SORU: Dinle ilgili tutum ve davranışlarımda yapabildiğim kadarıyla Kur’ân’da belirtilen kurallara göre hareket ediyorum. Hadis nakillerinin zayıf olma ihtimali ve Ebu Hüreyre ve Kab gibi bazı sahabilerin güvenilmez olduklarına dair okumuş olduğum kitaplar, hadisler konusundaki güvenimi sarstı. Okuduğumu İmam-ı Azam ile ilgili kitapta geçen bir cümle kafamı karıştırdı. Her ne kadar o kitapta da çoğu hadisin güvenilirliğinin olmadığı ifade ediliyorsa da Peygamberimizin vefatı sırasında Hz. Ömer’den hokkayla kâğıt istediği, ümmetini kurtarmak için birkaç şey yazmayı arzu ettiği fakat Hz. Ömer’in Kur’ân haricinde böyle bir belgeye hoş bakmadığı için buna karşı çıktığı belirtiliyor. Kafamı kurcalayan noktalar şunlar: 1- Vahiy inmiş bir peygambere Hz. Ömer nasıl böyle bir tutum içerisinde olabilir? 2- Olay gerçekse Peygamberimiz açıklayıcı bir hadis mi yazacaktı? 3- Kur’ân’daki ibadetler ve yapılacaklar hususunda hadislere dayanmak şart mı? (Salih Türkiş)
CEVAP: Bu vasiyet yazdırma rivayeti hakkında birkaç kez bu köşeden yazmıştım. Hz. Ömer, Kur’ân’dan başka bağlayıcı bir kitap olduğunu ve olmasını kabul etmiyor. Peygamber’in vasiyeti vahiy değildir. O sırada Peygamber ölümcül hastaydı. Böyle bir durumda yazdıracağı sözlerin sağlıklı olmayacağını düşünmüştür. Çünkü o sırada Peygamber’e vahiy gelmemişti. Zaten gelseydi, bunu sahabilere iletir ve söyledikleri derhal yazılırdı. Ama kendi görüşlerini yazdırmak istediğini söylemiştir. İşte bu yazılanların, Kur’ân dışında bağlayıcılık kazanacağını düşünmüş olan Hz. Ömer, “Bize Allah’ın kitabı yeter” demiştir. Ayrıca sahabiler içinde bunun yazılmasını isteyenler yanında, “Peygamber sayıklayabilir, hastadır” diyenler de olmuş, bu tartışmalar üzerine Hz. Peygamber vasiyet yazdırmaktan vazgeçmiştir. Rivayet böyledir. Ama neticede bu bir rivayettir. Yüzde yüz doğruluğu hakkında bir hüküm verilemez. Belki de bu vasiyet yazdırma olayı da birilerinin uydurması olabilir. Gerçeği Allah bilir.
Sülemi Tefsiri hakkında
SORU: “Sülemi Tefsiri” kitabını temin etmek istiyorum. Yeni Ufuklar Neşriyat’a gittim. Ancak olmadığını söylediler. Beyazıt’taki sahaflarda da bulamadım. Bunu nasıl temin edebilirim? Acaba sizde var mı? (Serkan Köktürk)
CEVAP: O kitap benim doktora tezimdir. 1970 yılında Sönmez Neşriyat tarafından basılmıştı. Şimdi mevcudu yok. Sönmez Neşriyat’ın akıbetini de bilmiyorum. Bende sadece şahsi nüsha var. Başka yok.