Men bende-i Kur’ânem eğer can darem
Men hak-i reh-i Muhammed Muhtarem
Eger nakl kuned cuz iyn kes ez güftarem
Bizarem ez o, ve zi an suhan bizarem.
(Ben can taşıdıkça Kur’ân’ın kulu, kölesiyim. Ben seçilmiş Muhammed’in yolunun tozu toprağıyım; Şayet biri benden, bundan başka, buna ters bir söz aktarırsa
Ben o kimseden de o sözden de bizarım.)
Ma saye-i Hodayim ve ez nur-i Mustafayim
Dürr-i giran-bahaim ender sadef çekide
Herkes be çeşm-i suret mara koca şinased
Ma nur-i Kibriyaim der ab u kil.
(Biz yüce Tanrı’nın gölgesiyiz ve Mustafa’nın nurunun yankısıyız ; Sedefin içine damlamış çok değerli bir inciyiz; İnsanlar baş gözüyle bizi nasıl görüp tanıyabilir ki? Biz Ulu Tanrı’nın, su ve çamur içinde bulunan ışığıyız.)
Akl kurban kun be piş-i Mustafa
“Hasbiyellah” gu ki Allahumme kefa
Dest-ra ender Ehad-u Ahmed bi-zen
Ey birader, vare ez Bucehl-i ten.
(Akıl Muhammed Mustafa’nın önünde kurban olsun; “Allah bana yeter” de, Allah sana yeter. Kardeşim tek olan Allah’a ve Hz. Ahmed Muhammed Mustafa’ya el ver onlara sıkıca yapış ki ten Ebucehlinin elinden kurtulasın.)
Merhamet kun, hak-i payet ruy-i Monla ruz-u şeb
Ahmed-ü Mahmud Ebul-Kasım Muhammed Mustafa.
(Ey Ebul Kasim Muhammed Mustafa, senin ayağının tozu olan Molla Celaleddin-i Rumi’ye merhamet eyle ona acı, onu yalnız bırakma.)
Ya Habiballah Resul-i hakk-ı yekta tuyi
Ber guzin-i zül-celal, pak-u bihemta tuyi
Nazenin-i Hazret-i Hak sadr-u bedr-i kainat
Nur-i çeşm-i enbiya, çeşm-i cerağ-i ma tuyi.
(Ey Allah sevgilisi, Hakk’ın biricik elçisi sensin
Yüce Tanrı’nın seçkini, tertemiz, eşsiz kul sensin
Yüce Hakk’ın nazlısı, evren ayının başı, Peygamberlerin göz nuru, çıramızın ışığı sensin.)
Ba Muhammed bud aşk-ı pak cuft
Behr-i aşk-ı ura Huda levlak goft
Müntehi der ışk-ı u çun bud ferd
Pes mer ura zi enbiya tahsis kerd.
(Hasılı Muhammed ile tertemiz aşk çift olup
tamamlandığı için Tanrı onun hakkında “Sen olmasaydın bu
felekleri yaratmazdım” dedi. O aşkta tek olduğu hiç kimse aşk hususunda onun payesine yetişemediği için Peygamberler arasında o, aşkın imamı oldu.)
Mevlânâ Celaleddin, Mesnevi ve Rubailer’den
Mevlânâ diyor ki...
Haberin Devamı