SORU: Sayın Hocam, günün yaşantısına uygun, bilimle çatışmayan ve toplumumuzda tabu olmuş konularda Kur’ân’ın özünden verdiğiniz bilgiler ve ezber bozan açıklamalarınızla çok önemli bir görev yaptığınızı düşünüyorum. İsrail’li bir arkadaşımın bana sorduğu soruyu size iletmek istiyorum. Kendisi sevdiğim ve Müslümanlara önyargısı olmayan biridir. İsrail’de bir ünivesitede İslâm diniyle ilgili derslere giriyor. Maide Suresi’nin 82’nci ayeti kafasına takılmış. Ayet, sizin de mealinizdeki gibi “İnsanlar içerisinde, inananlara en yaman düşman olarak Yahudileri ve (Allah’a) ortak koşanları bulursun. İnananlara sevgice en yakınları da ‘Biz Hristiyanlarız’ diyenleri bulursun. Çünkü onların içlerinde keşişler ve rahipler vardır ve onlar büyüklük taslamazlar” şeklinde. Bu ayeti yorumlar mısınız? (Attila Gökçen)
CEVAP: Bu ayetlerde Müslümanların en yaman düşmanlarının Yahudiler ve müşrikler; en yakın dostlarının da Hristiyanlar olduğu; onların bu dostluklarının kendilerini Allah’a vermiş, alçakgönüllü kıssisler (keşişler) ve rahiplerden kaynaklandığı belirtiliyor.
Peygamber’i dinleyen o insanların, duydukları gerçekler karşısında etkilenip ağladıkları, gerçeği kabul eden o haksever insanların “Hak bize geldikten sonra ve biz, Rabbimizin bizi salihler arasına katmasını isteyip dururken niçin Allah’a inanmayalım?” dedikleri, Allah’ın da bu sözlerinden dolayı onlara, altından ırmaklar akan cennetler verdiği, Allah’ın güzel davrananları işte böyle ödüllendireceği belirtiliyor. Kur’ân’ın hak olduğunu anlayınca saygı duyan ve kendilerini de gerçeğin tanıklarıyla beraber yazmasını Allah’tan niyaz eden bu temiz din adamlarının yeri cennettir. Allah, hem kendi kitaplarına inandıkları hem de bu yeni kitabın doğruluğunu kabul ettikleri için onları iki kez ödüllendirecektir. Ama nankörlük edip hakkı yalanlayanların yeri de cehennemdir.
Peygamberimiz Medine’ye geldiği zaman Yahudi kabileleriyle iç işlerinde serbest, dış düşmana karşı ortak savunma ittifakı yapmıştı. Ama Yahudiler, Müslümanların Hz. Muhammed’in çevresinde toplanıp güçlü bir devlet kurmakta olduklarını görünce bunu çekemediler. Egemenliğin elden gideceği endişesine kapıldılar. Hele Müslümanlar Bedir Savaşı‘ndan büyük zaferle çıkınca içlerinde sakladıkları öfkeyi açığa vurmaya, Peygamber’e suikastlar hazırlamaya başladılar. Bir suikast girişimlerinden ötürü Hz. Muhammed, Yahudi Nadir Oğulları yurdunu kuşattı. Yapılan antlaşma üzerine her Yahudi ailesi bir deveye yükleyebildiği kadar eşya koyup gitmek zorunda kaldı. Bundan ders almayan Kurayza Oğulları, dış düşmana karşı Medine’yi savunmada Müslümanlarla ortak hareket etme ittifakı yapmış olmalarına karşın Mekke ve havalisinden, İslâm’ı tümden imha için gelen birleşik Arap ordularıyla ittifak yaptılar ve Müslümanları imha hareketine giriştiler.
(DEVAM EDECEK...)
Müslümanları imha hareketleri
Haberin Devamı