* DÜNDEN DEVAM
Birkaç ay önce bu köşede Ali’nin 14 oğlu, 17 kızı olduğunu yazmıştım. Hz. Ali, değişik annelerden olan bu çocuklara Ebubekir, Ömer, Osman adlarını vermiş, sadece bir çocuğa değil, Ebubekir ismini, Ömer ismini birkaç çocuğuna vermiştir. Acaba bunları sevmese, bunlara saygı göstermese isimlerini çocuklarına verir miydi? Kaldı ki bunlar Peygamber’in sadece arkadaşı değil akrabasıydılar. Bir kere hepsi Kureyş’ten olduğuna göre büyük atalarında birleşiyorlardı. Ebubekir ve Ömer, Peygamber’in kayınpederiydi. Aynı zamanda Ömer, Hz. Ali’nin kızı Ümmü Gülsüm ile evlenmiştir. Yani Ömer, Hz. Ali’nin damadıdır. Osman ise Hz. Peygamber’in ardı ardına iki kızıyla evlenmiş, iki kez Peygamberimizin damadı olmuştur. Şimdi siz kalkın bunlara gasıp deyin, hatta içten içe buğzedin. İşte asıl ayrılık burada. Sünniler bu tutumu hazmedemiyor. Bir başka temel ayrılık sebebi de masumluktur. Şiiler, Ehl-i Beyt soyundan gelen 12 imamı masum (günahsız) kabul ederler. Ama Sünnilere göre masumluk sadece peygamberlere özgüdür. Onun dışında kimse masum değildir.
Benim Kur’ân’dan anladığıma göre peygamberler de dahil hiç kimse hatasız, günahsız değildir. Çünkü Kur’ân Peygamber kabul edilen Adem’in cennette yasak meyveden yiyerek günah işleyip kovulduğunu bundan ötürü tövbe edip tövbesinin kabul edildiğini, Musa’nın bir Mısırlıyı öldürdüğünü, Davud’un da günah işleyip tövbe ettiğini, Yunus’un kavminden kaçmakla cezalandırılıp balığın karnına atıldığını sonra balığın onu boş araziye bıraktığını anlatmaktadır. Bunlar Peygamberken bu hataları yapmış iseler demek ki masum değillerdir. Ancak Peygamberler günahta ısrar etmezler (Al-i İmran: 135). Hatalarının farkına varır varmaz hemen tövbe ederler. İşte Kur’ân’ın peygamberler hakkındaki görüşü budur. 1400 yıl önceki siyasi olayları bugüne taşıyıp bunu ayrılık sebebi yapmak sadece İslâm düşmanlarının ekmeğine yağ sürer. Gelin o meseleyi orada bırakalım, birbiriyle yakın akraba olmuş, birbirine destek olup İslâm uğruna beraber savaşmış insanları sanki birbirine düşmanmış gibi gösterip Müslümanları bölmenin hiçbir yararı yoktur. Onların hepsi cennette, Peygamberimizle beraberdir. Namazda ellerini açmak veya bağlamak hiç de önemli değil. Önemli olan namazda ayakta durmak, Kur’ân okumak, rükû ve secde yapmaktır. Bu konularda mezhepler arasında ayrılık yoktur.
Mezheplerdeki namaz vakitleri farklılıkları (2)
Haberin Devamı