007’nin içkileri kafa karıştırmaya başladı

Ben James Bond filmlerini çok severim. Ta ilk filmlerindeki şimdi çok komik gelen özel efektlerden, nefes kesen kovalamaca sahnelerine, denizden çıkan Ursula Andress’ten Halle Berry’e kadar Bond güzellerinden, James Bond’un tek cümlelik esprili cevaplarına kadar, her şeyleriyle James Bond filmlerini çok severim

Haberin Devamı

Ben James Bond filmlerini çok severim. Ta ilk filmlerindeki şimdi çok komik gelen özel efektlerden, nefes kesen kovalamaca sahnelerine, denizden çıkan Ursula Andress’ten Halle Berry’e kadar Bond güzellerinden, James Bond’un tek cümlelik esprili cevaplarına kadar, her şeyleriyle James Bond filmlerini çok severim. Ama gelin görün ki bu aralar gösterimde olan Casino Royale biraz kafamı karıştırdı.

Ian Fleming, Casino Royale’i, Jamaika’da şimdi çok güzel bir butik otel olan evi Golden Eye’de yazmış. İçkiye düşkün bir yazar olmuş olmalı ki, kahramanı romanlarında da, filmlerinde de bol bol, hem de en iyisinden içki içiyor.

James Bond favori içkisi Martini’nin nasıl hazırlanması gerektiğini Casino Royale’in romanında anlatıyor: Üç ölçek cin, bir ölçek votka, yarım ölçek Cinzano Dry vermut ile “shaken”, yani karıştırılmış değil, çalkalanmış. 007 romanda kokteylini hazırlayan barmeni tebrik ettikten sonra “Yalnız tahıl votkası kullansan daha iyi olurdu” diye nasihatte bulunuyor. Casino Royale’in filminde ise barmene siparişini verirken Martini’sinde kullanılması gereken cinin Gordon’s olduğunu ekliyor.

AKTÖRLE BERABER VOTKA DA DEĞİŞTİ

James Bond son filmlerinde içki markalarından sık sık bahsetmeye başladı. “Die Another Day”de Finlandia votka milyon doları geçen bir sponsorlukla 007’nin resmi votkası olmuştu, orijinal Martini’ler yerilerini Votka Martini’lere bırakmışlardı. Pierce Brosnan’ın yerini Daniel Craig’in almasıyla James Bond’un “resmi” votkası da Smirnoff oluvermiş. Ama filmde içilen Martini, Bond’un Casino Royale’de aşık olduğu Vesper Lynd’e ithaf ettiği Ian Fleming’in orijinal Vesper Martini. 007’nin tercih ettiği ve yatağının başında buz kovasının içinden eksik etmediği şampanya epeydir Bollinger. Bu filmde içmesi nasip olmuyor, ama siparişi gene Beluga havyar eşliğinde Bollinger. Bu arada filmde ilk defa bir James Bond’u (Halle Berry ile Mojito içmesi dışında) rom sipariş ederken gördüm. Soda ile içtiği Mount Gay çok iyi bir rom, ama Ian Fleming’in Jamaika’sının değil, Barbados’un romu... Fleming, herhalde ajanına Appleton içirirdi.

Casino Royale’de Bond içkinin dışındaki konularda da kafa karıştırdı. Bol bol dayak yiyor, aşık oluyor, neredeyse oturup aşk şiirleri yazıyor. Dayak yedikten sonra Martini’sinin “shaken” veya “stirred” olarak mı tercih ettiğini soran barmeni, romandakinin aksine “Umurumda mı sanıyorsun” diye tersliyor. Aston Martin’i seyyar eczane olarak kullandıktan sonra, neredeyse ilk virajda parçalıyor. Bir de iki de bir denize girip adalelerini sergiliyor. Ursula Andress veya Halle Berry’nin yerine denizden kendisi çıkıyor.

007’nin ve bütün 00’ların patronu M ise, kadın olmasına rağmen içki konusunda ne istediğini ajanından daha iyi bilir gibi: M çalışma odasında Macallan veya Talisker gibi malt viskileri bulunduruyor. Bond’ların en iyisi Sean Connery de emekliye ayrılınca patronuna uydu. Son filmlerinden biri olan Entrapment’ta (Kurda Tuzak) kocaman yudumlarla Macallan içiyordu, yanında Catherine Zeta Jones ile! James Bond da bile galiba ne varsa eskilerde var. Acaba Roger Moore bu aralar ne içiyor?

DİĞER YENİ YAZILAR