Müddessir Suresi 30-31’inci ayet (4)

Haberin Devamı

* DÜNDEN DEVAM

Ayette, gönülleri hasta olanlarla kafirlerin “Allah bununla ne demek istedi?” diyecekleri belirtilmektedir. Bu sözü söyleyenler hiç inanmayanlarla onların etkisinde bulunan hasta yürekliler yani yarı inanıp yarı inanmayan kuşkucu insanlardır. Bu ifadeden, Mekke’de asıl katı kafirlerden ayrı olarak bir de liderlerin etkisinde kalan, bazen imana yönelen fakat liderlerin etkisiyle veya başka düşüncelerle imandan geri duran hasta yürekli insanların bulunduğu anlaşılır. İniş sırasına göre ilk defa, iniş tarihi bakımından 4. sırada bulunan Müddessir Suresi’nde, “Kendilerine kitap verilmiş olanlar” deyimi kullanılmıştır. Bu deyim, Yahudi ve Hıristiyanları ifade eder. Daha sonra Mekke’de inen birçok ayette Kur’ân’ın doğruluğuna, eski kutsal kitapların söylediklerine uygun bulunduğuna kitap ehli tanık gösterilir. Bu isöylemlerden Mekke’de, az da olsa bazı Hıristiyan ve Yahudilerin yaşadığı anlaşılır. Gerek Mekke’de yaşayan bu Hıristiyan ve Yahudilerin gerek ziyaret, ticaret amacıyla Medine’den, güneyden ve kuzeyden gelen kitap ehlinin, Kur’ân’ın söylediklerinin kendi kitaplarında bulunanlara uygun düştüğüne ve vahiy eseri olduğuna tanıklık ettikleri çeşitli ayetlerde anlatılmaktadır. Kasas Suresi’nin 52-53’üncü, İsra Suresi’nin 107-109’uncu, Ahkaf Suresi’nin 10’uncu, Enam Suresi’nin 114’üncü ve Rad Suresi’nin 36 ve 43’üncü ayetleri bunlardandır.

Kur’ân-ı Kerîm’de Hz. Peygamber’in sıfatlarının, Tevrat ve İncil’de bulunduğu ifade edilmektedir: “Onlar ki yanlarındaki Tevrat ve İncil’de yazılı buldukları o Elçi’ye, o ümmi Peygambere uyarlar. O Peygamber ki, kendilerine iyiliği emreder, kendilerini kötülükten meneder, onlara güzel şeyleri helal, çirkin şeyleri haram kılar, üzerlerindeki ağırlıkları, sırtlarındaki zincirleri kaldırıp atar. Ona inanan, destekleyerek ona saygı gösteren, ona yardım eden ve onunla beraber indirilen nura uyanlar, işte felaha erenler onlardır” (Araf: 157).

Mekke’de inen Kur’ân ayetleri, kitap ehlinden övgüyle söz eder ve onlarla Kur’ân’a inananlar arasında bir ayırım yapmaz. Ancak Medine’de inen ayetlerde bu üslup biraz değişmiş, sertleşmiştir. Bunun sebebi Yahudilerin, Hz. Muhammed’in davetine karşı takındıkları olumsuz tavırdır. Yine Kur’ân’dan anlaşıldığına göre Mekke’de yaşayan az sayıdaki kitap ehlinin çoğunu, civar ülkelerden gelmiş, Arap olmayan Hıristiyanlar oluşturmaktadır. Yesrib (Medine) ve yöresindeki kitap ehli ise Yahudilerdir.

DİĞER YENİ YAZILAR