Sekizinci Şehir İz Bırakanlar (2)

Haberin Devamı

DÜNDEN DEVAM

Damadının getirdiği paketi açan Abdurrahman Efendi, karşılaştığı sanat eserinin karşısında saygı duyarak ayağa kalktı. Üzeri sırla kaplanmış, yansımalı bir kakmaydı.

Üstüne sanki resim işlenmemişti de çerçevesinin arkasına, gülen haliyle Mahpeyker’in kendisi duruyordu. Tablo 30 derece ışığa tutulduğunda, dudakları ve gözleri hareket ediyor gibiydi. Kemal bu sanatı İran kökenli bir Acem’den öğrenmişti. Abdurrahman Efendi’nin ömründe aldığı en güzel hediyeydi bu. Maalesef 1915 sevkiyatının ardından düzeni bozulan Harputlular çeşitli yerlere hicret etmeye başlamış.

Mahpeyker, kocasının Yemen’e gidip bir daha dönnemesi üzerine kederinden vefat etmiş, Abdurrahman Efendi de İzmir Menemen’e göç ederken eskiciye verdiği eşya arasında bu eşsiz tabloyu da yanlışlıkla satılmış. Harput’taki Amerikan Koleji müdürünün satın aldığı eşya arasında bu tablo da bir antikacının dükkânına gelmiş.

Kolej Müdürü Mr. Barnum’un misafiri olarak Harput’a gelmiş olan Amerikalı Mrs. Katy de merak dürtüsüyle katıldığı Mahpeyker’in düğününde o eşşiz güzellikteki bir çift zümrüt yeşili göze hayran kalmıştı. İşte İstanbul’da antikacı dükkânında rastladığı, sahibinin düğününde bulunmuş olan Mrs. Katy, bu tepsiyi 100 hamidiye altınına satın almıştı.

O sırada gezi için İstanbul’a gelmiş olan Abdurrahman Efendi, antikacı dükkânında gördüğü kızının tablosunu satın almayı düşündü ise de ne o kadar parası vardı, ne de Amerikalı bayan onu satmak niyetindeydi. Katy, Mahpeyker’in öldüğünü öğrenince teselli için babasına dedi ki: “Siz yaşlı bir adamsınız. Daha uzun bir zaman bu tabloya sahip olamazsınız. Kimse de bu tablonun önemini anlayamaz. Bu tablo sizden sonra telef olur. Bırakın, götüreyim de bu tablo, çok önemli bir müzede ebedileşsin?”

Yazar, bu düğün hikâyesinden sonra Osmanlı döneminde Harput-Elazığ valiliği yapan Hacı Ahmet İzzet Paşa’nın İstiklal Savaşı’nda Mustafa Kemal Paşa’nın komutanlarından Yakup Şevki Paşa’nın özgeçmişini, İstiklal Savaşı‘ndaki rolünü anlatır. İstiklal Savaşı‘nın cereyanına da kısaca işaret eder. Ardından Beyzade Efendi’nin hikâyesi yer alır. 1876-1877’de geçen ve 93 harbi diye anılan savaşa temas eder. Harput’un ulema ve mutasavvıflarını anlatır. Daha sonra, Harput’un yetiştirdiği, 20. yüzyılda iz bırakan kimseleri kendi kalemleriyle anlatmaya çalışır. Okurlarıma bu eseri okumalarını tavsiye ederim.

İSTEME ADRESİ: Örnek Ofset
Matbaacılık Tic. Sn. Ltd. Şti. Gazi Caddesi
No: 45 / P: 6 Elazığ (Telefon: 0424-212 17 32)

DİĞER YENİ YAZILAR