Zuhr-i ahar diye bir namaz yok

Haberin Devamı

* DÜNDEN DEVAM

Cuma günü namaza çağırıldığı zaman Allah’ın zikrine koşmayı emretmektedir. Buna göre, her nerede cuma namazı için ezan okunursa orada camiye koşmak Allah’ın emridir. 1-2 kişinin haberiyle bu ayetin genel hükmü bozulamaz. Bu tür davranış, gerçeğe aykırıdır. Esad ibn Zürare, Peygamber’in emriyle değil, kendiliğinden ve henüz Medine’de İslâm egemen olmadan, İslâm hükümleri uygulanmazken 40 kişiyle, başka bir rivayete göre
12 kişiyle (Darekutni, Cuma: 2; İbn Sad, Tabakat: 3/609; Ruhul-Meani:28/100), Medine dışında bir mahalle veya köyde cuma namazını kıldırmıştır. Demek ki Müslümanlar nerede cemaat bulurlarsa orada cumayı kılarlar. Esad, bu ilk cumayı kıldırırken Medine’de İslâm hükümleri uygulanmıyordu, Müslümanlar 12 veya 40 kişi kadar azınlık bir gruptu. Ebu Davud’un rivayet ettiği bir hadise göre: “Cumayı cemaatle kılmak, her Müslüman’a farzdır. Yalnız köleye, kadına, çocuğa ve hastaya farz değildir.”
Bu hadise göre kadınlara cuma namazı farz değildir. Ancak Medine’ye ticaret kervanı gelince cemaatin dağılıp yalnız 12 erkekle 1 kadının Hz. Peygamber’le beraber cuma kıldığını anlatan rivayetten (Buhari, Tefsir, sure: 62), Peygamber döneminde kadınların da cuma namazı kıldıkları anlaşılmaktadır. Ayrıca cuma namazına gitmeyi emreden ayetin hükmü geneldir, erkekleri de kadınları da kapsar. Ayetler, din hükümlerinde erkekle kadın arasında bir ayırım yapmadığına göre cuma namazının kadınlara da farz olması gerekir ve kişi haberinden ibaret bir rivayet, ayetin açık ve genel hükmünü değiştirmez.

Fakat fıkıh kitaplarında kadınlara cuma namazının farz olmadığı görüşü benimsenmiştir. Bizce kesin bir delilden yoksun olan bu görüş kabul edilse bile yine kadınların cuma namazı kılmalarına engel değildir. Farz olmasa da kadınların gelip kendilerine özgü yerde cuma kılmaları daha iyidir. Çünkü o gün vaaz ve hutbeyi dinler, bilgili, bilinçli olurlar. Hele bayram namazlarında Peygamber, âdet halinde bulunan kadınların dahi mescide gelmelerini emretmiş, erkeklere öğütlerini tamamladıktan sonra kadınlar tarafına gidip onlara da nasihat etmiştir. Cuma namazı, öğle namazı yerine geçer. Cuma namazı kılana öğle namazı yoktur. Özellikle Türkiye’de cuma namazı kılındıktan sonra bir de “zuhr-i ahar” diye bir namaza niyet edip aynen öğle namazı kılar gibi namaz kılınmaktadır. Daha önce söylediğimiz gibi cumanın farzından önce 2 veya 4, farzından sonra da 2 rekât sünneti vardır. Cumanın, bundan başka bir sünneti olmadığı gibi zuhr-i ahar diye bir namaz da yoktur. Tamamen uydurma olan bu bidat, maalesef Türkiye’de yerleştirilmiştir. Dileyen, istediği kadar nafile kılabilir ama zuhr-i ahar niyetiyle bir namaz kılmak doğru değildir. Çünkü bidatlardan kaçınmak gerekir. Hiçbir kaynak kitapta böyle bir namazdan söz edilmemiştir.

* DEVAM EDECEK

DİĞER YENİ YAZILAR