Soru: 1- Bugüne kadar bize ulaşan doğrulanmış bilgilere göre, zengin bir kadın olan Hazreti Hatice ile evlendikten sonra müreffeh bir hayat yaşadığı anlaşılan Peygamber Efendimiz, muhterem eşi irtihal ettikten sonra, geri kalan hayatını güç şartlar altında idame ettiği belirtilmektedir. Peygamberimiz, eşinin mirasına varis olmamış mıdır? Varis ise bu servet ne olmuştur? Varis olmamış ise sebebi nedir? 2- Prof. Dr. İbrahim Sarıçam'in "Hazreti Muhammed ve Evrensel Mesajı" isimli esrinde yazdığına göre, çok evliliği dört kadınla sınırlayan Allah'ın ayeti geldiği zaman Peygamberimizin nikâhı altında dokuz kadının olduğu belirtilmektedir. Peygamber zevcelerinin bir başkasıyla nikâhlanması haram olduğu için diğer sahabilerin dörtten fazla olan kadınlarını boşamalarını istemesine rağmen kendisinin bütün kadınlarını nikâhı altında tutması konusunda Allah tarafından bir ayet indirildiği beyan edilmektedir. Böyle bir ayet var mı? Varsa hangisidir? 3- Bugüne kadar yayınlamış olduğunuz eserlerinizi toplu olarak nereden temin edebilirim? (Mehmet Nafiz Özdemir)
Cevap: 1- Hz. Peygamber'in, eşinin mirasına varis olması hem geleneksel Arap hukukunun hem de İslâm hukukunun gereğidir. Peygamberimiz, servetini İslâm uğruna harcamıştır. Herhalde koskoca bir düşman güruhuna karşı verdiği mücadele, beş parasız olmazdı. Ayrıca Hz. Peygamber'in, geri kalan ömrünü çok dar ve sıkıntı içinde geçirdiği rivayetlerinde de abartı vardır. Peygamberimiz hicret esnasında Hz. Ebubekir'in hediye amacıyla getirdiği deveyi kabul etmemiş, Allah uğrunda yapacağı hicreti yardımla değil, kendi parasıyla yapmak istediğini belirtmiştir. Medine döneminde de bir devlet başkanı olarak ganimetlerin beşte biri kendisine verilmiş ve o, bu payını ailesi ve İslâm için harcamıştır. Vefatları sırasında zırhının, bir Yahudi'de rehin olduğu şeklindeki rivayetlerin ne kadar sakat olduğu açıktır. Çünkü o sırada Medine'de zaten Yahudi kalmamıştı. Bir devlet başkanının zırhı bir gayrimüslime rehin verilir mi? Ayrıca Yahudi kabilesinden savaşsız alınan Fedek arazisi kendi mülküydü. Bunun gelirini ailesine ve konuklarına harcardı.
2- Ahzâb Suresi'nin 6. ayetine göre Peygamber'in eşleri, müminlerin anneleri durumundadır. Yine aynı surenin 53'üncü ayetinde, "Sizin, Allah'ın Elçisi'ni incitmeniz ve kendisinden sonra onun eşlerini nikahlamanız asla olamaz. Çünkü bu, Allah katında büyük(bir günah)tır" buyurulmaktadır. Ahzâb Suresi'nin 50'nci ayetinde Peygamber'e, helal olan kadınlar sayılmaktadır. Bunlar, Hz. Peygamber'in mehrini vererek evlenmiş olduğu eşleri, mülkü olan cariyeler, Mekke'den hicret eden amca, hala, dayı ve teyzesi kızları ve kendisini karşılıksız olarak Peygamber'e hibe eden kadınlardır. Demek ki Peygamber'e, mevcut eşlerinden başka hicret eden amca kızları ve teyze kızlarıyla kendisini mehirsiz olarak bağışlayan kadın da helaldir. Peygamber isterse bunlarla da evlenebilir. Bu konuda ayrıntı için "Yüce Kuran'ın Çağdaş Tefsiri" adlı eserimde, Ahzâb Suresi'nin işaret edilen ayetlerinin tefsirini okuyabilirsiniz.
3- Yayınlanmış olan eserlerimi, "Yeni Ufuklar Neşriyat Nuhkuyusu Caddesi No: 365 Bağlarbaşı/Üsküdar/İstanbul" adresinden temin edebilirsiniz. Telefon: 0216-492 66 12
Hisse senetlerinin zekâtı nasıl verilir?
Soru: Borsadaki hisse senetlerinin zekâtı, temettü geliri üzerinden mi yoksa o günkü değeri üzerinden mi verilir? Eski arabamı değiştirmek için ayırdığım paraya zekât gerekir mi? (Önder Demirer)
Cevap: Hisse senetleri, kesin alacaklar kategorisindedir. Tahsil edildikleri zaman bunların yıllara göre zekâtlarını vermek gerekir. Mevcut arabanıza zekât düşmez. Onun zekâtı verdiğiniz vergidir. Ama ikinci bir araba için ihtiyacınızdan fazla olarak ayırdığınız para, eğer nisap ölçüsünde ise zekâta tabidir.
Peygamberimiz servetini İslâm için harcamıştır
Hz. Peygamber'in, eşinin mirasına varis olması hem geleneksel Arap hukukunun hem de İslâm hukukunun gereğidir. Peygamberimiz, servetini İslâm uğruna harcamıştır
Haberin Devamı