre kadar bira içti ve Oktoberfest bugün bitti. Adının Oktoberfest olduğuna bakmayın, dünyanın en ünlü bira festivali daha iyi havalardan istifade edebilmek için epeydir Eylül ayının son iki haftasında yapılıyor ve bu yıl olduğu gibi bazen Oktober’in, yani Ekim’in ilk günlerine sarkıyor. Oktoberfest bitti, ama Bavyeralılar biralarını içmeye devam edecek. Almanya’daki bin 200 kadar bira üreticisinin yarısı Bavyera’da bulunmakta. Bu her 19 bin 500 Bavyeralı’ya bir bira üreticisi düşüyor demek.
Avrupa’nın kaybolmuş türleri yeniden canlandı
Dünyada çoğu Amerika’da olmak üzere yılda 2 bin kadar Oktoberfest düzenlendiği söyleniyor. Bir de Amerikalılar’ın her yıl Denver’de düzenlenen Great American Beer Festival’leri var ki, bu 30 yıl öncesine kadar vasat biraların dışında iyi bir bira bulmanın imkansız olduğu Amerika için çok önemli bir gelişme. Amerika aslında yirminci yüzyılın başlarında bir bira cennetiydi. Avrupa’dan gelen Almanlar başta olmak üzere Avusturyalı, Polonyalı, Çek, Slovak ve İrlandalı göçmenler kendi biralarını yapıyorlardı. Her şehirde onlarca bira üreticisi farklı tarzlarda biralar üretiyorlardı. Sonra düşünülmeyen bir şey oldu ve 1920 yılında Amerika’da içki yasaklandı. On üç yıl süren yasak 1933 yılında kaldırıldığında ortada bu işe devam etmeye takadı olan sadece birkaç aile kalmıştı. Bunların burada adlarını yazmayacağım markaları, Amerikan bira piyasasına uzun yıllar hakim oldular. Ürettikleri biralar ne yazık ki yavan, tatsız, sudan biraz halliceydi. Bu hâl Amerikan Bira Devrimi’nin yapıldığı seksenli yıllara kadar sürdü.
Seksenli yıllarda evlerinde daha iyi biralar yapmaya çalışan genç profesyonellerin bu işi daha geniş çapta yapmaya başlamalarıyla Amerika’nın bira dünyası değişti. İşe “microbrewery” olarak başlayan bunlardan bazıları on yıl içinde ciddi bira şirketleri oldu. Bir bisiklet tamircisinin veya danışmanın veya bir gazeteci ile bankacının hobi diye üretmeye başladıkları Sierra Nevada, Samuel Adams ve Brooklyn kült biralar olarak kendilerine sağlam yer edindi. Diğerleri de yerel bazda da olsa çok iyi biralar yapmaya başladı. Bunu yaparken ilk göçmenlerin biralarını yaptıkları yüzyıllık reçeteler tekrar keşfedildi, Avrupa’nın kaybolmuş bazı bira stilleri tekrar üretildi, eski kıtanın biraları yeni dünyada yeniden yorumlandı ve ortaya muhteşem lezzetler eşliğinde büyük bir zenginlik çıktı.
Her gün 500 faklı bira içilen tek festival
Bira çeşitlenmesi ile birlikte Amerika’nın her tarafında bira festivalleri düzenlenmeye başlandı. Bunların en büyük ve en önemlisi olan Great American Beer Festival seksenli yıllardan bu yana her yıl sonbaharda Kolorado’nun Denver kentinde yapılıyor. Sadece Münih belediye sınırları içinde üretim yapan biracıların çadır kurmalarına izin verilen Oktoberfest’in aksine, Denver’de Amerika’nın irili ufaklı neredeyse bütün bira üreticileri sadece festivale katılmakla kalmayıp, bir de kategorilerinde Amerika’nın en iyi birası seçilmek üzere yarışıyor. Bu yıl 24-26 Eylül tarihlerinde yapılan festivalde ziyaretçilere sunulan bira sayısı farklı marka ve kategorilerde tam 2 bin 100 ayrı biraymış. Yani Denver’e gitseydiniz her birayı tatmak için 4 günde her gün 500 faklı bira içmeniz gerekirdi. Festivale katılan 495 bira üreticisi 3 bin 308 tane farklı birayı yarışmaya soktu. Bu 3 bin 308 bira da tam 78 farklı kategoride yarıştı. 78 farklı kategori bira olur mu derseniz. www.greatamericanbeerfestival.com sitesinden hem aralarında stout, ale, lambic, lager, weissbier ve onlarca alt kategorilerini okuyup “Bira dünyası bu kadar da zenginmiymiş” diye şaşırabilir, hem de bir yerde rastlarsanız içmek için her kategorinin altın, gümüş ve bronz madalya kazanan biralarını bulabilirsiniz.
Türkiye’de böyle festivallerimiz de, hangi bira daha iyi gibi dertlerimiz de yok. Çünkü üç buçuk büyük üreticimiz ile bir o kadar küçük üreticimiz sadece “sarışın” lager ile bir tanecik buğday birasını beğenimize sunuyor ve açıkçası bizim de beğenmek dışında pek bir seçeneğimiz kalmıyor. Belki de onun için Bavyeralılar yılda kişi başına 200 litre bira içerken, bizim içtiğimiz 11 litrede kalıyor.
Amerika’da 13 yıl süren içki yasağı ve sonrası
Haberin Devamı