* DÜNDEN DEVAM
“Bu ümmet içerisinde kırk kişi İbrahim meşrebi üzerinde, yedi kişi Musa meşrebi üzerinde, üç kişi İsa meşrebi üzerinde, bir kişi de Muhammed meşrebi üzerinde bulunur. Bunlar meşreplerine göre insanların efendileridir.”
Hz. Peygamber’in, hadisin devamında belirttiğine göre bunlarla yağmur yağdırılır, Allah bunlar vasıtasıyla belayı defeder ve bunlar yüzü hürmetine insanları rızıklandırır. İmam Ahmed ibn Hanbel’in Kitabuz-Zühd’ünde bu hadisin sahih, hatta mütevatir olduğu söylenmektedir. Serdedilen çeşitli görüşlerden, bu hadisin sahih olduğu kanaati uyanıyor (Bkz. Muhammed Ali Şevkani, Fevaid, s. 245-2490).
Ebu Osman diyor ki...
Bu hadisin sıhhati tartışmalıdır. Sahih kabul edilse dahi Hakim-i Tirmizi, aynı anda bütün velilerin bu hiyerarşide bulunacağı manasında olmayıp, kırk kişinin git gide inkıraz bularak bire ineceğini, kıyamete yakın gelecek son velinin (Hatemul-evliyanın) en büyük veli olacağını söylüyor (Hakim-i Tirmizi, Hatmul-Evliya: 345-346). Fakat ondan sora gelenler şu hiyerarşiyi yerleştiriyorlar: Ebu Osman diyor ki:
Kırklardan biri ölürse...
“Budela (ebdal) kırk kişidir umena yedi kişidir. Hulefa üç kişidir. Kutup bir kişidir. Kutup bunların hepsini bilir ve idare eder. Ama kendisini kimse bilmez ve idare etmez. O, velilerin imamıdır. Hulefa olan üç kişi de yedileri bilir ve idare eder. Yediler de kırkları bilirler. Fakat kırklar yedileri, üçleri ve kutbu bilmezler, ümmet arasında bulunan diğer velileri bilirler. Diğer veliler de kırkları bilmezler.
Şayet kırklardan biri ölürse ümmet arasında bulunan velilerden biri onun yerine getirilir. Yedilerden biri ölürse kırklardan biri onun yerine getirilir. Üçlerden biri ölürse yedilerden biri onun yerine getirilir. Sayıda tek fakat bütün yaratıkların sayısına denk olan kutup ölürse yerine üçlerden biri getirilir. Bu, Allah’ın izniyle kıyamete kadar böyle sürüp gider” (Hakaik, varak 67a, No. 77).
Veliler hiyerarşisi (2)
Haberin Devamı