Türkler nasıl Müslüman oldu? (2)

Haberin Devamı

* DÜNDEN DEVAM

Tövbe Suresi’nde savaş suçlusu olan Mekke müşrikleri için dört ay içinde ya Müslüman olmaları veya öldürülmeleri seçeneği getirilmiştir. Bu genel bir hüküm değil, 20 yıl boyunca Müslümanlara saldırmış olan savaş suçlusu Mekke ve yöresi müşrikleri hakkındadır. Ama maalesef genelde İslâm âlimleri bu özel durumu bütün müşrik (putatapar) kavimlere uygulama eğilimini benimsemişlerdir. Bu yüzden Suriye, Filistin, Irak, Ermenistan gibi ülkelerde kitap ehli halka din özgürlüğü tanıdıkları halde müşrik saydıkları uluslara ya Müslüman olma veya öldürülme hükmünü uygulamış olabilirler. Türklere bu seçeneği uyguladılar mı? Onu bilmiyorum.

Muaviye zamanında deniz yoluyla İstanbul surlarına kadar gelen Müslümanlar, halkın din özgürlüğüne dokunmamışlardır. Viyana’ya kadar giden Müslüman Türkler yine yerli halka din ve vicdan özgürlüğü tanımışlardır. Doğu Avrupa’da kimi unsurlar kendi iradeleriyle Müslüman olmuş ise de çoğunluk Hristiyan olarak kalmıştır. Eğer zorlama olsaydı, asırlarca, Türk egemenliğinde kalan Yunanistan, Bulgaristan, Sırbistan ve benzeri ülkelerde Hristiyanlık’tan eser kalır mıydı? Boşnaklar, Arnavutlar İslâm’ı kendi inançlarına daha yakın buldukları için Müslüman olmuşlardır. Bir zorlama yoktur.

İkinci sorunuza gelince. Ne demek “Haccın Mekke’nin fethinden sonra İslâm’ın şartı olarak konduğunu, buna gerekçe olarak da Peygamberimizin Mekke, eğer savaşsız teslim edilir ve şehir direnmez ise (halka ekonomik getiri sağlayan) hac ziyaretlerini desteklemeye söz vermesi...” Mekke’nin fethinden en az

6 yıl önce inmiş olan Al-i İmran Suresin’de hac, Müslümanlara farz kılınmıştır:

“Doğrusu insanlara (mabet olarak) ilk kurulan ev, Mekke’de olandır. Âlemlere uğur, bereket ve hidayet kaynağı olarak kurulmuştur. Onda açık açık deliller, İbrahim’in makamı vardır. Ona giren, güvene erer. Yoluna gücü yeten herkesin, o eve gid(ip haccet)mesi, insanlar üzerinde Allah’ın bir hakkıdır. Kim nankörlük ederse şüphesiz Allah, bütün âlemlerden zengindir” (Al-i İmran: 96-97). Muzaffer olarak Mekke’ye giren Hz. Muhammed halka sordu: “Benim size ne yapmamı umuyorsunuz?” Cevap verdiler: “Kerimsin, kerim kardeş oğlusun. Senden hayır bekliyoruz.” Peygamber, “Haydi hepiniz özgürsünüz” dedi. Lütfen önyargılı İslâm düşmanlarının delilsiz, mesnetsiz sözleriyle hüküm vermeyin.

DİĞER YENİ YAZILAR