‘Öğüt yarar verdiği sürece öğüt ver’

Haberin Devamı

SORU: Mağfiret kelimesinin anlamı nedir? Cehennemlik olan herkes orada ebedi mi kalacaktır? Taha Suresi 132’nci ayette mealen yüce Allah, “Ailene namazı emret” buyuruyor. Bu emretme nasıl olmalı? Başka bir ayette de müminlerin birbirlerine iyiliği emretmeleri, kötülükten men etmeleri buyruluyor. Bu ne şekilde olmalı? Taha Suresi 126’ncı ayetin kapsamına Kur’ân-ı Kerîm’i ezberleyip unutan Müslümanlar da girer mi? Enbiya Suresi 44’üncü ayetteki, “Biz onları ve atalarını yaşattık, nihayet kendilerine ömür uzun geldi. Bizim, yere gelip onu uçlarından eksilttiğimizi görmüyorlar mı? Üstün gelenler onlar mı?” mealinde “onu” kelimesini ömür diye algılarsak, “Hücrelerin çoğalması DNA içerisindeki kromozomlar tarafından yönetilmektedir. Hücreler bölündükçe kromozomlar uçlarından kısalırlar. Böylece yaşlılık oluşur. Atalarımızla bizim kromozom boylarımız farklıdır. Bizimkiler onlara göre kısalmıştır, bu yüzden daha kısa ömürlüyüz” gerçeğini mi anlatıyor? (Ümit Yılmaz)

CEVAP: Mağfiret, örtmek demektir. Mağfiret Allah’tan günahı örtmesini, günah kirinden ruhu temizlemesini istemektir. İyiliği emir, kötülükten men etme İslâm’ın temel prensiplerindendir. Ancak bu kibar ve nazikçe, insanların ruhunu okşayacak, onları etkileyecek biçimde yapılmalıdır. Aksi takdirde fayda yerine zarar verir. Çünkü Kur’ân, Alâ Suresi’nde, “Öğüt yarar verdiği sürece öğüt ver” buyurmaktadır. Ayrıca Nahl Suresi’nin 125’inci ayetinde de insanların, hikmetle ve güzel öğütle Allah yoluna çağrılması emredilir. Müminun Suresi 103’üncü ayette günahı ağır gelen kimselerin sürekli cehennemde kalacakları vurgulanır ama buradaki süreklilik dünya süresine göre çok uzun zaman anlamını taşır. Allah hâşâ kulunu ebedi cehennemde bırakmaz. Suçun cezası ne kadarsa o kadar ceza çeken kul, günahından arınınca cennete gider.

Taha 126’ncı ayetin kasıtsız unutmakla bir ilgisi yoktur. Gelen vahiylere hiç önem vermemek, aldırmamak, uygulamamak, hayata geçirmek için hiçbir çaba harcamamak, onlara duyarsız kalmak anlamınadır. Enbiya Suresi 44’üncü ayete yaptığınız yorum uygun olabilir ama “Atalarımızın kromozomları bizimkinden uzun olduğundan onlar daha uzun ömürlüydüler” sözü bilimsel gerçeklere uymaz. Atalarımız daha uzun ömürlü değillerdi. Ömür şimdi daha uzundur. Çünkü bulunan ilaçlar, birçok hastalığın ölüm riskini kaldırmıştır. 100 yıl önce ortalama ömür takriben 45-50 yaşken şimdi 70’e çıkmıştır. Derin araştırma ve kesin bilgiye ulaşmadan böyle şeyleri hemen Kur’ân tefsirine geçirmenin doğru olmadığı kanısındayım.

DİĞER YENİ YAZILAR