Yapılan dualar ruhu rahatlatır

Haberin Devamı

SORU: Bir yazınızda ölü arkasından yapılacak duaya değinmiştiniz. Çevremdeki birçok arkadaşım, insan öldükten sonra amel defterinin tamamen kapandığını ve dolayısıyla onun arkasından yapılacak dua ve bağışlanma dileğinin hiçbir faydası olamayacağını söylüyor. Haşr Suresi 10’uncu ayeti insanın kendisi, kendisinden önce gelmiş ve “imanda kendini geçmiş” kişiler için mağfiret dileyebileceğini ve bunda bir yanlışlık olmadığını buyurmaktadır. “İmanda kendini geçmiş” sözü ne anlama geliyor? Kur’ân’da cenaze salatıyla (namazıyla) ilgili olarak sadece Tövbe Suresi 84’üncü ayeti, küfredenlerin mezarı başında dikilmemeyi ve onlara salat etmemeyi emrediyor. Toplumumuzda, bir örf olarak gördüğümüz her cenaze namazına katılır, ölüye mağfiret dileriz. Hatta uygulamada iyi bir Müslüman olmadığından emin olduğumuz kişilerin bile cenazesine katılırız. Bu gibi cenazelere katılmakla Allah’ın emrine karşı gelmiş olup bundan hesaba çekilir miyiz? (Mehmet Ali Tatari)

CEVAP: Yapılan duanın ölüye faydası olmadığını söyleyen kişiler, ruhun varlığını sürdürdüğüne inanmayan kuru cahillerdir. Söyledikleri Kur’ân’a ve Peygamberimizin uygulamalarına aykırıdır. Kur’ân’da çeşitli peygamberlere selam verildiği vurgulanır. Eğer selam vermenin onlara faydası yoksa Allah niçin onlara selam verildiğini vurguyla anlatıyor? Kaldı ki İbrahim Suresi’ndeki bütün müminlerin bağışlanmasını dileyen dua ayeti her namazın ardından yinelenir. “Rabbimiz, hesap gününde beni, ana babamı ve bütün müminleri bağışla.” Faydası yoksa niçin bu ayet inmiştir? Cenaze namazı da ölüye duadan ibarettir. Faydası yoksa niçin cenazeye namaz kılınıp dua edilir? Cenaze namazındaki dua şudur: “Allahım dirimizi, ölümüzü, burada olanımızı, olmayanımızı, erkeğimizi, kadınımızı, küçüğümüzü, büyüğümüzü bağışla. Allahım bizden yaşattığını İslâm üzerine yaşat, öldürdüğünü iman üzerine öldür. Bu ölüye de sevinç, rahat, mağfiret ve rıza ihsan eyle.

Allahım eğer (bu kimse) iyi idiyse iyiliğini artır, eğer kötü idiyse kötülüklerinden geç. Onu güven, müjde, ikram ve rahmetine yaklaştır. Ey merhametlilerin en merhametlisi.”
Duanın ölüye faydası yoksa niçin cenaze namazı kılınır? Bu tür sözler faydasız, geçersiz sözlerdir. Musallaya konan insanın kimliğini araştırmak gerekmez. Biz ona dua ederiz ama bütün günahlarını silemeyiz. Zaten cenaze başında gittikçe şova dönüşen o çığırtkanlıklar, İslâm’ın ruhuna aykırıdır. O imamların döne döne “Hakkınızı helal ettiniz mi? Hakkınızı helal ettiniz mi? Hakkınızı helal ettiniz mi?” sözleri, tam bir şovdur. Ölüye hiçbir yararı olmaz. Ölmüş kişi zaten çoktan varacağı yere varmıştır. Cemaatin tanımadığı o kimseye ne hakkı var ki helal etsin? Sonra hakkı bulunan da öyle “Helal ettim” demekle bu işin hemen bitivereceğini sanmam. Her kişi yaptığı iyilik ve kötülüğün ruhu üzerindeki izini taşır. Yüce Allah huzuruna varan kulunu ya bağışlar veya cezalandırır. Bu dünyadakiler, ahirete gitmiş olanın cezasını sildiremezler. Yapılan dualardan ölünün ruhu rahatlık duyar ama bu dualar zalimi, gaddarı, kafiri ilahi adaletin pençesinden kurtaramaz.

DİĞER YENİ YAZILAR