Tek kalıcı varlık Allah'tır

Dünkü yazımda, okurum Önder Özer'in tasavvufla ilgili sorusunu cevaplamıştım. Ancak daha fazla bilgi vermek amacıyla aynı konuya bugün de devam ediyorum

Haberin Devamı

Dünkü yazımda, okurum Önder Özer'in tasavvufla ilgili sorusunu cevaplamıştım. Ancak daha fazla bilgi vermek amacıyla aynı konuya bugün de devam ediyorum.

Ezelde Allah'tan başka varlık olsaydı, o zaman iki öncesiz varlığın bulunması gerekirdi ki bu, İslâm inanışına aykırıdır. Çünkü bundan iki Tanrı'nın varlığı anlamı çıkar. Allah'tan başka hiçbir varlık bulunmadığına göre ezelde zatıyla tek olan Tanrı, bilinip tanınması, sıfatlarının işleve geçmesi için varlıkları yaratmak istemiş ve bu isteğiyle yaratıklar, O'ndan, O'nün zatından varlığa çıkmıştır.

Gerçek varlık O'dur. Öteki varlıklar, kendi kendilerine var değil ancak O'nunla vardırlar. Güneşi düşünebilirsiniz. Işınlar güneşten çıkar. Işınların varlığı güneşe dayalıdır. Güneş olmasa ışınlar olmaz. Böyle olmakla beraber ışınlara güneş denmez, güneşin ışıklan denir. Dalgalar deniz değil, denizin biçimlenmesinden ibarettir. Deniz olmasa dalga olmaz.

Geçici görünümler
Dalganın varlığı denize bağlıdır. İşte bütün bu yaratıklar da Allah ile var olmuştur, bunların varlığı Allah'a dayalıdır. Her varlığın gerisinde Allah vardır.

Bu anlamıyla vahdet-i vücut düşüncesinin, İslâm'a aykırı bir yönü de yoktur. Bu anlamı çağrıştıracak ayetler de vardır.

"Doğu da, batı da Allah'ındır. Nereye dönerseniz Allah'ın yüzü (zâü) oradadır. Şüphesiz Allah(ın rahmeti ve nimeti) boldur. O (her şeyi) bilendir" (Bakara: 115), "(Yer) Üzerinde bulunan her şey yok olacaktır. Yalnız Rabbinin celâl ve ikram sahibi yüzü kalıcıdır" (Rahman: 27), "Allah ile beraber başka bir Tanrıya yalvarma. O'ndan başka tanrı yoktur. O'nun yüzü(zatı)ndan başka her şey helak olacaktır. Hüküm O'nundur ve O'na döndürüleceksiniz" (Kasas: 88) ayetleri, tüm varlıkların geçici görünümlerden ibaret olduğunu, tek kalıcı varlığın Allah olduğunu vurgulamaktadır.

Eş anlamlı değildir
Ama vahdet-i vücudu Yunan Panteizmi ile eş anlamlı kabul etmek doğru değildir. Panteizme göre evren, Allah'tır. Evrenin dışında bir tanrı yoktur. Vahdet-i vücutta ise tam tersine, Evren Allah'ın bir görüntüsüdür. Evren varlıkları gölge varlıklardır. Gerçek varlık Allah'tır. Hakikatte evren yoktur, Allah vardır. İnsan için hedef, geçici bireyliğini, bireysel varlığını gerçek varlıkta eritip ebedi huzura kavuşmaktır.

Ancak ilk mutasavvıflar, işi bu felsefi boyuta getirmemişlerdi. Onlara göre âlemi Allah yaratmış olsa da Allah ayrı, âlem ayrıdır. İnsan, Allah sevgisiyle bireysel varlığını unutabilir. Allah, onun beşeri varlığını alıp ona kendi varlığını verir ki bu yüksek mertebeye fena fillah (Allah'ta yok olma) ve baka billah (Allah ile var olma) denilir. Daha geniş bilgi için "İslâm Tasavvufu" adlı eserimi okumanızı tavsiye ederim.

DİĞER YENİ YAZILAR