Bush ve Blair, Irak halkını özgürleştirmek amacıyla Irak'a saldırdıklarını ilan ettiler. Güya sivil halk ölmeyecek, kendileri girince halk onları bağırlarına basacak ve Saddam'dan kurtuldukları günü bayram ilan edip kutlayacaklardı. Kutsal mekânlara zarar verilmeyecekti. Ama iddialarının tam tersini yaptılar. Şimdi sivil halkın başına Tomahawk bombaları yağıyor. Tarihi binalara, pazar yerlerine bomba düşüyor.
Masum insanlar parçalanıyor, sakat kalıyorlar. Besbelli korkudan "dur" ihtarına uymayan veya duymadıklan için durmayan bir aileyi, tarayıp öldürdüler. Olacak şey mi bu? Ne için? Petrol pastasından büyük pay almak için.
Şimdi gazetelerin yazdığına göre başta operasyona karşı çıkan Fransa da koalisyonculara, "Savaştan sonra sizinle beraberiz" mesajını gönderiyormuş. İşte maddeciliğin tipik örneği. Değer mi bu? Bence bütün dünya petrolleri, bir bebeğin varlığı kadar değerli değildir.
Bu bebek Iraklı, Amerikalı veya Avrupalı olur fark etmez. O bir insan! Allah'ın özenle yarattığı insan. Allah'ın yarattığı canı ancak O alabilir. Tevrat'a ve Yüce Kur'ânımıza göre bir canı öldüren, Allah katında bütün insanlığı öldürmüş gibi, bir canı yaşatan da bütün insanlığı yaşatmış gibi olur.
Bir ülkenin serveti, o topraklar üzerinde yaşayan ulusundur. Ey Bush ve ey Blair, sizin ne işiniz var Irak'ta? Irak halkını özgürleştirmek, Iraklıların hakkı. Bırakın bunu onlar kendileri yapsınlar. Elbette Saddam'ın zulmü malum. Ama bu kadar sivil halkın ölümü, ellerinin arkadan bağlanıp başlarına çuval geçirilmesi insanlık onuruna sığar mı? O, cesetleri parçalanan çocukların, kadınların günahı ne? Irak'ın petrollerini yeterli derecede sömürdünüz. Afrika'yı yeterince sömürdünüz. Bir Güney Afrikalı papaz demişti ki: "300 yıl önce Avrupalılar bu ülkeye geldikleri zaman bizim elimizde toprağı işleyecek sapan, onların boynunda İncil vardı. Sonra onlar İncil'i bizim boynumuza astılar, elimizdeki sapanı aldılar. Şimdi bizim boynumuzda İncil, onların elinde toprak var."
Hangi din, dünya çıkarı için insanlan öldürmeyi emreder? Bush'un, Blair'in davranışı, "Biri, bir yanağına vurursa öteki yanağını da çevir" diyen Hz. İsa'nın dostluk, sevgi ve banş mesajına uygun mu? Elinizi vicdanınıza koyun, insaf ve iz'ana gelin. Kimsenin kanı yerde kalmaz. Bu kanlar katillerin alnına, hiç çıkmayacak kara leke olarak yapışır ve Yaratan'ın rahmet denizinde birikip, bir gün zalimleri boğar.
Tüm dünyada Amerikan ve İngilizlere karşı büyük nefret ve öfke uyandı. Ve maalesef bu zulüm, saldırganların mensup olduğu Hıristiyanlığa mal edilmekte, yeni yeni filizlenmeye başlayan dinlerarası diyalog ve barış çabalarını zedelemektedir. İleride kültürlerarası restleşmelere, kavgalara neden olabilecek boyutlara varmasından korkulur. Durdurun bu saldınyı. Zulüm ile âbâd olunmaz. Zulüm ile âbâd olanın sonu berbâd olur. Ziya Paşa'nın dediği gibi: "Zalim yine bir zulme giriftar olur âhir Elbette olur ev yıkanın hanesi vîrân!"
Zulüm ile âbâd olanın sonu berbâd olur
Bush ve Blair, Irak halkını özgürleştirmek amacıyla Irak'a saldırdıklarını ilan ettiler. Güya sivil halk ölmeyecek, kendileri girince halk onları bağırlarına basacak ve Saddam'dan kurtuldukları günü bayram ilan edip kutlayacaklardı. Kutsal mekânlara zarar verilmeyecekti. Ama iddialarının tam tersini yaptılar
Haberin Devamı