26 Haziran tarihinde Saray Bosna’da muhterem hocamız Prof. Tayyip Okiç anısına bir sempozyum düzenlenmişti. Ben Güllük’teyken Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Görmez telefon edip, “Eğer o tarihte bir programınız yoksa hocamızın toplantısına katılmanızı istiyoruz” dedi. Ben de “Memnuniyetle” dedim. 26 Haziran’da sabah 08.00 uçağıyla Bosna Hersek’e geldim. Bizi havaalanından doğrudan Mostar’a götürdüler. Yol boyu dağlar, ormanlar vardı. Irmak kenarından kıvrıla kıvrıla gidiyorduk. 3 saatte ancak Mostar’a gelebildik. Asfalt yol, bölünmemiş, geliş-gidişli ve dardı. 33 yıl önce gördüğüm Mostar, biraz daha modernleşmekle beraber eski yapısını korumuş. Camiler daha özgür. Neredva Irmağı’nın üzerinde Sinan’ın kurduğu köprüyü derinden akan ırmağın bir kıyısından izledik. Rehberimiz bize köprü ve Mostar hakkında bilgi verdi.
Alt kemer 112 taşla bağlanmış
Köprü, 1992’de başlayan savaşta Sırplar tarafından yıkılmış. Ama Türkiye’nin finansıyla Türk mimar ve mühendisler tarafından yeniden eski taşları kullanılarak aslına uygun yapılmış. Bu onarım sırasında, köprünün alt kemerinin 112 taşla bağlanmış olduğu fark edilmiş. Her bir kıyısında birer gözetleme kulesi yükseliyor. Anlaşılmış ki, Sinan bu taşların sayısıyla Kur’ân surelerinin sayısını temsile çalışmış. Köprüyü bağlayan 112 taş 112 sureyi, kenarlardaki 2 kule de Kur’ân’ın son 2 suresi olan Felak ve Nas surelerini temsil etmiş. Felak ve Nas sureleri kötülüklerden Allah’a sığınma sureleridir. Âdeta 2 sure Kur’ân’ı şeytanlardan koruma sureleri durumundadır. İşte Felak ve Nas sureleri nasıl Kur’ân’ı şeytanlardan koruma anlamı taşıyorsa bu 2 kule de İslâm köprüsünü küffar saldırısından koruma görevini üstlenmektedir. Bu da Sinan’ın dehasının yeni keşfedilen ayrı bir yönüydü.
Ayvaz Dede Dua Şenlikleri
Mostar’da 45 cami, bir hayli hamam ve medrese varmış ama komünizm döneminde ve son savaşta camiler kundaklanarak yıkılmış. Şimdi 20 kadar cami var. Akşam döndüğümüzde saat 12’yi geçiyordu. Sabahleyin 04.30’da Ayvaz Tepe Dua Şenlikleri’ne katılmak üzere yola çıkacaktık. Ancak 3 saat uyuyabildik. 27 Haziran günü otobüsle yola koyulduk. Dua tepesi, Travnik kentinden sonraki bir kasabaya yaya 7 kilometre mesafede bir dağ üzerinde bulunuyor. Rivayete göre bir vakit yağmur yağmamış, sular kesilmiş. Ayvaz Dede isimli bir ermiş, bu tepeye çıkmış. 40 gün dua etmiş. Nihayet kaya yarılıp dağın öbür tarafındaki ova görünmüş. Halk da suya kavuşmuş. O gün bugündür burası, her yıl halkın toplanıp dua ettiği yer olmuş.
Prof. Tayyip Okiç Sempozyumu (1)
Haberin Devamı