SORU: Kur’ân’da, “Siz ölülere işittiremezsiniz” ifadesi var. Üstelik şefaatin yüce Allah’a ait olduğu, O’nun izin verdikleri dışında kimsenin şefaat edemeyeceği, izin verilenlerin de sadece doğruyu söyleyeceği belirtiliyor. Bu durumda “Şefaat ya Resulallah” sözünü söyleyen kişi müşrik olmuyor mu? Ben dua ederken, “Yüce Allah’ım beni peygamberimizin şefaatine layık kullardan eyle” diyorum. Bildiğiniz gibi bu söz eskiden Ramazanlarda mahyalara yazılırdı. Bir gün camide yanımda namaza duran kişi niyet ederken, “Allah rızası için” yerine bu ifadeyi kullandı. (Ali Rıza Haznedaroğlu)
CEVAP: Kur’ân’ın kesin vurguyla belirttiğine göre “şefaat” sadece Allah’a aittir (Zümer: 44). Her şey sadece O’ndan istenir. O’ndan başkasından bir şey istemek şirke girer. Peygamberimizin şefaatini dilemek niyete göre değişir. Peygamberin ve büyük ruhların şefaati iki türlü düşünülebilir. Birincisi yüce mahkeme esnasında Peygamber’in gelip suçluyu kurtarması şeklindeki şefaattir ki bu tür şefaat anlayışı şirktir, Kur’ân’a aykırıdır. Allah’tan başka hiç kimse suçluyu affettirme çabasına girmez ve giremez (Nebe: 37, Bakara: 255). Orası sadece doğruluk ve hak makamıdır (Kamer: 55). Yanlışlar söylenmez, kimse kayırılmaz (Nebe: 38; Bakara: 254). Diğer yandan cennete giren kullara büyük ruhlar arkadaş olur (Nisa: 69). Onlar orada yalnız değillerdir, peygamberlerle, sıddıklarla, şehitlerle ve salihlerle beraberdirler. Yani salih insana Peygamberimiz arkadaş olur. Onun yanında, destekleyici arkadaşı olur. Bu anlamda şefaat istemek yani Peygamberimizin yanında, onun maiyetinde bulunmayı, onunla arkadaş olmayı istemek güzel bir şeydir.
Peygamber yüzü hürmetine Allah’tan bir şey dilemek de Kur’ân’a aykırı değildir. Çünkü Kur’ân’da da, “Senin ömrüne andolsun ki, onlar, sarhoşlukları içinde bocalıyorlardı” (Hicr: 72) buyurulmaktadır. Yüce Allah, Peygamberinin ömrüne, başına yemin ettikten sonra biz onun yüzü hürmetine Allah’tan bir şey dilersek sakıncalı olmaz. Ayrıca Kur’ân’da bazı önemli vakitler ve varlıklar üstüne yemin edilmektedir. Bunlar da Allah katında değerli olan kimi varlıklar yüzü hürmetine dilekte bulunulabileceğini kanıtlar. Nitekim Hz. Peygamber’in amcası Ebu Talib, henüz çocuk yaşta olan Hz. Muhammed yüzü hürmetine Allah’a yalvarıp yağmur talebinde bulunduğu gibi Hz. Ömer de Peygamber’in amcası Abbas yüzü hürmetine istiska etmiştir (Allah’tan yağmur istemiş).
Peygamberimizin şefaatini dilemek niyete göre değişir
Haberin Devamı