Sokrates’e göre ruhun ebediliği ve ahiret (1)

Haberin Devamı

Diyalektikle muhataplarını kendi düşüncesine getirebilen Yunan filozofu Sokrates (İ.Ö. 469-399), sokakta halk diliyle görüşlerini anlatırdı. Yazmak yerine konuşuyor yahut sorguluyordu. Gerçeğe ancak ortak çabayla ulaşılacağına inandığı için konuyu tartışmaya açıyor, muhatabının düşüncesini, kurduğu mantık örgüsüyle kendi istediği yöne çeviriyor ve inandığını kabul ettiriyordu. Birçok genç onun çevresinde toplanmıştı. Gençleri baştan çıkarmakla ve Atina sitesine yabancı tanrılar sokmakla suçlanan Sokrates, 11 kişinin yönettiği mahkeme önünde savunmasını yapmış, ölüme mahkûm edilmiştir. Bu cezayı sürgüne çevirme seçeneği varken Atina dışına çıkmak istemediği için bunu kabul etmemiş, idam hükmünü giydikten sonra hapishanede kendisini her gün ziyarete gelen sadık öğrencileri tarafından kaçırılma önerisini geri çevirmiştir. Gerçek filozof olan temiz ruhların, yüce ruhlarla ve meleklerle beraber büyük göllerin, ırmakların bulunduğu bahçelerde ebedi mutluluğa ereceğine inandığı için bir an önce o saadet hayatına kavuşmak üzere ölümü gülerek kabul etmiştir. Son ana kadar öğrencilerine ruhun ölümsüzlüğünü ve ahiret hayatının mutluluğunu anlatmış, gün batarken sunulan zehri fütursuzca bir yudumda içerek huzurla bu dünyadan ayrılmıştır.

Okunması gereken bir eser

Nietzsche’nin salt bir akıl olarak gördüğü, Kant’ın “Bir akıl ideali” dediği Sokrates, Hegel tarafından bir insanlık kahramanı, felsefesini yazmak yerine yaşayan “gerçek bir filozof” olarak kabul edilmiştir. Öğrencilerinden Eflatun, hocası Sokrates’in mahkemedeki savunmasını ve mahkûmiyetinden idamına kadar olan süreçteki diyalektiğini kitap haline getirdi. Şule Yayınları tarafından Eylül 2007’de çıkarılan “Sokrates’in Savunması” adlı eser gerçekten okunmaya değer. Bu eserden yararlanarak Sokrates’in, ruhun ölümsüzlüğünü ispatlama ve ahiret hakkındaki düşüncelerini özetlemek istiyorum. Arınmadan dünyadan giden ruhun öteki hayattaki mutluluk yurdunda kendisine yer bulamayacağını, arınan ruhların ise mutluluğa ereceğini söyleyen Sokrates, “Hayatım boyunca onlar arasında kabiliyetime göre bir yer bulabilmek istedim. Doğru yolla mı, yanlış yolla mı istedim bunu az sonra Tanrı izin verirse öteki dünyaya varınca öğreneceğim” der (s. 123-124).

*DEVAM EDECEK

DİĞER YENİ YAZILAR