SORU: Hüseyin Atay’ın, “Dinde Reform ve Atatürk’ten Kesitler” adlı eserini okudum. Kur’ân’daki “kat” kelimesi olan “el kesmek” üzerinde duruyordu. Söyledikleri ilgimi çekti. Aynen şöyle diyor: “Bu ‘kat’ kelimesinin bir anlamı ‘elleri engelleyin, hırsızlığı önleyin’ anlamındadır. Ayetin ne dediğine değil, ne demek istediğine bakmak gerekiyor. Bu ayetin amacı hırsızlığı önlemektir.
Fakat maalesef birçok fakihler fiziki olarak anlamışlar, sözlük anlamına bakmışlar ve diğer anlamını kabul etmemişlerdir. Oysa bundan sonraki ayette tövbe ettiğinde Allah’ın tövbesini kabul edeceğini söylemekte. Kısacası ayette el kesmek yoktur.” Sizin bununla ilgili yorumunuz nedir? Bu görüşe katılıyor musunuz? (Emrah Gedik)
Ayette cezadan söz ediliyor
CEVAP: Kesmek anlamındaki “kat” kelimesi “önleme” anlamına da gelebilir ama “kat”dan sonra “eydiyehuma” tümleci geliyor. “Faktau eydiyehuma: Hırsız erkek ve kadının ellerini kesin” demektir. “Ellerini engelleyin” olamaz. El engellenmez, engellenecek olan hırsızların kendisidir. Eğer onun dediği gibi olsaydı ayetin, “Vassariku vassarikatu Faktauhuma” şeklinde olması gerekirdi. Bu bir, ikincisi de “Cezaen bima keseba nekalen minallah: Yaptıklarına karşılık Allah’tan bir ceza olarak böyle yapın” buyuruluyor. Burada “nekal”, ağır bir cezadır. Peki, önlemede ceza var mı? Onların hırsızlığına engel olun. Nasıl engel olunacak? Bir ceza yok. Oysa ayette ağır cezadan söz ediliyor.
İslâm’dan önce de vardı
Yalnız sayın Atay, herhalde Kur’ân’ın amacının, el kesme gibi ağır cezayı uygulamak değil, hırsızlık gibi suçları önlemek olduğunu belirtmek istemiştir. Bu anlayış doğrudur. Çünkü Kur’ân’ın temel amacı suçu önlemektir. Nitekim bu ayetin ardından şayet hırsızlar uslanır, bu eylemden tövbe edip dönerlerse artık onların üstüne varılmaması, onların bağışlanması öğütlenmektedir. Kur’ân’daki cezalar, Kur’ân’ın ilk defa ortaya koyduğu hükümler değil, daha önce uygulanan cezaların aynen veya kısmen tadil edilmiş biçimidir. İslâm’dan önce de hırsızlara bu ceza uygulanırdı. Kur’ân da suçta ısrar edenlere bu cezanın uygulanmasını emretmekle beraber bir seçenek de getirmiş, uslananların bağışlanmasını emretmiştir. Demek ki önemli olan suça engel olmaktır. Eğer hırsızlık suçu, daha hafif bir cezayla mesela hapisle önlenebilecekse pekâlâ o ceza uygulanabilir. Hafif cezayla suçun önlenmesi, Kur’ân düşüncesine daha uygundur. Nitekim kısasta, diyet yanında tamamen bağışlama da tavsiye edilmiştir. Önemli olan suça engel olmak, kamunun hukukunu korumaktır.
Önemli olan suça engel olmaktır
Haberin Devamı