"Peygamberimizin doğum günü neden her yıl değişiyor?"

Mevlit Kandili kutlaması Peygamber'in koyduğu bir uygulama değildir. Peygamber'den 3-4 asır sonra bazı zahidler tarafından ortaya çıkarılmıştır

Haberin Devamı

Soru: Mevlit Kandili Peygamberimiz Hz Muhammet'in doğum günü olarak bilinir ama Ramazan her sene 10 gün gerilemektedir. Dolayısıyle Mevlit Kandili de gerilemektedir. Bu durumda Peygamberimizin doğum günü her sene başka güne, başka ay ve hatta başka mevsime denk gelmektedir. Bunun mutlaka bir açıklaması vardır. (Ayşenur Dinçbaş)

Cevap: Mevlit Kandili kutlaması Peygamber'in koyduğu bir uygulama değildir. Peygamber'den 3-4 asır sonra bazı zahidler tarafından ortaya çıkarılmıştır. Yani Mevlit, Kur'ân veya sünnet ile belirlenmiş bir ibadet değildir. Sadece bir anmadır. Daha önce de gelmiş olan bu mahiyetteki bir soruyu yine bu köşeden şöyle yanıtlamıştım:

"Doğum gününü kutlama İslâmi değildir. Hz. Peygamber ne doğum günü, ne de ölüm günü anması yapmıştır. Bunlar sonradan çıkmış bid'atlardır. Ama bid'at olmakla beraber Mevlit Kandili (yani doğum günü kutlaması), köklü bir gelenek halini almıştır.

Kutlu Doğum Haftası
Eskiden beri Müslümanlar, hatta Ortadoğu ülkeleri, Ay Takvimi'ni kullandıkları için Mevlit kandillerini de bu takvime göre ayarlamışlardır. Fakat bugün artık nispeten sabit zaman belirleyen Güneş Takvimi tüm dünyaca kabul edilmiş durumdadır.

Eğer Mevlit Kandili kullanacaksa, bu takvime göre kutlamak kadar mantıklı bir şey olamaz. Bu bir kutlama. Bu kutlamayı gerçekten Hz. Peygamber'in tam doğduğu ay ve günde yapmak daha uygundur. Nitekim Diyanet İşleri Başkanlığı da birkaç yıldan beri Mevlit kutlamalarını, Kutlu Doğum Haftası adıyla 21 Nisan tarihine almıştır."

Mutluluğun sırrı Allah'ın kaderine inanmaktır
Gerek Türkiye ile gerek kendi özeliyle ilgili olarak gördüğü rüyaların çıktığını yazan okurum Harika Hanım, çok bunaldığını hatta günah olmasa intiharı dahi düşündüğünü ancak günah duygusunun bunu önlediğini belirtiyor. Bu konuda bizden tavsiye bekliyor. Kendisine Allah'tan mutluluk ve gönül huzuru dilemekten başka elimizden bir şey gelmez. İnsanın başına gelen sıkıntıların mutlaka bir hikmeti vardır. Yaşanan sıkıntılarda, hoşa gitmeyen olaylarda kendisinin algılayabildiği veya algılayamadığı nice hikmetler mevcuttur. Mutluluğun sırrı, Allah'ın kaderine inanmak ve Allah'tan memnun olmaktır.

DİĞER YENİ YAZILAR