Surelerin hepsi Allah’ın vahyidir

Haberin Devamı

SORU: Yaygın inanca göre Yasin, Kur’ân’ın en önemli, en kıymetli suresi. Mantıken bir şey en önemli, en kıymetli ise onun haricindekilerin daha az önemli, daha az kıymetli olması gerekir. Böyle bir şey Kur’ân için mevzubahis olamaz. Yasin Suresi'nin öne çıkma sebebi nedir? Bu konuyla ilgili hadisler gerçek mi? (Salah Ünsaler)

CEVAP: Yasin Suresi'nin, Kur’ân’ın kalbi olduğuna, onun ölmekte olanlara okunmasının salık verildiğine dair bir hadis rivayeti varsa da bu zayıftır. Doğrusunu isterseniz Peygamber’e iftiradır. Surelerin hepsi Allah’ın vahyidir, bunda kuşku yok. Ama bazı surelerdeki içerik zenginliği, icaz ve belaget bazılarından fazladır. Bu da gayet doğal değil mi? Herhalde Tebbet Yeda ile İhlas'ı yahut Fatiha’yı ya da İsra’yı bir tutamazsınız. O da vahiy, o da vahiy ama aralarında büyük içerik farkı var. Fakat sureleri birbirinden üstün gösteren, bazı surelerin üstünlüğünü belirten rivayetlerin pek azı hariç uydurmadır.

İslâm’da imamet diye birşey yok

SORU: Şii bir arkadaşım İslâm'da imamette de imanın şart olduğunu, imamların Hz. Muhammed hariç diğer peygamberlerden bile üstün olduğunu, her zamanın imamı olduğunu, bu zamanın imamının da 12'nci imam Hz. Mehdi olduğunu söyledi. Hatta hadislerden delil de getirdi. Bunların doğruluk payı var mı? (Barış Yılmaz)

CEVAP: İslâm’da imamet diye bir şey yoktur. 12'nci imamın zamanın imamı olduğu düşüncesi temelsiz, delilsiz bir düşüncedir. 12'nci imam nerede? Gizlendiğine, bir gün ortaya çıkacağına inanırlar. Bu saklanan imamın ortaya çıkmasını 1300 yıldan beri bekliyorlar. Akıl kabul eder mi bir insanın 1300 yıl yaşamasını? Bu düşünce Hıristiyanlıktan Şiiliğe adaptedir. Kur’ân ortada. Hiçbir insan peygamberlerden üstün olamaz. İnsanlar özgürdür, dilediklerine inanırlar. Kimsenin inancını aşağılama hakkımız yoktur. Ama ben böyle bir şeye inanmam. Kanaatime göre İslâm öncesi inançlardan motifler alınarak böyle bir inanç geliştirmiştir. Dileyen dilediğine inanır.

Bunlarla uğraşmayın

SORU: Namaz kılmadığım dönemlerde kulağımı deldirmiştim, küpe takıyordum. Hacca gittikten sonra takmamaya başladım. "Gusülde küpe deliklerinin içi de bedenden sayılır ve yıkanır" hükmüne göre mecburen yine küpe takıp deliğini ıslatıyorum. Buna dair bir hüküm var mı? Erkeklerin küpe takması sakıncalı mı? Delik kapanana kadar gusülde küpeyle deliği ıslatmasam olur mu? (Murat Hacıoğlu)

CEVAP: Böyle işlerle uğraşmayın kardeşim. Bunlardan ne çıkar? Eğer küpenin deliği yara oluyorsa onu yıkamak zorunda değilsiniz. Kim dedi delik kulağın içindenmiş diye. Ben böyle ayrıntıları din saymıyorum.

DİĞER YENİ YAZILAR