Yoksulları sevindirin

Haberin Devamı

* DÜNDEN DEVAM

Ebu Eyyub el-Ensari şöyle demiş: “Adam, kendisi ve hane halkı için bir koyun kurban keserdi. Yerler ve yedirirlerdi. Nihayet halk bununla övünür hale geldi de bu gördüğün hale geldi (insanlar kurban kesmede birbiriyle yarışır oldular).” Bu söz, bir aileye bir kurbanın yeterli olduğunu, Peygamber döneminde öyle herkes tarafından kurban kesilmediğini gösterir. Kurban sünnettir. Kesmediği kurbanın parasını yoksullara, yetimlere yardım olarak verirse Allah’ın rızasını daha çok kazanır. Çünkü ıstıraplı bir gönlü onarmak, Allah’ı memnun eder. Yere göğe sığmayan Allah, mümin kulunun gönlünde bulunur. Peygamberimiz insanı memnun etmenin, Allah’ı nasıl memnun edeceğini bir temsille anlatmıştır.

Allah azze ve celle, kıyamet gününde buyurur ki: “Ey Ademoğlu, hasta oldum beni sormadın.” Kul: “Ya Rabbi, sen âlemlerin Rabbiyken ben seni nasıl sormaya geleyim?” Allah buyurur ki: “Hatırlamıyor musun, falan kulum hasta olmuştu. Onu sormaya gitmemiştin? Bilmiyor musun, onu sormaya gitseydin, beni onun yanında bulurdun? Ey Ademoğlu, beni yedirip doyurmanı istedim, beni doyurmadın.” Kul: “Ya Rabbi, sen âlemlerin Rabbiyken ben seni nasıl doyurayım?” Allah buyurur ki: “Bilmiyor musun, falan kulum senden kendisine yemek vermeni istedi. Ona yiyecek vermedin? Bilmiyor musun, ona yemek yedirmiş olsaydın, harcadığını benim yanımda bulurdun? Ey Ademoğlu, senden su istedim bana su vermedin.” Kul: “Ya Rabbi, sen âlemlerin Rabbiyken ben sana nasıl su vereyim?” Allah buyurur ki: “Falan kulum, senden su istedi. Ona su vermedin. Şayet ona su verseydin, yaptığın iyiliği benim yanımda bulurdun?” (Müslim. Birr, hadis: 43).

Umre nerdeyse moda oldu. Umre, yarı hac sayılır ama ibadet Hak rızası için yapılırsa ibadet olur. Farz olan hacdan sonra umre için harcanacak paranın fakirlere verilmesi çok daha hayırlı olur. Hz. Mevlana, yoksul bir insanı memnun etmenin, binlerce nafile hacdan iyi olduğunu vurgulamaktadır:

Dil bedest aver ki hacc-ı ekber’est

Ez hezaran Kabe yek-dil bihter’est

Kabe bünyad-ı Halil-i azer’est

Dil nazargah-ı Celil-i Ekber’est.

(Gönül al ki gönül almak en büyük hacdır. Bir gönül almak, binlerce kez (nafile) haccetmekten üstündür. Çünkü hac yapılan Kabe Hz. İbrahim’in yapısıdır. Oysa gönlü yüce Allah yapmıştır.)

* DEVAM EDECEK

DİĞER YENİ YAZILAR