Tevhidin çeşitleri

Haberin Devamı

* DÜNDEN DEVAM

Hanefi imamlarından Allame Sadrud-din Ali et-Tahavi’ye göre tevhit üçe ayrılır:

1- SIFATLAR TEVHİDİ: Cehm ibn Safvan ve yandaşları Allah’ın sıfatları olduğunu kabul etmezler. Onlara göre sıfatların varlığını kabul etmek, varlığı gerekli olanın birden çok olmasını gerektirir. Cehm’in bu savı geçersizdir. Zira bütün sıfatlarından arınmış bir varlığın gerçek varlığı olamaz, o sadece muhalı (imkânsızı) varsayımdan ibaret bir hayaldir. Bu söz, sonuçta hülul ve ittihada (Tanrı’nın eşyanın içine geçtiği, yaratıklarla birleştiği inancına) götürür. Bu söz, firavun ve yandaşlarının Allah’ı hakkıyla bilen kamil iman sahibi insanlar olması sonucunu doğurduğu gibi putatapanların da doğru yolda oldukları, gerçekte Allah’tan başkasına tapmadıkları sonucunu doğurur. Buna göre peygamberler insanların yollarını daraltmış kişilerdir. Allah bu tür savlardan yücedir.

2- RÜBUBİYYET TEVHİDİ: Allah’ın kainatın tek yaratıcısı olduğunu, sıfat ve eylemlerinde kendisine denk bir yaratıcı bulunmadığını kabul etmektir. İnsanlık, bu inançta ortaktır. Zira, kainatı Allah’ın yarattığına inanmayan insan yok gibidir. O halde bütün dünya, rübubiyyet tevhidine yani evrenin Allah tarafından yaratıldığına, kainatın tanrısının Allah olduğuna inanmaktadır.

3- ÜLUHİYYET TEVHİDİ: Yalnız yüce Allah’ın, ibadet edilmeye layık tek Tanrı olduğuna inanmaktır. İşte tevhidin başı, sonu, temeli, doruğu bu tevhiddir (Tahaviyye’nin Akide şerhi, s. 27-31). Düşün ve kelam erbabıyla bir grup mutasavvıflara göre bu tevhit, tevhidin zirvesini oluşturur. İnsanın doğasına uygun inanç, bu tevhiddir. İbadet edilmeye, tapılmaya layık tek tanrının, yalnız Allah olduğuna, O’ndan başkasına tapmanın hiçbir yararı olmadığına, tersine bunun, insan ruhunu aşağılatacağına dair pek çok kanıt vardır. Düşün erbabına göre bu tevhidin ünlü kanıtı temanu delilidir ki şudur: Eğer evrenin iki yaratıcısı olsaydı, bunların fikir ayrılığı durumunda mesela biri bir cismi hareket ettirmek isterken öbürünün onu durdurmak istemesi halinde yahut biri bir kişiyi öldürmek isterken öbürünün onu yaşatmak istemesi halinde ya ikisinin de istediği olacak ya sadece birininki olacak veya her ikisinin de istediği olmayacaktır. Birincisi mümkün değildir. Çünkü iki aykırı şey aynı anda var olamaz. Üçüncüsü de mümkün değildir. Çünkü bu takdirde cisim ne hareketli, ne de durağan olur. Bu ise mümkün değildir. Ayrıca bu durumda iki tanrının da aciz olması gerekir ki aciz olan tanrı olamaz. Şayet sadece birinin istediği olursa istediği olan kudretli tanrı, diğeri aciz olur. Aciz olan tanrı olamaz. İşte düşünürlerin çoğuna göre “Eğer yerde gökte Allah’tan başka tanrılar olsaydı ikisi de bozulup gitmişti” (Enbiya: 73/22) ayeti rübubiyyet tevhidinin kanıtıdır.

* DEVAM EDECEK

DİĞER YENİ YAZILAR