Veysel Karani kimdir (4)

Haberin Devamı

Dünden devam

Tarihin sisleri altındaki kimlik

Ünlü hadisçilerin belirttiği üzere hakkındaki menkıbe rivayetleri güvenilir değildir. Mesela Hz. Peygamber’in, “Onun, tâbiîlerin en hayırlısı” olduğunu söylediği rivayeti mantıklı görünmemektedir. Çünkü Hz. Peygamber döneminde “tâbiîler” diye bir terim yoktu. Daha sonra tarih, hadis, fıkıh gibi İslâm bilimleri oluşmaya başlayınca özellikle Peygamber’in çağdaşlarına sahabiler, onları izleyen nesle tâbiîler, onların ardından gelen kuşağa da etbâu’t-tâbiîn dendi. Ama Peygamberimiz zamanında bu kelimeler özel terim haline gelmemişti. Gerçekte onun kimliği, tarihin sisleri altında bulunmaktadır.

Ayrıca “Üveys elbisesini sadaka verir, çıplak otururdu. Cumaya gidecek giysi bulamazdı” (Hilye: 2/84) şeklindeki rivayetin sakatlığı ve İslâm’a aykırılığı ortadadır. Bir insanın bedenini, avretini kapatacak elbisesini sadaka verip çıplak oturması hem dinen caiz değildir hem de insan doğasına aykırıdır. Nasıl Üveys gibi bir zahid, hiç kimse olmasa da Allah’ın huzurunda çırılçıplak oturur? Bu düşünce insanı Allah’a yaklaştırmaz, tersine O’ndan uzaklaştırır. Kur’ân Allah’ın, insanlara ayıplarını kapatacak giysi lütfettiğini bildirmektedir.

Sonra Hz. Peygamber niçin doğruca Allah’tan mağfiret dileme yerine ashabına, bağışlanmaları için Üveys’i aracı kılmalarını buyursun? Allah ile kul arasında aracı mı var ki Peygamberimiz, hâşâ Üveys’in aracılığına başvurmayı emretsin. Ayrıca rivayetten, Üveys’in Hz. Ömer’den de üstün olduğu anlaşılmaktadır. Zira eğer Hz. Ömer ondan, kendisi için mağfiret dilemesini istiyorsa demek ki Allah katında Üveys’in duası Ömer’inkinden makbuldür. Oysa İslâm ümmetinin icmaına göre hiçbir veli, Peygamber’in güzide sahabilerinin mertebesine ulaşamaz. İşte nereden tutulsa sakatlığı ortada olan bu rivayetler maalesef gerçekmiş gibi halka anlatılmakta ve bu mevhum rivayetler üzerine şiirler dizilmekte, ağıtlar yakılmaktadır. Ama bu anlatılanların, İslâm inancıyla bağdaşıp bağdaşmadığına bakan yok.

DİĞER YENİ YAZILAR