* DÜNDEN DEVAM
Her ölünün meleği, kendisini yüce mahkemeye götürür. İyi veya kötü herkes bu mahkemeye gelir. Mahkemenin hükmüne teslim olur. Ne iyi ne de kötü olanlar (yani Araf halkı) Akhreon Nehri’ne giderler, orada bulacakları teknelere binerler. Bu tekneler onları taşıyıp göle götürür. O gölde ikamet ederler. Ancak işledikleri büyük suçlar yüzünden ıslah edilemez olanlar, kutsal şeylere karşı saygısızlık edenler, çirkin cinayetler işlemiş olanlar kendilerine uygun sonuç olan ve bir daha çıkamayacakları Tartarus’a (cehenneme) atılırlar (s. 183).
İşledikleri suçlar büyük olmakla beraber yine de ıslah edilebilir olanlar Tartarus’a atılırlar. Bir yıl acı çektikten sonra dalgalar sadece katilleri Kokytos’a, ana-babaya karşı suç işleyenleri de Pyriphlegeton yoluyla ileri doğru sürükleyip Akhrosiyan Gölü’ne götürürler. Burada öldürdükleri veya kötülük yapmış oldukları insanlara seslenip çağırırlar. Onlardan kendilerini bağışlamalarını isteyerek yalvarırlar. Eğer onları ikna edebilirlerse sıkıntılarından kurtulurlar. Fakat eğer ikna edemezlerse tekrar Tartarus’a götürülürler ve kötülük yapmış oldukları kişilerden bağışlama kazanıncaya kadar bu işlem sürer. Çünkü onlara öngörülen ceza budur (s.183).
Hayatlarını dindarlıkla ve iyilik yaparak geçirmiş olanlar ise bu dünya hapishanesinden kurtulurlar ve yukarıda anlatılan saf ve temiz evlerine giderler ve gerçek dünyada ikamet ederler. Bunlar içinde kendilerini felsefeyle arındırmış olanlar, bedensiz olarak hep beraber, tarifi mümkün olmayan ve anlatmaya zamanımızın yetmeyeceği güzellikteki büyük köşklerde yaşarlar.
“Kur’ân da günahlardan korunmuş olan ruhların, cennet saraylarına gideceklerini vurgular: “İşte onlar, sabretmelerine karşılık saraylarda ödüllendirilecekler ve orada bir sağlık dileği ve selam ile karşılanacaklardır. Orada ebedi kalacaklardır. Ne güzel karargah ve ne güzel makamdır orası” (Furkan: 75-76), “İnanıp iyi işler yapanları, cennette, altlarından ırmaklar akan yüksek odalara yerleştiririz. Orada ebedi kalırlar. Çalışanların ücreti ne güzeldir” (Ankebut: 58). “Rablerinden korkanlar için üst üste yapılmış odalar var (Kâfirlerin her yandan kendilerini saran, üst üste binmiş ateşten gölgeleri yerine, müminlerin üst üste binmiş odaları var). Odaların altından da ırmaklar akmaktadır. Bu, Allah’ın vaadidir.” (Zümer: 20) S Ateş.”
Kaderin sesi beni çağırıyor. Az sonra zehri içmem gerekiyor, sanırım yıkanma işini bundan önce yapmam daha iyidir. Böylece kadınları, öldükten sonra benim cesedimi yıkama zahmetinden kurtarış olurum (s. 184).
Sokrates’e göre ruhun ebediliği (6)
Haberin Devamı