* DÜNDEN DEVAM
Öğrenci Kebes sordu: “İnsanlar ruhla ilgili konularda şüpheye eğilimli oldular. Onlar ruhun bedeni terk ettiği zaman, artık bir yerde olmayacağından, ölüm anında yok olacağından ve bedenden ayrılışından sonra uçunca dağılan ve gözden kaybolup yokluğa giden bir duman gibi sona ereceğinden korkarlar.”
Sokrates cevapladı: Aklıma, onların bu dünyayı terk ettikten sonra orada olduklarını ve ölümlerin tekrar doğup bu tarafa döndüklerini doğrulayan eski bir öğreti geldi. Hayatın ölümden geldiği doğruysa, o zaman ruhların öteki dünyada var olmaları gerekir. Çünkü eğer değilse, tekrar nasıl doğmuş olabilirler? Ve eğer yaşamın, ölümden doğduğu düşüncesi zihinlerde yerleşirse o zaman kanıtlayıcı olur. Tüm canlıları düşünürsek ruhun ölümsüzlüğünü ispat daha kolay olur. Her şey zıddından oluşmaz mı? Güzel ve çirkin, adil ve zalim gibi şeyleri kastediyorum. Zıddı olan bir şeyin, başka şeyden değil de kendi zıddından gelmesi zorunlu mudur?
Ve her şeyin, evrensel zıtlığın içinde, bir zıttan diğerine ve tekrar geriye gelen ve her zaman devam eden iki ara süreç yok mudur? Örneğin daha büyük, daha küçüğün bulunduğu yerde artma ve azalma ara süreçleri de vardır. Ancak böylece bir şeyin arttığı ve azaldığından söz edilebilir. Aynı şekilde birbirinden olan ve birbirine geçişi kapsayan benzeri birçok süreç vardır. Çözülme ve birleşme, soğuma ve ısınma gibi... “Uykunun, uyanık olmanın zıddı olduğu gibi, yaşamın da bir zıddı vardır değil mi?”, “Elbette vardır”, “Nedir o?”, “Ölü olmak”, “Bunlar (hayatla ölüm) eğer birbirlerinin zıddıysalar, birbirlerinden nasıl oluşmuşlardır? Ve iki ara süreçleri de var mıdır?”, “Tabii ki”, “İki çiftin iki öğesi, uyuma ve uyanık olmadır. Uyuma durumu, uyanık olma durumuna zıttır ve uyanık olma uyumaktan, uyuma da uyanık olmaktan gelir. Geçiş süreci bir durumda uykuya dalma, diğerinde uyanmadır”, “Gayet tabii”, “Ölüm durumu, yaşamın zıddı değil mi? Yaşayanlardan ortaya çıkan nedir?”, “Ölü olan”, “Peki ya ölü olandan?”, “Ancak yaşayan”, “Öyleyse canlı şeyler, ölüden meydana gelir Kebes. Ölüm olayı gözle görülür değil mi?”, “Şüphesiz”, “Burada ölünün canlıdan geldiği gibi canlının da ölüden geldiği sonucuna varırız.”, “Ben yaşama dönme diye bir şeyin var olduğundan eminim.” (s. 124-128).
(“O, hanginizin daha güzel iş yapacağınızı denemek için ölümü ve hayatı yarattı. O, üstündür, bağışlayandır” (Mülk: 2) ayeti, hayatın ölümden doğduğunu gayet açıklıkla belirtmektedir. S. Ateş)
* DEVAM EDECEK
Sokrates’e göre ruhun ebediliği (2)
Haberin Devamı